Beca Ramirez çoğu insandan çok daha fazla komplike bir hayata sahipti.
Babası, Benjamin Ramirez, İngiltere'de doğup büyümüş bir Amerikalı, annesi ise, Anna Wattz, Amerika'da doğup büyümüş bir İngilizdi.
Annesi bakire bir tanrıça olan Athena'nın beyinsel çocuğu (Hayatı boyunca herkes göbek deliğinin olmadığından şüphe etmişti.) ve bir büyücüydü.
Babası da büyücüydü. Bir yarı tanrı olmamasına rağmen babasının babası Poseidon'un kıçını büyük bir suçtan kurtarmıştı. Bu yüzden onun soyundan gelen herkese kendi çocuklarından daha çok ilgililenir onları kutsardı. Yani bir yarı-tanrıdan aşağı kalan bir yanı yoktu.
Bu iki tuhaf insan İngiltere'deki büyücü okulunda tanışmış ve birbirilerine aşık olmuşlardı. Okul bitince ise Amerika'ya kaçıp evlenmiş ve sanki biri peşlerinden kovalıyormuş gibi çocuk yapmışlardı. İşte bu Lily'nin annesi oluyordu. Beca Anna Ramirez.
Bu iki parlak büyücünün New York'ta da para kazanması gerekiyordu. Bu yüzden acilen ikisi de şanslı bir şekilde Sihir Bakanlığında iş buldular.
Ve sıkıntılar işte burada patlak göstermeye başladı. Benjamin, Anna'nın olduğu Slyterhin gibi her zaman azim ve hırslı biri olduğundan aşikardı ama kendilerini içlerine attıkları bu gergin ortam karısını cidden sınıra doğru çekecekti.
Daha okul yıllarında okul klüplerinde toplanırlardı bu tür aktiviteleri. Onu o zaman durdurmalıydı Benjamin. O insanlarla konuşmaktan, onlarla arkadaş olmaktan. O zehirli fikirleri kafasına sokmalarına engel olmalıydı.
Benjamin bu dersi erkenden öğrenmişti. Büyük insaların davasına baş koymak seni kellenden ederdi. Kendi babasının Grindelwald'a kandığı, büyükbabasının kendini Poseidon'un hizmetine adaması gibi.
Benjamin kızı Beca'yı bu hikayelerle büyütmesine rağmen Beca hâlâ en az onun kadar ayrıldığı karısının himayesinin de altındaydı.
Benjamin, Anna'sı gibi Beca'sını da o şeytan deliğine çekeceklerinden emindi. O yüzden var gücüyle savaşarak kızını Hogwarts'tan uzak tutmaya çalıştı. Ilvermony'de okuttu kızını.
Ancak Benjamin de ölümün karşısında acizdi. Kızı ellerinin arasından kayıp gitti.
Babasının ölümüyle Beca kız kardeşine döndü. Yarı kız kardeşi, annesinin yeni Ölüm Yiyen kocasından olan kardeşi Emma.
Emma hayatı boyunca Hogwarts'ta büyümüştü. Gururlu bir Gryffindordu. Arkadaşlarını ablası ile de tanıştırmıştı. Lily Evans! Beca Lily'yi belki de Emma'dan çok severdi,gıpta ederdi. O kadardı ki ona sevgi ve saygısı dünyanın kaderini değiştirecek kıznın ilk adı olarak seçmişti. Lily. Zambak.
Ancak bu arkadaşlığı saklamak zorundalaedı. Annesinden Muggle Doğumlu bir arkadaşı olduğunu saklaması için var gücüyle yardım ermişti Beca kardeşine. Lily'yi Voldemort'un azabından korumak için.Çünkü bu korunması gereken bir arkadaşlıktı. Sıcak, tarafsız, pür...
Beca her geçen yaşında içine düşen tanrıçanın ağırlığı, bir melez sayılacak kadar ölümsüz kanın çektiği canavarlar ve Muggle ya da No-Mag düngasında kazandığı ün ile baş etmekten yorulmuştu. Okul günlerini özlüyor, kız kardeşinin İskoçya vadilerindeki huzurlu hayatına imreniyordu.
Güçlü biriydi. Babası ve annesi sağolsun Amerika ve İngiltere'de istediğini yapmasını sağlayacak kadar güçlü kişileri tanıyordu. Ve böylece çoktan bir büyücülük okulunu bitirmesine rağmen Hogwarts'a başladı. Kız kardeşi ile beraber, 6.senesinden.
İşte orada babasıyla tanıştı. Sirius Black.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lily Black
Non-FictionHayatını olabilecek en tuhaf şekilde yaşayan Lily bir Harry Potter evrenine karıştı, bir Alacakaranlık, bir Percy Jackson, bir Narnia. Pararel evrenler ve pararel zaman dilimleri ile oyuncağı gibi oynadı. Yaşını, görünüşü istediği gibi değiştirdi. İ...