ÂMÂ'SIZ BİR Mucize
O’an yaşanmamış bir şey gerçek olmaya başladı. Ta ki o an, ışıklar sönünceye dek.
Gece saat 02.00
Sesiz bir odada tek başına yaşayan Karl adında bir adamın hikâyesi, saat gece 02.00 odada sadece bir tek ses vardı. 100.000.000 değerinde 80 desibellik saatin sesinden başka bir şey değildi. Ve dışarıdaki 10 desibellik yaprak hışırtısı, bir insanın işitme sınırının yani 0 desibele yakın bir ses seviyesini duyabilecek, hissedebilecek o nadir insanlardan biriydi Karl. Algı yöntemi Işıklar söndüğünde kör olan gözleri Karl’ı farklı biri kılmıştı. Gözleri kördü, fakat algı seviyesi o karar gelişmişti’ki yatarken odasından 5-10 metre uzaktaki 10 desibele yakın sesleri bile işitebiliyordu. Daha iyi duymak için sessizliği kendine önemli ayrı bir yer edinmişti. Sık sık kullandığı radyodan alırdı haberleri, yaşamın onun için görmemek gibi bir duygusu, duymamak için bir korkusu yoktu. Bazen duyduğu öyle şeyler olurdu’ki, keşke sağır olsaydım da görsem dediği türden şeylerdi. Tek görebildiği şey 6 yaşındayken Annesinin gözleri önünde öldürülmesi olmuştu, o günden sonra ışıklar onun için sönmüştü. Yaşadığı korku yüzünden bir anda gördükleri karşısında şok olan ve fenalaşan Karl’ın uyandığında görebildiği tek şey siyah bir perde olmuştu. Açılmayan bir perdeydi bu. Karl bu olayları hatırlarken bir an uzandığı yatağından aniden kalktı, hareketsiz bir şekilde durdu, sakin bir şekilde nefes alıp vermeye başladı. Kapının ardından bir ses duydu. Ses yaklaşık olarak Karlın algısına göre 10 metreden geliyordu. Bu mesafeden emin olmak için hedefe doğru gitmesi gerekiyordu. Kapıyı açtı, Etrafın ses ve kokusunu derin bir şekilde içine çekti. Ağaçta düşen yaprakların çıkardığı hışırtı seslerini duyabiliyordu. Saat 12 yönünde ilerleyen Karl’ın hedefe varacağı noktadaki bir ağaçtan geliyordu. Yürümeye başladı. Her adımı düşünüp hesaplayarak atan Karl hedefe yaklaşıyordu. Ve sesleri daha iyi duymaya başladı hedefe yaklaştığını varsaydı ellerini cebinden çıkardı. Ve hedefindeki ağacın 20 adım gerisindeki ağacın arkasına saklandı. Hisleri çok kuvvetli olan Karl bir parfüm kokusu almıştı. Bir kadın parfümüne benziyordu. Heftefteki ağaçta bir kadın olduğunu varsaydı. Birden durdu ve kalp ritminin değiştiğini hissedebiliyordu, hedefe doğru ilerleyen Karl ağacın altında durdu, kadın tamda ağacın üstünde duruyordu, ağaçtan kopan bir elma Karl’ın kafasına düştü, kafası incimmiş olan Karl eliyle kafasını okşadı ve 'hey sen yavaş olsana diye seslendi’ Kadın; (sende kimsin? )diye seslendi (bekle yanına aşağı iniyorum) dedi. Karl 4 adım geri attı Kadının ayak seslerinden aşağı indiğini anladı
Parfüm kokusunu daha derinden hissetti, kadın aşağı indi ve Karl’ın karşısında durdu. Yüz yüze gelmişlerdi. Kadın elini uzatıp ('Merhaba ben Merry’)diye tanışma faslına girdi. Karl bir an kendinden emin bir duruşla elini sıktı. Ardından Marry ('burada ne arıyorsun’)diye sordu. Karl; (buradan geçerken bir ses duydumda bi bakim dedim.) diye söylendi, kadın Karl’a cevap vererek ; (her duyduğun sese böyle yönelirmisin) dedi. Karl sesiz bir şekilde düşünmeye başladı. Ve kadına ilginç bir cevap verdi(.Sakıncası yoksa yüzüne dokunabilirmiyim) diye karşılık verdi Karl. Kadın bir an durdu aaa evet tabii ki dedi. Karlın aklına bir şey gelmişti. His duyularını kullanarak Kadının yüzünü avucunun içiyle yüz hatlarını hissederek bir süre gezdirdi. Ve bir an (bu gerçek olamaz diye söylendi) Kadın hızlı bir şekilde (Nee) dedi. Karl adını tekrar söylermisin dedi. Kadın tekrar ismini söyledikten sonra Marry ismini duyan Karl şaşkına döndü çocukken tanıştığı kendisiyle aynı kaderi paylaşan kız arkadaşının olabileceği olasığını düşündü. Bunları düşündükçe şaşkınlığı dinmeyen Karl büyük bir tesadüfle karşı karşıya kalacağı aklının ucuna bile gelmemişti. Bu sensin Marry hatırladım seni tabi yaa sende benle aynı kaderi paylaşıyorsun dedi. Adını söylemeyen Karl son anda ben Karl tanımadın mı beni diye söylendi Ve hikâyesini anlattı. Kız şaşkına dönmüştü. Kalbi hızla atmaya başlayan kızın kalp atışlarını hisseden Karl kendisini tanıdığını varsaydı. Kızın şaşkınlığı hala devam ediyordu, ama bu ifadeyi görebilecek gözü olmayan, Keza duyabilecek, hissedebilecek gözleri olduğunu unutmadılar. İki arkadaş bir anda sevinçten duygulandı. Karl Marry’nin gözyaşlarının yapağın üstüne döküldüğünü hissetti Marry’e ağlamamasını söyledi. Benim hissettiğimi sende hissedebildin mi dedi Karl. Bir yandan ağlayan Marry sevinç ve mutlulukla güldü Neyi diye cevap verdi. Karl sen ağlarken gözünden düşen damlaların bir yaprağın üstüne döküldüğünü ardından bir rüzgârın yaşlarını topladığını hissettim senin yerine bulutların gözyaşı döktüğüne tanık oldum bir gök gürültüsü ile adını söylemeye çalışıyordu. Beni duyabiliyor musun? Diye bağırırlar hep bir ağızdan 2 sevgili arkadaş. Davetsiz misafirde vardı tabi Gökyüzünün onlar için bir süprizide vardı, ama pekte sürpriz onlar için gözükmüyordu, bir anda etrafı kolaçan eden tozlu bir sis bulutu hâkim olmaya başladı. Karl hiç istifini bozmadan bu durumu normal olarak karşıladı, gözünün önünde canlanıveren ve geride kalan geceleri gözlerinin önünde dinmeyen birçok insan gibi değildi, çünkü hayatı görmediğin için yaşamak ve görmediğini yaşamaya çalışan biriydi o. Bu karanlık geceye ait hikâyesi farklıydı. Gözünün önündeki perdeler ömrünün sonuna dek kalacağına inanan 2 arkadaş veya 2 sevgilide denilebilir şu anlık için arkadaş demek daha doğru olur tabi. Acımasız kılıç gibi keskin rüzgârın şiddeti Sisli toz bulutunun göz perdelerini savurmadan kapıyı çalmadan gözlerinin önünden hızlıca geçmeye devam ediyordu. Ta ki göz perdesi açık olan kapıları bulana dek. Uzun bir süre devam eden karanlık sis bulutu uzun gece devam eden bu olaya tanık olan elele tutuşan 2 arkadaşı meraklı gözlerle izlemekten yana merakla bekleyerek havanın eski haline dönmesini beklediler. Bir an Marry’nin ayağı yerden kesilmeye başladı tam yere yığılacak gibi olan Marry’nin ağaçtan düşen birçok solmuş umutlar gibi, ilkbaharın solmuş yapraklarını ayağının altına alarak sürtüşerek çıkardığı seslerden bunu hisseden Karl, Marry tam düşecekmiş gibi olduğu anda bir anda omuzlarından tuttu ve Marry’i sarmalayarak kucakları arasına aldı, Marry halsizdi Karl bu halsizliğin sorduğunda Maryy’nin Karl’a cevabı şöyle oldu; sanrım biraz başım ve karnım ağrıyor diye cevap verir Marry. Önemli bir kısımda Karl’ın zihninde dönen birçok keşfedilmeyi beleyen gizemler olaylar çözülmeye bekleyen problemlerin yanı sıra yetenek ve ilgilerinin büyük bir alanı kapsaması yönünden çok farklıydı, diğer bir ilgi alanıda sağlık üzerineydi. Gördüğü zamanlar doktor olan babasının kitaplarını ta ki o zamanlardan 3 yaşından başlayan macera işitsel duyuları çok kuvvetli olan bunun yanı sıra görsel hafızası da çok güçlü olan Karl küçükken izledikleri videolardan algıladıkları sesleri zihninde kalıcı, olası durumlarda geçici görülen ve nadir insanlarda hissedilen geçişi hafıza belleğini kalıcı hale getirebilen bir zihin yapısına sahip olan Karl unutma söz konusu olunca bu olasılık %20 değerlerde gezdiği fark edilebilirdi. Bu yönüyle de birçok kitabı, makaleleri, gazete yazılarında görselden de yararlanan Karl 4-5 yaşlarında bunu başarabildi ama Karl’da bu ilgi ve yeteneklerin gelişmişlik düzeyinin çok üstünde olan dehalık belirtisi vardı. Bir nedeni ise Karl’ın Hiperleksi hastası olma yönü ağır basıyordu çünkü erken yaşlarda otizm, asperger olması kaçınılamaz bir durumdu ama bu tam tersi obsesif kompulsif denen düzen simetri ve kusursuzluk ihtiyacı benimsesi gereken bir hastalık durumundaydı. Öyleyse Karl sorunu veya soruyu görmeden basit düşünülen açlık hissinden de bu halsizliğini nedenini anlayabiliyordu. Ama Karl aşırı detaycı ve meraklı yönüyle olaylardan sürekli yeni sonuçlar doğrurdu. Marry’nin bu durumunu belirli birçok nedene bağlayabiliyordu. Kız arkadaşının elinden sıkıca tuttu yanlış yönde 100 metre ilerleyen 2 arkadaş Karl’ın evine 10 metrelik mesafeyi yanlış yönde 90 metre ilerleyerek uzattılar Ardından bunu geç olmadan fark eden Karl önceden tedbirinde almıştı kız arkadaşıyla beraber 50 metre yol keteden Karl elini tutuğu kız arkadaşının yorgun bitkin bir hale geldiğini fark etti. Elini bir an Karl’dan çeken Marry yavaşça yere çöktü Karl arkadaşının bu halini görünce İyimisin Marry devam edebilicenmi diye cevap verdi, Marry Karl’a karşılık; Daha fazla yürüyemiyceğim galiba istersen bir ağacın altında biraz dinlenelim diye cevap verdi. Karl hüzünlü bir halde “Halini çok iyi anlıyorum Marry fakat yola şu an devam etmeye koyulmazsak bu sisli havada etrafda dolaşan onlarca kurttan birine yem oluruz, şimdi senden bir ricam olucak ayağa kalkmanı derin bir nefes alıp ellerimi sıkıca tutmanı istiyorum şimdi elimi tutarımsın. Dedi ardından Karl elini uzatarak Marry’yi yavaşça yerden kaldırdı. El ele tutuşarak devam eden 2 arkadaş için şimdi olayı başa saralım, olayı başa sardığımızda Karl uzandığı yatağından bir ses duymaya sese doğru yöneldiğinde Marry’i bir tesadüf veya mucizemiydi yoksa çok kuvvetli bir aşkın kör olan hissimiydi, Karl kulübeden çıkmadan önce sese geldiği yönden gidebileceğinin farkındaydı. Ve olası bir duruma karşılık yatağının başucunda sakladığı Yaklaşık uzunluğu 300 metre ve diğer ebatlarında olan 100-200-500 vb. birçok ipi yanında bulunduruyordu, Karl sese doğru yönelip kulübeden çıkmadan önce yanında taşıdığı önce 300 metrelik iple sesin sahibini bulmak için yola koyulmuştu. İpin 300 metre veya diğer farklı uzunluk ve ebatlarda olmasının nedeni varacağı yolun Kulübesi ile olan uzaklığını ölçmek için, hedef menzilini iplerin uzunluklarında göre ayarlıyordu. Eğer evden 100 metre bir yere gidecek olsa 100 metrelik ipi yanına alır bir ucunu bi eline diğer ucunu öteki eline alıp yola çıkardı, ipin, bir ucunu kapı koluna bağlardı bu ip onun pusulası gibiydi,100 metrelik hedefe gitmek istediği zaman kapı koluna bağladığı ve diğer tüm iplerini kalın seçerdi çünkü iplerle ne kadar mesafe kat ediğini öğrenmek ve işini garantiye almak için kalın seçerdi. Seçtiği kalın ipler sağlamdı bu onun için bir avantajdı eğer ince ipleri seçseydi keza bu bağlamda buda onun dezavantajı olurdu. Kullandığı kalın iplere 0,3 mili santimetrelik düz çizgi halinde hayvan avlarken kullandığı bıçaklarla kesikler atardı, attığı her kesik ile ipin kesik bölgesinden elini sürtürerk kesik izlerinden uzunluğu ölçer ve ona göre ayarlardı.