3. Bölüm

32 3 0
                                    

Xiumin'in Ağzından

Jimin'i uyurken çekip sonrasında dalga geçmek için telefonumun kamerasını açtım.

Odasının kapısını açtım.

Jimin'in üstünde sadece pantolonu kucağındaki kızın üstünde ise değişik iç çamaşırları vardı.

Gördüğüm şeyle şok geçirirken sert sesi kulağımı doldurdu.

"Çıkacak mısın yoksa izlemeye devam mı edeceksin?".

Hızla kapıyı kapattım.

Videoyu silmek için telefonu elime aldığımda belki de hayatımın en büyük hatasını yaptığımı fark ettim.

Video, Tae'nin kurduğu gruba gitmiş ve herkes görmüştü.

Silmek için fazla geçti ve bende ölmek için fazla gençtim.

Jungkook'un Ağzından

Grup sallanıyordu. Herkes bunu konuşuyordu. Kimisi sadece izliyor, kimisi dalga geçiyor, kimisi yazılanlara gülüyor, kimisi de vücuduna iltifat ediyordu.

"Waaa kasları var". "Abartmayın kızlar! Benim de kaslarım var. Yani herkesin kası olabilir". "Sen kıskanıyor musun?". "Ne alakası var?". "O zaman iyi vücudunun olduğunu kabul et". "Tamam. İyi vücudu var".

Baekhyun kıkırdadı.

"Baekhyun sen hala gitmedin mi!?".

"Gittim ki. Yokum şu anda ben. O gördüklerin bilinç altının bir oyunu. Beni çok sevdiğin için oluyor bütün bunlar-"

"Baekhyun!".

"Kaçtım ben"

Yüksek çıkan sesimin salonda yankılanması ile herkes elindeki telefonu bırakmıştı.

"Şey... Jungkook"

Bakışlarımı Seulgi'ye çevirdim.

"Seolhyun, yarın onların şatosunda konuşmak istediklerini söyledi"

"Jungkook gitmeyelim lütfen".

Hoseok'a -daha doğrusu kucağında ki Hasely'e- baktım.

"Korkuyorsa getirme Hoseok". 

"Neden hiçbiriniz Hasely'i sevmiyorsunuz?". 

"Aaa sevmez olur muyuz hiç? Çok seviyoruz. Asla o oyuncak falan da değil zaten". 

"Öyle tabii".

"Tamam, gidiyoruz"

Hepsinden itiraz mırıltıları yükseldi. Ben de mutlu değilim ama bunu yapmak zorundayım. Vaseline, kendi çıkarlarımızdan daha önemli. Tabii Black için bu çok önemli değil gibi. Gerekirse tek başıma savaşırım. Ailemizi bizden alan L'in, Vaseline'i ele geçirmesine göz yumamam.

*****

Önümde duran on dört kişinin üstünde gözlerimi gezdirdim.

"Hoseok neden Hasely'e gelinlik giydirdin?"

"Belki hayırlı bir kısmet buluruz Jungkook. Kısmetini kapama lütfen!"

Gözlerimi sağ tarafa doğru devirirken
Luhan'ın elindeki kitap gözüme çarptı.

"Luhan! Elindeki kitap ne acaba?"

"Orada canım sıkılıyor. En azından işlerimin bir kısmını biterebilirim"

Daha fazla bir şey görmemek adına Black'in devasa şatosuna doğru yürüdüm.

İçerde bizi bekleyen kişilerin şık giyimleri hoşuma gitmişti. Neyse ki bizim Bambam'imiz vardı ve o hepimizin açığını kapatıyordu.

The Cold WarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin