Merhaba ben Nur. Size kurgusunu anlatmıştım. İsmi Damla :D asdf arkadaşımdan ilham. Neyse. Umarım beğenirsiniz. Aslında daha uzun yazmayı düşündüm ama hikayenin tutmama olasılığı çok yüksek. Bu yüzden riske atmadım. Tutmassa sileceğim. İleriki bölümlerde gerçekten ne issettiğini anlayacaksınız. Acı bile olsa bir gün başımıza bu gelecek. Ya şansımız dönerse?
-Okuyucular sizin adınız ; böbüş :D size böbüşlerim diye hitap edeceğim. Haydi hayırlısı...
Ensemden gelen ağır zonklamayla hızla kalkmaya çalıştığım yatağa kendimi tekrar bıraktım. Bir süre sonra yavaşça doğruldum ve lavaboya gittim. Aynada kendime baktığımda dün geceki göz yaşlarımın kuru izleri kendini belli ediyordu. Daha sonra kirpiklerimin birbirlerine yapışmış olduğundan gözlerimi açtığımda dökülen kirpiklerin gözümün altındaki çukurlarda gizlenmiş olduğunu fark ettim. Gözlerim küçülmüş ve kızarıktı. Gözümden iki damla daha izin almadan kaçtı. Elimin tersiyle sildim ve yüzüme su atmaya başladım.
''Bu adil değil... Ben onlar için zaman harcamışken sırf imkanım yetmediği için onları görememem... Hiç adil değil. Daha isimlerini bile bilmeyip zamanında ergen grubu diye dalga geçenler onlarla fotoğraf çekinecek. Maksatları caka yapmak... Lanet girsin hepsine!''
Sinirliydim, kızgındım, üzgündüm. Böyle bir günün geleceğini biliyordum. Bir gün geleceklerini ve benim, benim gibi birçok hayranın gidemeyeceğini. Aslında o bok herifler için bu kadar üzülmeye değer mi? Bizi o kadar çok seviyorlarsa, paraları çoksa neden etkinlikler düzenleyip birkaç kişinin hayalini gerçekleştirmeye çalışmıyorlar? Onların hayalini biz gerçekleştirdik.
''Mal'' dedim ve kafama bir tane geçirdim. ''Bu onları sevmene engel olmamalı'' diye düşündüm. Duygularım kelimerden daha ağırdı. Siyahtan daha mat ve beyazdan daha parlak. Karmaşık. Bir dediğim bir dediğimi tutmuyordu. Yıkık bir halde , annemin deyimiyle ruh gibi dolaşıyordum. Kahvaltı masasına oturduğumda içimden hiçbir şey yemek gelmedi. Kendime acıyordum. Bu hale düşeceğimi tahmin etmemiştim. Onlara üç yıldır bağlıydım. Evet, elin hıristiyanları, ne var ki bunda? Önemli olan kim olmayı seçtkeri değil mi? Nazikler ve işlerini yapıyorlar. Eminim ki onlar da böyle olmasını istemiyorlardır.Elimden gelen bir şey yoktu ve bu dünyanın sonu değildi. Onlara sarılıp kokularını içime çekmesem ne olur ki. Harry'i öpmesem... Ölür müyüm? Sanırım evet, evet ölürüm.
Kendime peynirli domatesli bir ekmek hazırlayıp ve dünkü bayat çayı ısıtıp bardağıma doldurdum. Nerede yememem gerektiğini söyleyecek annem anneannemin hastalanması sonucunda Almanya'ya gittiği için babam ve küçük kardeşimle yanlız kalmıştım. Babam işe gittiği için sadece kardeşim. 12 yaşındaki Ali. Ben. 16'sına girmek üzere olan Damla.
Ali'yi kaldırmalı mıydım ? Yok, o kendi bir şeyler bulur. Ne olursa olsun elbet uyanmak ve yemek zorunda kalacak. Peki ben ne yapmalıydım? Bilgisayara geçip benimle aynı acıyı yaşayan kişilerle acımız hakkında konuşmalı ve isyan mı etmeliydik? Ya da ''konsere gidiyorum!'' diye durum paylaşanlara alttan laf sokup atarlanmalı mıyım? Her günkü gibi. İyice boka dönüşmeliydim. Ya da bunları unutmaya çalışmalıydım. Her günkü gibi. Her zamanki. Son iki aydır yaptığım gibi. Fakat bu son 2 hafta kala konsere, içimde gerçekten kötü bir acı vardı. Midemden boğazıma kadar yanıyor, herhangi bir üyey görsem kalbim bir anlık duruyor ve saniyeler içinde çalışıyordu. Gözümden enseme kadar uzayan bir ağrı vardı iki gündür . Geçen gün Harry'nin bir hayranı yanağından öptüğünü grdüm ve mutlu oldum. Sanki beni öpmüş gibi. Diğer yandan aynı his geldi ve kalbime bıçak saplanıp çıktı. Yine de öptüğü kıza karşı asla kötü bir duygu oluşmadı. Bu garipti. Belki imkanım olsa daha farklı olacağı için. Onu kalp şeklindeki dudaklarından öpeceğim için...
''Siktir, her yer ekmek oldu.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream's Kiss
FanfictionBüyük bir hızla bütün hayalleriniz gerçekleşmeye başlasa ve siz bu hıza ayak uyduramasanız,hislerinizden gözleriniz bulutlansa, ne olur? Kayıp düşersiniz..