Selam ben İlayda :)
Bugün üniversite hayatımızın ilk adımını atmak üzere, İstanbul' a gitmek için Ayaz'ın arabasına doluşmuştuk.Rahatına düşkün olan Mevsim ve ben arka koltuğa yayılırken, Ayaz arabayı kullanıyordu ve Bilge de hemen yanında oturuyordu.
Eğlenceli dört saatin sonunda Ankara-İstanbul yolculuğumuz sona ermişti."Ohh be sonunda geldik!" diye haykırdı Bilge.
Tabi o sırada horlayan Mevsim' i uyandırma çabalarımız başlamıştı.Ayaz' ın "Boşverin o arabada kalsın hadi inelim." demesiyle Mevsim tarafından kafasına darbe yemesi eş zamanlıydı.
Daha fazla uzamasını istemeyen ben hemen lafa atıldım, "Uykucu da uyandığına göre artık inebiliriz!" dememle herkes beni onaylayarak arabadan indi ve tabii bende :)
Ayaz çantalarımıza yardım edip kendi evine göç etti :) Biz de hemen döşeli olan evimize çıkıp,eşyalarımızı yerleştirdik
Aradan 2 saatin geçmesiyle "Bayanlar Ayaz aradı dışarda birşeyler yapalım dedi." Mevsim' in bu sözü üzerine hepimiz hazırlanmaya koyulduk.
15 dakika içinde herkes hazırdı.Hepimiz çok şıktık.Ben, en sevdiğim gökmavisi tulumumu giymiştim.Mevsim, kot şort ve bol tişört giyerken Bilge sade bir elbise giymişti.
Ardından ardarda çalan zilsesi duyuldu.Bilge' nin kapıyı açmasıyla Ayaz içeri daldı."Bende bu saate kadar nasıl dayandı bu çocuk diyordum" diyerek Ayaz' a takıldım ve dil çıkardım.Biz böyle birbirimize dil çıkartırken Bilge söylendi." Aynı çocuk gibisiniz hadi artık çok açım gidelim!"
Arabaya yerleştik. Bilge' nin CD çaları açmasıyla Mevsim' in çığlık atması eş zamanlıydı çünkü Bruno Mars çalıyordu. "The Lazy Song !" hepimiz şarkıya eşlik ederek restauranta doğru yola koyulduk...
Arkadaşlar biraz kısa oldu ama gelecek bölümlerde daha uzun yazmaya çalışacağım.Umarım beğenmişsinizdir.Lütfen votelerinizi göndererek bana yardımcı olun, şimdiden teşekkürler :)