Save Me ep3

31 2 1
                                    

kimkai: Neyden bahsediyorsun? Açık konuş çocuk

jenjenx: Yakında öğreneceksin biraz sabret

jenjenx: Seni ağlarken görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum

Telefonu elimden çalışma masama bıraktım. İçimdeki hisleri daha fazla tutamayacağımı biliyordum zaten. Mesaj atmadan önce çok düşünmemiştim. Ne olacaksa olsun diye düşünerek hareket eden biriydim ama konu o olduğu zaman bir şeyler hep değişiyordu. 

Kim olduğumu tahmin etmesi imkansızdı. Eminim varlığımı dahi hatırlamıyordu zaten. Ama artık bunun bir önemi yoktu. Zamanı geldiğinde ona kendimi güzelce hatırlatacaktım.

Çalışma masamın üzerindeki kitaplarımı ve defterlerimi sırt çantama doldurdum. Zaten hazırdım, kulaklıklarımı kulağıma takıp yavaş adımlarla kapıya ilerledim. Evden çıkıp okula doğru yürümeye başladım. 

Okulun bahçesine adımımı attığım zaman onu çardağın başında arkadaşlarıyla konuşurken gördüm. Yüzündeki ciddi ifadesini asla bozmuyor ve arkadaşlarını dinliyordu. 

Başını kaldırdığı anda kafamı başka yöne çevirdim ve hızlı adımlarla okulun içine girdim. Onu bu kadar sık görmeye hala alışık değildim. Bir aydır bu okuldaydım ve onu ilk gördüğümde tanımış, asla aklımdan çıkaramamıştım zaten. 

Sınıfa girmemle en arka sıraya yerleştim, kitaplarımı sırt çantadan çıkarıp onların üstüne başımı koyup biraz uyuklamayı planlıyordum. Fakat yanı başımdan gelen sesler buna izin vermiyordu. Aldırmayıp kaldığım yerden devam edecektim fakat duyduğum cümleler buna izin vermedi.

"Kalk git şuradan burası benim yerim. Sen kimsin de benim yerime oturuyorsun ezik?"

Cümleyi kuran sese baktığımda vücudunu sergilemekten hiç çekinmeyen kıyafetlerle (okul formasını giymesine rağmen) bir elini beline koymuş diğeriyle saç tutamını eline dolamış çakma sarışın kızı gördüm.  

Kim olursa olsun karşısındaki birine ezik diyerek hitap edemezdi. Asıl bu kız kendini ne sanıyordu? Çok değerli yerine oturan kıza baktığımda ise sesini çıkaramadığını fark ettim. Bu ikisini de sınıfta görüyordum, muhabbetlerim yoktu ama bu duruma sessiz kalamayacağımı biliyordum.

"Pardon, problem mi var?" diyerek ayağa kalktım. Benim karışmamla sınıfta bir uğultu başladı. Bir aydır bu sınıftaydım ve sesimi çok duymazlardı, neredeyse hiç. 

Kız hala sırada oturmaya devam ediyordu bir anda "Hayır hiç bir problem yok bende şimdi kalkıyordum." sakince kafamı ona döndürerek "Oturmaya devam et." dedim. 

"Sen kimsin be? Neden karışıyorsun bizim işimize, yürü git şuradan bir de seninle uğraşmayayım, benim yerime oturdu tabi kalkacak."

"Nolur uğraş benimle ya." diyerek sakince bir adım daha yakınına yaklaştım. Bütün sınıf bu sefer sus kesmiş bizi dinliyordu.

"Kaşınma istersen Jennie-ciğim, kendi alanına dön."

"Kaşısana beni." bir adım daha yakınına geldim. Artık dip dibeyiz denebilirdi. Bir anda oturan kız ayağa kalkıp kolumdan çekiştirdi kulağıma yaklaşıp "Sorun çıkmasın lütfen, gidelim." deyince daha fazla uzatmak istememiştim. Kızın kendini beğenmiş, boş havası sıkılmama sebep olmuştu. Bu tipleri daha önce çok gördüğüm için artık beni kışkırtamıyordu.

"Kimle ne şekilde konuştuğuna dikkat et, sana haddini bildirmeyi çok isterdim ama bu yaşa gelip hala öğrenemediysen, şimdi de anlamazsın."

Yanımdaki kıza kafamla yürü işareti yapıp yavaş adımlarla sınıftan çıktım. Arkamdan yürümeye devam ediyordu. Bahçeye çıkıp arkadaki çardaklardan birine oturdum. 

"Adın ne?"

"Ah Jennie çok teşekkür ederim, Seulgi hep böyledir, çok kaba biri. Bu arada benim adım Lalisa. Keşke karışmasaydın şimdi sana da bulaşır o."

Demek o kızın adı Seulgi idi. Umurumda değildi sadece yerini bilmeyenlere dersini vermek her zaman hoşuma gitmiştir.  

"Sıkıntı değil, sen sadece sessiz kalma, kendini savun. Her zaman yanında ben olmayabilirim."

Lalisa bir şeyler diyordu ama ona kulak verememiştim çünkü o sırada telefonumun ekranından parlayan mesaj bildirimi çoktan dikkatimi çekmişti.

kimkai: Ah Jenjen kendini çok akıllı sanıyorsun sanırım

kimkai: Yada Jennie mi demeliyim?

kimkai: Okul çıkışında seni otoparkta bekliyor olacağım.


SAVE ME *jenkai*Where stories live. Discover now