Eski zamanların birinde hurafe adlı bir adam varmış. Bu adam bir süre cinler arasında yaşamış. Daha sonra insanların arasına dönünce, gördüklerini anlatmaya başlamış. Hikayeleri o kadar sıradışıymış ki kimse inanmak istememiş.
Bu olaydan sonra herhangi bir kimse akla aykırı hikayeler anlatacaksa ''Hurafenin hikayeleri gibi'' derlermiş. Zamanla bu tabi riyice kısalmış. tek kelimeye inmiş. Bir gerçekliği olmayan uydurulmuş hikayelere ''Hurafe'' demek adet olmuş.
Hurafeler günümüzde de var Etrafımızda bir sürü asılsız bilgi dolaşıyor. Kendilerini modem diye tanımlayan toplumlarda bile aslı astarı olmayan efsaneler bir hakikatmış gibi anlatılıyor. Böylece, özü eski ama üslubu çağdaş hurafeler her yere yayılıyor.
Birileri söyledi veya yazdı diye inanmak olmaz. Dikkatli olacaksın bilgininde terazisi tartartacaksın işttiklerini önce hayalin eline kalcak , tahkikedeceksin. Hakikatse inanacak, uydurmaysa reddedecekmiş.
İlin şüpheyle başlar. Sormak, sorgulamak lazım Her duyduğuna inanmayacaksın sana söyleneni araştıracak aslını astara öğreteceksiniz Aydın olmanın asgari şartı budur. Mesnetsiz dayanaksız akla aykırı hisse muhalif bilgilere sorgusuz sualsiz teslim olan kisi aydın olmaz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampirler Cadılar Hayatler
ParanormalBöööö N'oldu? Korkmadınızmı ?! Korkmassınız tabii Çünkü bu yazdığım kitabı okumadınız. Bu kitapta kan grubu ayırt etmeyen vampirlerin, nastığı yeri titreten devlerin, ne kadar dudağı varsa havaya doğru büzerek ''Auuuuu' diye ufuyan kurt adamların...