Bugün yeterince yorulmuştum zaten. Neden başıma tekrar iş açıyorum ki sanki. Gecenin bir saati kendini gangster sanan üç tane çocuktan kaçıyordum. Yirmi dakikadır son hızla kaçmanın sonucu baya yorulmuştum ve tabanlarımın su topladığına eminim. Arkamdakiler de bir an olsun pes etmek bilmiyorlardı.
Hongdae'nin saptığım ara sokaklarında koşmaya devam ediyordum. İnsan topluluğu genelde caddelerde bulunuyordu ve bu saatte buralarda kedi görsem bile şükredecektim. Lanet olsun, çıkmaz sokağa girmek tam da benim şansıma layıktı. Yolun sonu olduğunu anladığımda yavaşça arkama döndüm. Onlarda yavaşlamış birkaç metre ilerimde aç gözleriyle bana bakıyorlardı. Eh yapacak tek bir şey vardı.
"Yah, ya siz hemen kendi isteğinizle def olursunuz, ya da sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız."
Söylediklerim üzerine gülüşerek birbirlerine baktılar. Tabi ki de hemen sözümü dinleyip gideceklerine inancım sıfırdı.
"Tabi güzelim, istersen polisi de arayıp kendimizi ihbar edelim ne dersin?"
İçlerinden en uzun olan dediği şey çok komikmiş gibi kahkahalarla gülmeye başladı. Yanındaki sıska arkadaşları da ona eşlik ettiler.
Kendimi sakinleştirmeye ve mantıklı bir plan düşünmeye başladım. Tam bu sırada duvarın dibindeki demir kapak dikkatimi çekti. Kafamda bir şeyler oluşmuştu.
"Yah! Bana bakın, madem çok istiyorsunuz, öndeki önce sen gel o zaman." Cümleyi kurarken aynı zamanda kapuşonlumu da üstümden çıkarttım. Çocuklar onlara istediklerini vereceğime inanmıştı.
"Sonunda sözümüze geldin." Diyerek bana yaklaşmaya başladı,yaklaşıyor,az kaldı, yaklaştı ve..BAM. Diz kapağımı hızlıca bacak arasındaki malum bölgeye sertçe vurdum. O kıvranırken yerdeki demir kapağı alıp arkadaki ikiliden birinin başına geçirdim. O kanlar içinde yere düşerken son ayakta kalan ne yapacağını şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Kapağı kucağına hızla fırlattıktan sonra tekrar son hız koşarak oradan ayrıldım. Biraz ilerledikten sonra arkamı döndüğümde iki büklüm bir şekilde peşimden geldiklerini fark ettim. Aissh bir bitmek bilmiyorlardı. Köşeyi döner dönmez büyük evin bahçe duvarına tırmandım ve kendimi evin bahçesine resmen fırlattım. Gizlice duvardan bakarken ters yönden gittiklerini görüp rahatlayarak duvar dibine oturdum. Cidden yorulmuştum.
"Güzel gösteri, aksiyon filmi çevirdiğini falan mı sanıyorsun?"
Aniden gelen erkek sesiyleafallamış bir şekilde başımı yukarı kaldırdım ve karşılaştığım afet-i devranyakışıklıya bakakaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Catch Me
FanfictionDüşlerim vardı görmekten korktuğum, hislerim vardı söylemekten korktuğum, sözlerim vardı yazmaktan korktuğum, şimdi sen varsın kaybetmekten korktuğum.