Rüzgarın Altın renginde saçlarını okşayışını ve sonunda nefes alabildiğini , ilk defa özgür olduğunu ruhunda hissetmişti .
Sarayda babasının bu kadar üstüne gitmesinden , yalnız oluşundan , Özgürlüğünün kısıtlanışını derin derin düşünürken , bir yandan da atıyla hızla gidiyordu .
At bir anda domuzları yakalamak için kurulan tuzaklara basıca , Prensesi üstünden bir anda atı verdi . Mislina kafasını çınar ağacına vurarak , çalılıkların arasına yuvarlandı .Kafasını hızla vuran mislina Bayılı vermişti .
Gözlerini açtığında sarayında olmadığını fark etti .
Bulunduğu yer neresiyse sıcacıktı Soba yanıyordu , sobanın üstünden gelen mis gibi yemek kokuları burnuna geliyordu … Kafasında ise bir bez vardı .
Aklında ben nerdeyim …, nasıl buraya geldim … Beni buraya kim getirdi diye düşünürken İçeri bir anda Boylu poslu , masmavi gözleriyle yakışıklı bir adam girivermişti … O hiçbir soru sormadan Yakışıklı adam bir anda ;
Merhaba madam Ormanda sizi adamlarım bulmuşlar . Baygın ve başınızdan yaralıymışsınız sizi alp çiftliğime getirdiler . Üstünüzde ki elbiselerden anlaşılacağı üzere hatırı sayılır bir tüccarın kızı olsa gereksiniz . Sizi çiftliğimde ağırlamaktan büyük şeref duyarım diyerek başını hafifçe eydi .
Mislina erkek gibi yetiştirilmiş olduğunu bir kez daha sergiledi
-Siz kim oluyorsunuz da beni buraya getiriyorsunuz ! üstelik , size bu hakkı kim tanıdı . Diyerek yüzünde ki kızgınlık belirtisi giderek artıyordu .
Yakışıklı adam masmavi gözlerini mislinaya dikmiş ufak bir tebessümle güldü . Sakin olun madam , sakin olun dedi değişik bir lisanla .
Sakin falan olamam , sakin falan olamam !! diyerek yataktan hızla fırladı . Başını hızla vurmuş olmasından kaynaklansa gerek yataktan kalkar kalkmaz başı döndü ve bir anda yakışıklı adamın üstüne doğru düşü verdi . Yakışıklı adam masmavi gözlerini , Mislinanın yemyeşil gözlerine doğru dikti … kısa bir süre bakıştıktan sonra mislina bu romantik havayı ‘’Ne bakıyorsunuz küstah küstah ‘’ demesiyle bozmuştu .
Yakışıklı adamın etkileyici bakışlarına ilk defa bir kız küstah demişti . Yüzünde ufak bir gülümseme ile pekala sizi evinize kadar adamlarım bıraksın atınız bihayli zarar görmüşe benziyor . Çiftliğimde ki faytonlardan biriyle evinize kadar eşlik etsinler dedi . Mislina bir an Kırım hanedanına mensup olduğunu hatırlayıp ; eğer bunu ona söylerse zarar verebileceğinden , ölüm tehtidi almaktan korkmuş olsa gerek , Ziyanı yok ben evimin yolunu biliyorum diyerek . Genç adama teşekkür bile etmeden kapıyı usulca kapattı . Orman yolunda yavaş yavaş ilerlerken arkadan bir ses duyuldu ;
‘’ sen bana biraz önce küstah dedin , ben miyim küstah olan ? bir teşekkür bile etmedin ‘’ diye bağırdı mavi gözlü adam . Mislina arkasına bile dönmeden yoluna devam etti ama yüzünde tanımını yapamadığı bir tebessüm vardı . İlk defa bir erkekle bu kadar yakınlaşmıştı ,.