O: "Çıkışta bir şeyler mi yapsak?"
K:"Olur aslında uzun zamandır takılmıyoruz." sesi çıkmayan Barlas'a döndüler.
O: "Barlas?"
B: "Efendim?"
O: "Kaan'la diyoruz ki bir şeyler mi yapsak?"
B: "Hı-hı"
K: "Onur, uçmuş bunun kafa kardeşim."
O: "Aynen. Bir sıkıntı varsa ve bize söylemiyorsan fena bozuşuruz he."
B: "Yok kardeşim benim eyvallah. Sadece gece uyuyamadım doğru düzgün."
K: "Baban sıkıntı mı hala?"
B: "Aynı bildiğin gibi işte."
O: "Az kaldı bu sene son. Seneye ver elini başka şehir hatta ülke."
B: "Konuştum bizimkilerle o mevzuyu onayı verdiler."
K: " Ben daha cümleyi tamamlamadan tamam dedi."
O: "Benimkiler zaten tamam."
B: "E bugün madem toplanıyoruz. Okul bakmaya başlayalım o zaman."
K: "Bu çocuk hep mantıklı konuşuyor. Aynı ben."
O: "Üzüm üzüme baka baka kararıyor malum. E Barlas'ta bana baka baka karardı tabii. Benim zeki kardeşim ya. Gel alnından öpücem."
B: "Yine zevzekliğiniz üzerinizde."
K: "Her zaman olduğu gibi tam kıvamında."
Ders zili çaldığında oturdukları banktan kalkıp sınıflara yürümeye başladılar. Elinde ıslaklık hisseden Barlas eline baktı. Kanadığını görünce şaşırdı.
B: "Siz devam edin ben bir yara bandı alıp geleyim."
O: "Nereni kestin?"
B: "Elim. Bir yere takılmış herhalde. Mikrop kapmasın şimdi bir yara bandı yapıştırıp geliyorum."
K: " Tamamdır kanka."
Barlas revire doğru yürürken elindeki yaraya baktı. Kesiğin nerede olduğunu anlamaya çalıştı ama kandan göremedi. Bu kadar kan akmasına şaşırmıştı açıkçası. Revire girdiğinde hiç kimse yoktu. Elini lavaboda yıkadı. Kesiğe baktı ama yine bulamadı. Eline iyice bakarken sonunda küçük bir kesik olduğunu gördü. Bu kadar küçük kesikten o kadar çok kan akması aklını karıştırmıştı. Baya uzun zaman olmalıydı farketmeyeli. Hemen yara bandını yapıştırıp, revirden çıktı. Sınıfa doğru ilerlerken yerde kan izleri gördü. İzler başka bir yere gidiyordu, izleri takip etmeye başladı. Kızlar tuvaletinin önüne geldiğinde durdu. İçeriden ses falan gelmiyordu ama yine de şüphedeydi. Kapıyı tıklattı.
"Birisi var mı?" diye içeriye doğru seslendi ses gelmeyince içeri girdi. Girdiğinde lambalardan birisi yanıp sönmeye başlamıştı ve orada öylece ayakta duran kız iyice ürkmesine sebep olmuştu.
"Hey, iyi misin?" yine cevap alamayınca bu sefer kızı parmak ucuyla dürttü.
"Hey?!" Kızın tam önünde durdu bu sefer. Kızın bakışlarının olduğu yere baktı, koluna. Kolunda yazan koskocaman "ÇÖZ" yazısına baktı. Bu neydi şimdi?
"Hey? Beni duyuyor musun?!"
Kızın bakışları Barlas'a yöneldiğinde derin ve hızlı nefesler almaya başlamıştı. Kız geri geri giderken Barlas'ta ileriye doğru yürüyordu.
"Sakin ol. Bir şey yok. Sakin ol tamam mı?" kızın kendisini duyduğundan şüpheliydi ama sakinleşmesi ikisinin de işine gelirdi.
Kız geri geri giderken gözleri kapandı ve yere yığıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK ORMAN
Mystery / ThrillerRüyasında bir ormanda buldu kendini sonra kendisini birden başka bir Dünya'da kaybetti...