Dün herşey çok güzeldi.Kahvaltımızı 'Yeşilbahçe' denen çok şirin biryerde yaptık.Panda içinde çok iyi oldu,özgürce bi sağa bi sola koşuşturdu durdu.Evet Panda dedim yanlış duymadınız.Pembeyaz pamuk gibi tüyleri vardı.Kocaman gözlerinin etrafı adeta siyah kalemle çerçevelenmiş gibiydi ve bu onu sevimli bir pandaya benzetiyordu. Ayağında da pek birşey yokmuş zaten .Ufak bi sıyrıktan başka bişey değilmiş.Kahvaltıdan sonra köpeciği veterinere götürdük.Aşıları ve kontrolleri yapıldı.Şimdi gayet sağlıklı.Tek yer sorunumuz vardı onu da kızlarla konuştum,biraz acındırdıktan sonra yumuşadılar,yarından ihtibaren bizde kalıcak.
***
Yorucu geçen bir günün sonunda uyuşuk adımlarla iş yerinden çıktım. Binbir güçlükle kazandığım kendi paramla aldığım pembe vosvosuma atladım ve yola koyuldum. Arabamı yaşlı bir amcadan geçen yıl satın almıştım. Gözü gibi baktığı prensesini yaşlandığı , artık kullanamadığı için bana satmıştı .Ve bende arabama tıpkı amcanın baktığı gibi itinayla bakıyorum. Aklımdaki düşüncelerden çalan telefonumun sesiyle sıyrıldım.Mert yazısını görünce yüzümde engel olmadığım bir gülümseme oluştu. Bir kaç ses denemesi yaptıktan sonra cevapladım.Kısaca konuştuktan sonra buluşucağımız yeri kararlaştırdık.Radyoyu açtığımda çalan Taylor Swift- A Place In This World'u duyunca sesini açtım ve bende mırıldanmaya başladım.
I don't know what I want, so don't ask me
-Ne istediğimi bilmiyorum, bu yüzden birşey sorma
Cause I'm still trying to figure it out
-Çünkü hala çözmeye çalışıyorum bunu.
Don't know what's down this road, I'm just walking
-Yolun aşağısında ne var bilmeden sadece yürüyorum.
Trying to see through the rain coming down
-Yağmurun düşüşünü görmeye çalışıyorum...
Even though I'm not the only one who feels the way I do
-Her ne kadar bu şekilde hisseden tek kişi olmasam da...
I'm alone, on my own, and that's all I know
-Yalnızım, kendi başımayım, ve tek bildiğim bu.
I'll be strong, I'll be wrong, oh but life goes on
-Güçlü olacağım, yanlış olacağım oh ama hayat devam ediyor.
I'm just a girl, trying to find a place in this world
-Ben sadece bu dünyada kendine yer arayan bir kızım.Got the radio on, my old blue jeans
-Radyoyu açtım, eski kotum üstümde.
And I'm wearing my heart on my sleeve
-Ve gömleğimin içinde bir kalp taşıyorum.
Feeling lucky today, got the sunshine
-Bugün kendimi şanslı hissediyorum, güneş ışıklarınn altında..
Could you tell me what more do I need
-Daha neye ihtiyacım var, söyleyebilir misin?
And tomorrow's just a mystery, oh yeah
-Ve yarın sadece bir gizem, oh evet!
But that's ok
-Ama herşey yerli yerinde...
10 dakika kadar yolculuktan sonra sahil kenarında ufak kafeye vardım. Arabamı parkettim ve bahçedeki sevimli masalardan birisinde beni bekleyen Mertin yanına ulaştım.'Selam' dedi yüzüne mükemmel gülümsemelerinden birisini takınarak.
Selam dedim bende ve hafifçe eğilip Panda nın başını sevdim.
Başımı kaldırdiğımda bana bakan bir çift kahveringi gözle karşılaştım . Benim deniz mavisi gözlerim tersine onun kahverenginin en koyusuydu gözleri.Her ne kadar keskin baksa ve bakışlarında duygularından taviz vermemeye çalışsada başarılı olamıyordu.Belki bir başkası korkardı o bakışlardan ama ben korkmazdım.Çünkü naparsa yapsın gizleyemeyediği o çocuğu görmüştüm ben o bakışlarda.Kaç dakika o şekilde kaldık bilmiyorum ama masamıza gelen yaşlı teyzenin sesiyle kendime geldim. Bir şey isteyip istemediğimizi sorduğunda ben ne cevap versem diye düşünürken Mert 2 portakal suyu ve limonlu kek istediğimizi söyledi.Tonton teyzem de siparislerimizi not ederek yanımızdan ayrıldı.
Yaklaşık 15 dakika keklerimiz ve portakal sularımız geldi.Bir parça kekten aldım ve bir yudumda portkal suyundan içtim.Gözlerimi kapatarak çiğnemeye başladım.Çiğnedikçe ağzıma gelen limon parçacıklarıyla mest olurken Mertin sesini duydum.
Nasıl begendin mi? Dedi meraklı bir tonda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen başıma gelen en güzel şeysin.
RomanceDeniz ve Mert aynı yetimhanenin farklı bölümlerinde büyürler.O yetimhanenin bahçesinde oynanan oyunlar hala dün gibi hatırlarındadır ikisininde.Büyük bi yaşam savaşı vererek bugünlere kadar gelmiştirler.Tabi bu büyük yaşam savaşını verirken kaybetmi...