I Want To Break Free - Maylor (One Shot)

Bölüm - 1

*Editörden, okumaya başlamadan önce küçük bir uyarı:*
Bu fiction bana ait değildir. Bir arkadaşım yazıyor ben de onun için yayınlıyorum o yüzden hikayeyle ilgili sorularınızı cevaplayamam.

*2. Bir uyarı:*
Bazı bölümler smut içermektedir.

Brian gitarını kenara yasladı ve çıkışa doğru yürümeye başladı. Çekimler bitmiş olduğundan dolayı Freddie ve John giyinip eve gitmişlerdi ve Roger'da ortalıklarda olmadığı için Brian onun da eve gitmiş olduğunu düşünüp burada biraz daha kalıp kafa dağıtmak için gitar çalışmaya karar vermişti.
Tam kapıdan çıkacakken çantasını soyunma kabininde unuttuğunu hatırladı ve derin bir iç çekti. Soyunma kabinlerinin önüne geldiğinde Roger'ın eve gitmemiş olduğunu keşfetti. Hâlâ kız kıyafetleri içinde, bir ayağını duvara dayamış bir ritim mırıldanıyor ve etrahafa bakınıyordu. Brian'ı fark ettiğinde kendini toparladı.
"Seni bekledim."
Brian gözlerini Roger'dan alamıyordu. Ağzı açık kalmıştı. Derin bir nefes alıp neden kendisini bu kadar arzuladığını, çekim boyunca baştan çıkarmaya çalıştığını ve şimdi de kabinin önünde kostümüyle beklediğini sormak istedi ama ağzından sözcükler çıkmadı.
"Tanrı aşkına Roger ne zaman buna bir son vereceksin?"
"Neye?"
Roger sanki ne yaptığının farkında değilmiş gibi sordu. Ne yaptığının ve ne istediğinin gayet farkındaydı ama bunları Brian'ın ağzından duymak istiyordu. Brian sinirle çıkıştı.
"Çekimler boyunca beni baştan çıkarmaya çalıştığını biliyorum tamam mı? Böyle bir klip çekmek istediğin anda süphelenmiştim! Ama artık yeter Roger. Buna bir son ver çünkü işe yaramı-"
Roger Brian'ı kabinin içine çekip duvara yasladı ve dudaklarını boynuna bastırmaya başladı. Brian'ın neler olduğunu anlama fırsatı olmamıştı. Böyle durumlara alışık olması gerekiyordu çünkü sıklıkla yaşanıyordu. Roger Brian'ı aniden çekip öpmeye çalışıyordu. Brian, Roger'ı kendinden uzaklaştırıyor ve ona eşcinsel olmadığıyla ilgili kısa bir konuşma yapıyor ve sorun çözülüyordu. Ama şu anda paniklemesinin sebebi de buydu. Onu kendinden uzaklaştıramıyordu. Uzaklaşmasını istemiyordu. Her şey aniden gerçekleşmişti, kan beynine hücum ediyordu. Konuşmak için ağzını açtı ama yine konuşamadı. Ağzından sözcükler yerine küçük bir inleme çıktı. Roger Brian'ın boynunu öpmeyi kesip kıpkırmızı olmuş suratına baktı. İkisi de doğrudan birbirinin gözlerine bakıyordu. Roger, kıvırcık saçının birazı yüzününe düşmüş, anın heyecanından terleyen, nefes nefese kalmış Brian'a baktı ve düşündü. Daha önce hiç bu kadar güzel gözükmemişti. Parmaklarının ucuna çıkıp aralarındaki küçük mesafeyi kapattı ve Brian'ın dudaklarını emmeye başladı. Öpücükleri hızlı ve sabırsızdı. Durmak bilmiyordu. Öptükçe daha fazlasını istiyor, daha fazlasını istedikçe hakimiyetini kaybediyordu. Bacağını Brian'ın bacaklarının arasından geçirip duvara yasladı. Bu sefer Brian'ın ağzından büyük bir inleme çıktı. Brian utancından Roger'ın yüzüne bakamıyordu bile.
"R-roger. Y-y-yapamazsın. B-b-ben eşcinsel-."
"Bana bir baksana. Bu gece erkek değilim."