seokjinnie:
Hyung, neden evine bu kadar geç gittin? Jinnie endişeleniyor.taehyungxkim:
Bana mesaj atma.
Hem sen beni mi izliyorsun?
Tanrım, senin kim olduğunu bile bilmiyorum.seokjinnie:
Kalbini kırıyorsun.
Ona iyi davran.taehyungxkim:
Kimin kalbini kırıyorum?
Sen neden bahsediyorsun?seokjinnie:
Seokjin.
Seokjin'in kalbini kırıyorsun.
Ona sert kelimeler kullanma.
O üzülüyor.taehyungxkim:
Neden kendinden üçüncü bir şahıs gibi bahsediyorsun?
Yoksa psikolojik sorunların mı var?
Telefonu ailenden birine ver, onlarla konuşmalıyım.seokjinnie:
Hayır hyung, bunu yapma.
19 yaşındayım.
Psikolojik sorunlarım yok.
Sadece böyle konuşmak daha güvenli.taehyungxkim:
Dalga mı geçiyorsun?
19 yaşında olduğuna nasıl inanabilirim?
Şu konuşma tarzına da bir bak!seokjinnie:
Lütfen bana kızma hyung.
Senden sadece küçük bir şey istiyorum.
Kitabevine gideceksin değil mi?taehyungxkim:
Bunu nereden biliyorsun?seokjinnie:
Bugün, Cumartesi.
İki saat sonra kitabevine gideceksin.
Hep öyle yapıyorsun.
Seokjinnie bunu biliyor.taehyungxkim:
Hastaneden kaçmış bir sapık olma ihtimalin o kadar yüksek ki.
Beni rahat bırak.seokjinnie:
Stefan Zweig, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu.
Yeni baskı değil, yedinci baskı olan.
On yedinci sayfası.taehyungxkim:
Ne istediğini anlamıyorum.seokjinnie:
Her Cumartesi, o kitabın içinde sana bıraktığım bir şeyler olacak.
Senden sadece, sabırla son Cumartesi gününe kadar beklemeni istiyorum.taehyungxkim:
Bunu neden yapayım?
Ayrıca kitabın bir başkası tarafından alınmayacağına nasıl emin olabilirsin?seokjinnie:
Çünkü o kitap Seokjin'in.
Ve biraz yıpranmış olabilir.
Emin olabilirsin hyung, yıpranmış kitapları okumak insanlara can sıkıcı gelir.taehyungxkim:
Bunu yapmayacağım.
Seninle uğraşmak istemiyorum.
Artık yazma.
Yoksa seni engelleyeceğim.seokjinnie:
Lütfen bana bunu yapma.
Sana en büyüğünden bir pamuk şekeri sözüm var hyung.
Sözümü tutmama izin ver.taehyungxkim:
Ne saçmalıyorsun sen?
Ben pamuk şekeri sevmem bile.
Öyle bir söz almadım kimseden.seokjinnie:
Kalbimi bir pamuk şekeri kadar yumuşattığın güne kadar,
Ben de pamuk şekerlerini sevmezdim hyung.Taehyung telefonunu sinirle yatağa fırlatıp derin bir nefes aldı. Birilerinin onunla kafa bulduğu belliydi. Bu küçük çocuk her kimse kesinlikle sorunları vardı. Taehyung böyle düşünüyordu. Ama yine de ayaklarının onu kendi kitaplığına götürmesine mani olamadı.
Yedinci baskı, diye geçirdi aklından. Şansına mı küsmeliydi bilmiyordu ama yedinci baskı onda vardı. Bu velet kitabın içine ne bırakabilirdi, Taehyung'un hiçbir fikri yoktu. Bir şey bulamayacağını bildiği halde on yedinci sayfayı açtı. Gözleri bir zamanlar altını çizdiği satırlar ile buluşunca hüzünle gülümsedi."Senin hayalin benim en sevgili, en tanıdık dostum olmuştu."
Herkese merhabaaa. Bu hikayeye öyle ya da böyle bir başlangıç yapmam gerekiyordu. Sonunda zaman bulup amacıma ulaştım. TaeJin'i sevin. Görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COTTON CANDY | TaeJin
FanfictionOn dokuz yaşında hayatın tüm kötülüklerinden uzakta, saf bir ruhla yetişmiş Seokjin; yirmi üç yaşında gece hayatıyla ünlü Taehyung'a aşık olur.