Ağır Hasarlı
Nefes nefese kalan hemşirenin ses tonu koridorlarda dolaşırken yaptığı anons insanları tedirgin ediyordu. Telaşlı bir şekilde mikrofona sarılmış olmalıydı. Kalbinin atışları ses tonuna yansıyor, koridorlarda
"Doktor Tuna, acilen 3 nolu ameliyathaneye" diye yankılanıyordu. Aniden konuşması bir hışırtıyla kesildi. Nefesi mi tükenmişti yoksa teknik bir sorun mu olmuştu. Ancak o hala elindeki mikrofona
"Doktor Tuna, acilen 3 nolu ameliyathaneye" diye anons yapmaya çalışırken bir görevli elindeki mikrofonu alıp,
"Tamam sakin ol, doktor burada" diyerek hemşireyi sakinleştirmeye çalıştı.
Birkaç telkinden sonra kadın kendine gelmiş olmalı ki, ani bir kararla ameliyathanenin kapısından içeri süzüldü. Cerrahi müdahale için bekleyen hastanın başındaki kalabalığa bakılırsa durumu hiçte iç açıcı değildi. Hafif solmuş iran yeşili örtünün altında morarmış bir ayak sallanırken, sağ elinin parmaklarından sızan kan yer çekimine yenilmiş, fildişi rengindeki granit zeminle buluşmuştu. Doktor Tuna etrafındaki monitörlere baktıktan sonra
"Ne olur ne olmaz, derhal TDX modülünü getirin, hayati bir tehlikeye karşı beynindeki bilgileri yedekleyelim" dedi.
Masanın etrafındaki adamlardan biri yan dolaba yönelip metal çerçeveli bir çantayı alarak, ameliyat masasında yatan hastanın baş ucuna koydu ve kapağını açtı. Yan monitörlerden biri kan basıncının çok düşük seviyede olduğunu ifade eden alarmı tetiklerken, teknisyen TDX modülünü hastanın beyin köküne bağlamaya çalışıyordu. Birkaç sefer denedi ama bir türlü bağlantı sağlayamadı. Baş bölgesinden aldığı darbeden olmalı diye düşündü ve çaresizce Doktor Tuna'ya bakarak;
"Bağlantı sağlayamıyorum"
Teknisyenin söyleminden ziyade yüz ifadesine odaklanan Tuna;
"Beynin her bölgesine bir probluk giriş açın, alabildiğimiz her şeyi alalım" derken sol üst köşedeki monitörden gelen iki yüz hertzlik düz ses, herkesin paniklemesine yol açtı. Ameliyathanedekiler birbirinin gözüne bakarken hemşire aniden elektroşok cihazına sarılıp, şok uygulamak için hastanın üzerindeki örtüyü kaldırınca; ameliyat masasında yatanın kendisi olduğunu gördü. Hemşire, elinde tuttuğu defibrillator cihazıyla, şoka girmiş, kendi bedenine bakarken neler olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. Bir müddet sonra kekeleyerek;
"Ben buradaysam orada yatan kim" diye sordu. Doktor Tuna;
"Açıklaması çok zor, ama şu an senin hayatını kurtarmaya çalışıyoruz." dedi.
...
Daha da aptallaşan hemşire, hangi zaman diliminde yaşadığını anlamaya çalışırken, ameliyat ekibi suni solunum sistemini devreye almış, manüel olarak data yedekleme işlemine başlamıştı....
...
