Bölüm 25/Yalçın,Beste/

331 31 6
                                    

Evet donup kalmıştım çünkü galiba Q nun vücuduna çarpıp yere kapaklanmıştım şu benle uğraşan erkeklerin neden hepsi uzun boylu anlamıyorum!Bunları düşünmem ile yüzme doğru bir el uzandı

"Sana demiştim ayrıca sakin ol kaçamıyorum"

Elini tutmak yerine kendim kalmıştım fakat kalkmam ile birlikte tekrar yere düşmem bir oldu ayağıma basamamıştım

"Ah! Ayağım!"
"Burktun mu yoksa bekle bakayım"
"G-gerek yok"
"Emin misin kalkamadığını görebiliyorum"
Son çare elini tutup ayağı kalktım ve tam birşey söyliyecekken
"YAPRAK!"
"BARIŞŞ!! -"

Ve Barış saniyeler içinde Şu Q nun üstüne atlıyıp dövmeye başladı olduğum yerde kitlenmiştim çünkü ihanet etmiş gibi hissediyordum ardından Arcanın beni itmesi ile geri sendeliyip yeri boyadım ayrıldıklarında ikisinin de yüzü kanlar içindeydi evet yüzü Q nun yüzü... A-ama Barış her yeri kanıyordu ayağı kalkmaya çalışıyordum ve zorda olsa kalkıp barışın barışın yanına gittim ayağımı kullanmıyordum ama genede hafif hafif basıp gittim yanına sadece bana baktı ve sarıldı, Kan beni tutsada şuan umrumda bile değil ve ona gerçekten çok sıkı sarıldım...
Taki sarılırken bana baken hem gözleri dolu hem kanlı yüzü hemde sinirli bir şekilde Qyu görene kadar...

***

Barışın yüzünü pansuman yaptıktan sonra onu evine getirip uyumuştum, Hep benim yüzümdendi, Ama barış benim hayatım Dı ya ona birşey olsaydı? Yanağımdan akan damlaları durdurmaya çalışırken telefonumu açıp barışın instasına bakınıyorum en son fotosunda bir dakika ne beste yorum yapmıştı!! Hemen hesabına girip baktım ve son gönderisi bu, bu "Belki yeniden..." mi? Hemde Barışın eşofmanı ve telefonu özellikle eliyle? B-bir dakika ne oluyor? Sıcak göz damlaları hiddetle yanağımdan süzülmeye başladı bu nasıl oluyordu ya Barış bunu bana nasıl yaptın? Hızlıca kalkıp okul çantamı alıp evden dışarı çıktım, Göz yaşlarımı silip gerekli kontrolü yaptıktan sonra yola bakmaya başladım tam sola döndüğümde Q yu gördüm Peçete ile burnunu silmeye çalışıyordu ve henüz pansuman yapılmamıştı beni fark ettiğinde yanıma geldi

"..."
"Şey ben çok özür dilerim lütfen"
"Yalçın"
"Ne Yalçın?"
"Adım... Yalçın"
"Ha... Şey"

Cümlemin lafının devamını getirmeden çantamdaki pansuman aletleriyle yaralarını temizlemeye başladım bittiğinde kalkıp hazırlandım ve

"Eh bak Yalçın-"
"Tamam sorun yok gerçekten Yaprak senin için herşey razıyım"

Oturduğu merdivene ayağımı koyup kolumu oraya yasladım ve konuştum

"Ben ne alakayım Yalçın!? O kadar güzel kız dururken bir ben mi dikkatini çektim?"
"Sen benim hep dikkatimdeydin,Evde okulda hastanede bahçede. O kadar güzel kız derken? Banane onlardan..Zaten yakında benim olucaksın bunu anlaman gerek... Yaprağım..."

Donup kalmıştım ve önüme düşen bir iki saç telimi eliyle kulağımın arasına nazikçe koydu birşey diyemeden çekip gittim ağlamamam gerek çünkü güçlü kalmalıyım Telefonum Çaldığında arıyan Barış'ı sessize aldım telefonu ve yoluma devam ettim ama telefon hala çaldığı için dayanamayıp açtım

"Yaprak!? Neden gittin?"
"Bana gerek yok sana bakmaya beste gelir Barış zaten"

Telefonu yüzüne kapatıp yoluma devam edicekken karşıma barış çıktı

"Yaprak!"

Görmezden gelerek duvarın arkasından gidecekken duvarla beni arasına alıp bana yaklaştı ve kulağıma eğilip

"Birşey diyeceğim"

Hızlıca nefes alırken Cevap verip vermemek arasındaydım ama gerçekten merak ediyordum acaba ne söyleyecekti?

"S-Söyle"

Sesim çok kısık çıkmıştı ama aramızda o kadar az fark vardıki duymaması olanaksızdı

"Yaprak ben seni..."

Napıyor bu amdin len? Ehuehu. Tamam bende sinirlendim doğrusu ama hep mutlu olmasınlar canımsular yorumları alayım!

4n1k Yap&Bar aşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin