Başak;
Hemen sınıfa girdim. Şansıma henüz hoca girmemişti. Boş bir yer aradım. En arkadaydı. Ama mecburen oturdum. Ayakta kalmaktan daha iyidir. Tam kitabımı çıkardığımda hoca geldi. Dersi anlatmaya başlamadan önce herkesin kendini tanıtmasını istedi. Sıra benim önümde ki kişilerdeydi. Tam ben konuşacakken biri kapıyı çaldı. Ve sınıfa girdi. Niyeyse kalbim çok hızlı atmaya başladı. Hoca kendimi tanıtacağım için oldu diye düşündüm. Daha doğrusu kendimi kandırdım. Neyse hoca o çocuğa oturması için yer bakıyordu. Benim yanımın boş olduğunu gördü. Ve yanıma oturmasını söyledi. O çocukta yanıma geldi.
Enes;
Okula girdim sınıfımın nerde olduğunu bilmiyordum. Ordaki çalışanlara sordum. Gösterdikleri sınıfa girdim. Girdiğimde herkes kendini tanıtıyordu. Hoca bana baktı ve sonra boş yer var mı diye bakmaya başladı. Bir kızın yanını gösterdi. Kızın yanına giderken kalbim çok hızlı atmaya başladı. Yolda koştuğum için oldu sandım. Ve kendimi rahatlamaya çalıştım. Sınra hemen kızın yanına oturdum. Ve kendimi tanıttım.
Enes;
Merhaba ben Enes Batur.
Başak;
Merhaba ben de Başak.
Enes'le tanıştıktan sonra hemen hocaya baktım. O da sinirli bir şekilde bize bakıyordu. Sessiz olmamı ve kendimi tanıtmamı istedi. Sessiz olarak kendimi nasıl tanıtıcaksam artık. Neyse işte Ben Başak falan filan. Sonra Enes kendini tanıttı falan filan sonra derse geçtik. 10dkkadar ders işledik ve Cennetin kapıları açıldı yani zil çaldı.