Gecenin getirdiği karanlık, Ay’da yoktu zaten. Sokak lambalarının loş ışığıyla aydınlattığı geceyi bir an önce geçirmek istiyorum. Bitsin bu gece başka bir şey istemiyorum.
Frank sağa sinyal verdi ama orda sadece bir cafe vardı. Herkesin içinde mi görüşüyorlar! Aman tanrım yıllardır herkesin içinde yiyişiyorlar ve benim bundan yeni haberim oluyor. Ne salağım ben! Kafenin önünde durdu. Yağmurun ıslattığı sokakta koşa koşa kafeye girdi. Bende indim kafenin camının önünde tam fotoğraf çekmelik açıda durdum ve evet kadın ordaydı Jessie tam fotoğraf çekeceğim açıda sanki bilerek bana nispet olsun diye kocamı dudaklarından öptü. Soğukkanlı bir tavırla fotoğraflarını çektim. Yaklaşık 1 saat kocamla kafede yiyişti. Şarkımızda ağlayabilirim ama bana ihanet ettiği için asla ağlamam, asla. Ardından kocam olacak aşağılık herif ayağı kalkıp hesabı ödemeye yöneldi. Beni görmemeliydi hemen arabama koştum sokağın ilerisinde ki araziye saklanıp onları görebileceğim mesafede durdum. İkisi de Frank’in arabasına bindi ve caddeye çıktılar. Bende durur muyum tabi ki de yine takip ettim. Soğukkanlı bir katil gibi kurbanlarımı takip ederken hayatımın polisiye film gibi ilerlediğini fark edip kendime güldüm. Ama üzülmüyordum,hemde hiç. O salağa hiç üzülmüyordum ben çocuklarıma üzülüyordum. Babalarının bu kadar aşağılık biri olduklarını öğrenince ne yapacaklar acaba? Tabi ki de onlara gerçekleri söyleyeceğim belki Melissa’ya değil ama Joe’nun bunu bilmeye hakkı var. Ben yine kendi kendime konuşurken Frank bir otelin otoparkına indi ve fotoğraf makinamın gözünden kaçmadı bunlar. Arabamı otoparka koymak riskliydi o yüzden biraz geride ki ormanlık alana park edip otoparka indim onları araçtan çıkarken görüntülemek zorundaydım. Koşarak gittim. Arabadan inerken ve birde otele çıkarken öpüştükleri resimleri çektim.
Ve evet şimdi her şey tamamdı. Yarın o işteyken dava açılacaktı bende yarın o işteyken taşınacaktım. Onunla hiç muhattap bile olmayacaktım. Eski dotum olan avukatım Molly biraz Frank’le uğraşacaktı ama napalım arkadaşlık görevi.
Arabama binip eve gitmek üzere motoru çalıştırırken radyoda çalan şarkı da takılı kaldım. Bu şarkı bizim düğünümüzde dans ettiğimiz şarkıydı. Ama gayet soğukkanlı bir tavırla bu şarkının üstesinden gelebildim. Radyoyu gözümü kırpmadan değiştirdim. Kendimi cidden katil gibi hissediyorum çünkü hiç bir şey hissetmiyorum. Katillerde de böyle olmaz mı? Ya da başka bir şekilde anlatmak gerekirse intihar eden biri gibi her şeyden vazgeçmiş, umursamayan, ama ölümü göze almış biri gibiyim. Bir duygu içerisinde değilim nefret de etmiyorum üzülmüyorum da, sevmiyorum da. Yoksa intikam duygusu mu bu? İntihar etmek isteyen birinin sanki ona yapılanların intikamını almak için kendini öldürmesi mi bunun benzetmesi ya da birinin ona zarar vermesi üzerine katil olan adam mı benzetmesi? Bilmiyorum ama güzel bir duygu değil bu. İçinde kocaman bir boşluk, ve sen hiçbir şey hissetmiyorsun. İçimde ki boşluk için endişe edecek kadar genç ve özgür değilim. Ben 36 yaşında , aldatılmış , iki çocuk sahibi yaşadıklarını olgunlukla karşılayan ve Tanrı’nın her günü kocasına lanet okuyan bir kadınım. İçimde ki boşluğa vakit ayıramam, hayır.
Eve gitmek için gaza bastım ama eve gitmek istemiyorum. İçimden gelmiyor. Ama gitmeliyim üzülemem ben. Üzülmeyeceğim ben buna üzülecek kadar basit biri değilim. Ben sadece şimdi intikam alıcam. Sadece intikam. İntikam duygusunu sadece olgun insanlar hissedebilir. Çünkü intikam almak için yaşadıklarını hazmetmek zorundasın. Ve evet ben bu kriterlere uyuyorum.
Sonunda eve gelebildim. Tüm o karmaşık duygularla baş edip eve gelebildim. Çocuklara şimdi söylemeyeceğim yoksa Frank geldiğinde ona söyleyebilirler. Benim şuan yapmam gereken Molly’e fotoğrafları atmak. İlk önce Molly’i bir arayayım:
-Molly?
-Operasyon sonuç bilgisi nedir kaptan Bridgit?
-Saçma salak konuşma Molly!
-Hadi ama kaptan sonuç bilgisi?
-Operasyon başarıyla tamamlandı asker!
-Başaracağını biliyordum sürtük! Hemen fotoğrafları at yarın görsün o domuz kılıklı herif!
-Tamam atıyorum bekle.
Telefonu kapatıp fotoğraf makinasını bilgisayara bir ajan edasıyla bağladım. Ardından fotoğrafları Molly’e atıp kendime bir zafer birası çıkardım. Biradan sonra kanıtları yok edip uyumam lazımdı. Kanıtları da profosyonel bir serikatil edasıyla kaldırdıktan sonra geceliğimi giyip çocuklara bakmaya gittiğimde uyuduklarını fark edip geri döndüm.