Eflin'in ağzından
sabah birinin üstüme atlamasıyla uyandım yüz üstü yattığım için kimin atladığını göremiyorum ama az çok tahmin etmek zor olmasa gerek.
"Beril kalk üstümden ezdin beni"
"kalk hadi bu seferde kahvaltıyı kaçırmayalım "
"üstümden kalkarsan kalkıcam "
"doğru dedin hadi kahvaltıya inelim sonra sana aldığım kıyafetleri göstericen "
"tamam üstümü giyiniyim geliyorum"
"tamam seni kapının önünde bekliyorum" diyerek gitti sonunda böyle uyandırmak mı olur neyse yataktan kalktım tuvaletli işlerimi halederek üstüme gri uzun kolu altına da siyah pantolan tamamdır hazırım.
Kapıdan çıktığımda Beril'in telefonda bir şeye bakarak güldüğünü gördüm ne olduğuna bakmak icin gizlice yanına giderek telefona baktığımda tanımadığım bir çocuğun instangram hesabına bakarak güldüğünü gördüm .
"bu kim"dediğimde çığlık atarak korkuyla yerinden sıçradı ve bir elini kalbine koyarak bana döndü .
"kız öyle yaklaşılır mı aklım çıktı sandım bir an"
"hadi yaa, var mıydı sende ondan"
diyerek gülmeye başladım ."çok komikti eflin"evet bence komikti neyse sorumu yenileyerek.
"telefonda baktığın o çocuk kim" dedim bir anda telefonu arkasına saklayarak;
"hiç kimse"
"yalan söylemeyi beceremiyorsun o kimdi"
"yaa off tamam " diyerek arkasında sakladığı telefonu çıkararak fotoğrafı gösterdi.
"telefonda baktığım çocuk iş yerimden bir arkadaşım "
"insan arkadaşının fotoğraflarına bakarak sırıtığını ilk kez görüyorum " utanarak kafasını yere eğdi ve parmaklarıyla oynamaya başladı .
"aslında telefonda fotoğrafına baktığım çocuk benim çalıştığım yerin sahibinin kardeşi ,arada sırada kafeye yardıma geliyor " beril'in çalıştığı yerin sahibi çok iyi biri kendisi annesini ve babasını bir trafik kazasında kaybetikten sonra okulu bırakıp kardeşine bakmak için babasından kalan restoranı işletmeye başlamış yani benim Beril'den duyduklarım.
"sen neden fotoğrafına bakıp sırıtıyorsun peki"
"off eflin ama uzatın hadi kahvaltıya yine geç kalmayalım " diyerek kurtulmaya çalıştı ama bende Eflin'sem bu olayı çözerim.
Kahvaltıya indiğimizde yemek olarak sosis kızartmışlar yanında da haşlanmış yumurta kahvaltımızı yaptıktan sonra öğlene kadar izinli olduğum için Beril bana dün okul için aldığı kıyafetleri göstermeye başladı aldığı kıyafetler çok renkli ve onu yansıtıyordu bir kaçını bana zorla giydirerek aynada kendime bakınca hiç birinin yakışmadığını gördüm ama Beril benim gibi düşünmüyordu ama bana göre daha soyut renkler bana daha cok yakışıyordu Beril'in kıyafet gösterme işlemi bittiğinde saat 12.00 geliyordu Beril'in son olarak giydirdiği elbiseyi çıkarmaya çalışırken .
"eflin böyle gitsen yaa"
"Beril saçmalama istersen böyle işe mi gidilir "
"birincisi saç malanmaz,taranır ikicisi ne varmış üstünde "
"işte, rahat çalışmam bu kıyafetle "
"eflin zaten sadece kasada oturuyorsun çoğunlukla kalsın işte üzerinde hem saat nerdeyse 12.00 geliyor değiştirmek zaman alır " mantıklı ama yinede giymek istemiyorum neyse bir kereden bir şey olmaz zaten elbise dizimin altında bittiyor sorun çıkarmaz diye kabul ettim elbisenin üzerine hava soğuk diye hırka aldım aynada saçlarımı üsten toplayarak kendime baktım kıyafet annemden kalan kolyeyi ortaya çıkardığını gördüm.
Gözlerimi kapatarak içimden ' herşey geçicek' diye kendimi avutmaya çalıştım işe geç kaldığım için hızlı adımlarla durağa yetiştim çok geçmeden minübüs geldi hemen binerek arkada bir yere oturdum.
Işe geldiğimde 10 dk geç kalmıştım hemen içeri girdiğimde Mehmet amca bana gülümseyerek.
"Tünaydın Eflin "
"Tünaydın Mehmet amca affedersin geciktim "
"Bence tam zamanında geldin "
"Am-"
"Aması falan yok hadi geç kasaya" gülümseyerek
"Tamam "
......
Şuan akşam saat 21.45 aslında bu kadar geçe kalmamın sebebi Mehmet amcanın önemli bir işi çıktığı için kalmak zorunda kaldım ama beni asıl rahatız eden geçen gün gördüğüm uzun paltolu adamın hala burda olması Mehmet amca gittiğinden beri burda neyse sakin ol Eflin dükkanı 15 dk sonra kapatacaksın ama erken kapatmanın sorun olacağını düşünmüyorum.
"Şey affedersiniz,dükkanı kapatma vakti geldi de" diyerek nazikçe 'git artık ' demekti adam bana dönerek gözlerime baktığında adamın gözlerinin bal rengi olduğunu gördüm , dikkatli bakınca gözlerindeki soğukluğu farkettim ve bu soğukluk nedende bir an ürpermeme neden oldu,adam elli'deki kitabı yerine koyarak sessizce gitti.
Dükkanı kapatığımda durağa doğru giderken bu saate minibüs olmadığını hatırladım bu yüzden yetimhaneye yürüyerek gitmeliydim, yolda yürürken etraf o kadar sessizdiki biraz huzur vericiydi ama bir anda kavşaktan birkaç genç döndü beni farkettiklerinde suratlarına korkunç bir gülümseme koydular ben hemen arkamı dönerek geldiğim yoldan geri giderken biri kolumu tutu ve beni duvara fırlattı sırtımı duvara vurduğum için ağzımdan bir inleme döküldü hemen kendimi toplayarak karşımdakine baktım bu az önce kavşakta olan gençlerden değil mi ama beni nasıl bu kadar hızlı yakaladı ki ben bunları düşünürken çocuk kolumu sıkarak.
"Bu akşam ki yemeğim sensin" yemek derken ne demek istedi diye düşünürken çocuk bir anda suratı değişmeye başladı sadece suratı değil tüm vücudu değişiyordu bu da ne böyle tamamıyla dönüştüğünde çok korkunç görünüyordu.
Diğer arkadaşlarına baktığımda onlarında aynı şekilde dönüştüklerini gördüm hepsi dönüştüğünde ağızlarından salyalar akan simsiyah kocaman elleri olan sivri tırnaklı korkunç yaratıklara benziyorlardı bir anda benim üstüme gelmeye başlayınca çığlık attım o sırada bir ışık hüzmesi yaratıklara doğru geldi bu ışık onların geri çekilmesini sağladı sonra benim başım döndüğü için etraf bir anda karardı.
Merhaba aşklarım bu bölümün gelmesi biraz zaman aldı umarım beğenirsiniz sizleri seviyorum💖💖