Büyük Aşklar Kavgayla Başlar

865 50 125
                                    

3000 kelimelik bi bölüme hoşgeldiniz. Bu benim rekorum. O yüzden pamuk eller yorumlara..

Chloe mavi gözlerini yatağını çevreleyen kırmızı perdelere dikti. Ama perdeyi görmüyordu. Tamamen bir boşlukta gibi hissediyordu. Biraz önce duydukları doğru muydu? Harry gerçekten de Ginny'i öptü mü yani? Chloe gözlerine dolaşan göz yaşlarını hissedebiliyordu. Ses çıkarmamak için elini ağzına kapattı ve gelen hıçkırıkları geri gönderdi. Göz yaşları gözlerinden yanğına, ordanda Erika'ya yazmaya çalıştığı mektuba düşüyordu. Aşık olduğu çocuk başkasını öpmüştü. Odadan çıkıp gitmeyi diledi. Hogwarts'tan olabildiğince uzağa... Ama yapamazdı. Kendini bu kadar küçük düşürmeyecekti. Korkaklar gibi kaçıp gidemezdi. Chloe gitmezdi. Yetimhanede yanında olan Muggle arkadaşlarıyla yaşarken bunu öğrenmişti. Korkak olmamalıydı.

Kapının açılıp kapandığını duydu. Bir kaç saniye soluksuz bekledi ve gittiklerini anladı. İşte şimdi kendini bıraktı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu şimdi. Kendine izin verdi. Son kez Harry için ağlıyordu. Bir daha yapmayacaktı.

Ama bu demek olmuyordu ki Chloe vazgeçecekti. Harry ile arkadaş kalmaya devam edecekti. Eğer daha fazla dayanamazsa da Harry'e duygularını açıklayacaktı.

♡♢♤♧

Pansy Chloe'i oldukça merak etti. Ve hiç yapacağını beklemediği bir şeyi yaptı. Şu an Gryffindor Ortak Salonu kapısının önünde oldukça şişman bir kadının olduğu bir portrenin önünde duruyordu. Kollarını birbirine bağlamış bir Gryffindor görmeyi bekliyordu ki Lavender ve Parvati'yi gördü. Pansy zamanında Ron ve Lavender'in arasında bir şeyler olduğunu duymuştu. Ama pek te uzun süren bir ilişki değildi.

Pansy nefesinin altından şansına lanet okurken gözlerini devirmeden edemedi.

"Ne oldu Parkinson? Sen, bir Slytherin, burda ne işin var?" Lavender alaycı bir tonla sordu.

"Seni ilgilendiren bir şey olduğunu sanmıyorum. Ben yalnızca içeri girmek istiyorum." Pansy kollarını indirmeden rahatlıkla konuşuyordu.

"Kafayı yedin sen! Seni içeri geçireceğimizi mi sandın gerçekten?" Bu sefer Parvati konuştu.

"Kes sesini Patil. Sizin bunaltıcı Ortak Salonunuzla işim yok benim. Sadece arkadaşımı görmek istiyorum."

"Bennett'i mi görmek istiyorsun?" Lavender sordu. Ve devam etti, "yoksa Ronald Weasly'i mi?" Yüzünden bir küçümseme geçti.

Parvati alayla gülerken Pansy kollarını indirip yavaş yavaş ikiliye doğru ilerledi.

"Ne o Brown? Kıskandın mı yoksa? Chloe benim arkadaşım ve Ron da benim erkek arkadaşım. Yani bu demek oluyor ki istediğimi görebilirim. Ve bu sizi hiç mi hiç ilgilendirmez. Şimdi şu şişman şeye parolayı söyleyinde içeri geçebileyim. Saatlerdir burdayım." Pansy Slytherin olduğu için bir kez daha şükür etti.

İki kız da sinirden kıpkırmızı olurken Lavender parolayı haykırdı. Pansy pis pis sırıtarak kapıdan içeri girdi.

♡♢♤♢

Hermione, Ginny ve Ron ortak salonda oturuyorlardı. Ron arada kardeşine acayip bakışlar atıyordu. Ama hiç birşey söylemiyordu. Portrenin açılma sesi duyuldu ve üçlü kapıya baktı. Kesinlikle gelecek kişiler arasından bu kişiyi hiç mi hiç beklemiyorlardı.

Ron gözleri şaşkınlıkla büyürken haykırdı.

"Pans!"

Pansy etrafa bir göz gezdirdi. Her tarafın kırmızı olması karşısında burnunu kırıştırdı. Sonra Ron'a baktı ve sıcaklıkla gülümsedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 29, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İMKANSIZ /Devam Kitabı/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin