The Cage Fighter

220 33 18
                                    

Bir yenilmezin öyküsü...
Mma (mixed martial arts - karışık dövüş sanatları)

🥊🥊🥊







Çılgın kalabalık ringe çıkan gençle birlikte yeniden dalgalandı. Rakibinin neredeyse yarısı kadardı, üstelik daha zayıftı. Küfürler havada uçuşurken gorile benzeyen dövüşçü ukala hareketlerle izleyiciyi coşturuyordu. Kocaman bedeni loş ışığın altında acımasız ve dehşet verici görünüyordu. Kalabalık "Bongsu! Bongsu!" diye tezahürata başladı. Kimsenin Bongsu'nun karşısında duran esmer çocuktan umudu yoktu.

İlk yumruk Bongsu'dan geldi. Kafesin kapısı kilitlendi ve bahisler açıldı. Herkes bu dövüşün birkaç dakika içinde biteceğinden emin, yarı sıkılmış halde "Hadi bitir onun işini!" diye çığlık atıyordu.

Esmer çocuk yumruktan ustaca kaçmayı becerdi. Ayakları yerinden oynamamış, yalnızca üst gövdesi kıvrak hareketlerle Bongsu'nun saldırılarına uyum sağlamıştı. İzleyici sıkılmaya başlayınca Bongsu hafifçe gerilip sıkı bir tekme attı. Esmer çocuk ufak bir hasarla bunu da atlatınca kalabalıktan yuhalamalar yükseldi.

"Hadi koca adam bitir işini!"

"Oyun mu oynuyorsun lanet olası! Oyalanmayı bırak ve onu öldür."

Kafes dövüşü kural tanımıyordu. Her saldırı, vücudun her parçası, her dövüş sporu oyuna dahildi ve öldürmek yasak değildi. Oyun kurucular sevilen dövüşçülerin yaşamasını istediği için yalnızca tanınan isimlere müdahale ediyordu. Ama esmer çocuk kim olduğu nereden geldiği bilinmeyen bir 'hiçkimse'ydi. Onu öldürmek izleyen kalabalığı keyiflendirecekti hiç şüphesiz.

Bongsu kafesin demirden duvarlarına doğru hızla koşup tırmandıktan sonra diziyle çocuğun tam suratına atladı. Bu saldırısı ile onu tamamen ve tek hamlede bitirmeyi, burnunu ve kafatasını kırarak onu öldürmeyi amaçlamıştı ama çocuk hiç beklenmedik bir şekilde kafesin tavanına zıplayıp kendini havaya kaldırdı.

Yere çakılan Bongsu'nun kalkmasına fırsat vermeden önce boğazına bir tekme atan, ardından adamın üzerine çöküp seri yumruklarla karın boşluğuna saldıran genç adam bütün bunlara rağmen hâlâ oldukça sakindi. Boğazına aldığı darbeden sonra zaten bayılmış olan dev adam nefessiz bir halde yerde yatarken dövüşü izleyen herkes şok içinde oturuyordu.

Esmer çocuk yumruklarına devam ederken kafesin kapıları açıldı ve içeri giren iki iri yarı, silahlı bodyguard onu omuzlarından zorla tutup baygın adamdan ayırdı. Patron, Bongsu'nun ölmesini istemiyordu. Emir yukarıdan gelmişti.

Çocuğun kazanacağını tahmin edemeyen kalabalık bu kez bu sürpriz sonuç için zafer çığlıkları atmaya başladı. Zaten onlar için kimin kazandığı ya da kimin öldüğü çok önemli değildi. Şov devam ettiği ve kan aktığı sürece eğlence devam ediyordu.

"Kazanan Kai!" diye duyurdu hakem.

"Kai!"

"Kai!"

"Kai!"

Tezahüratlar kulakları sağır edecek gibi güçlüydü. Herkes bu yeni yüz için delirmiş gibi ıslık çalıyordu. Sadece birkaç dakika öncesine dek bir kaybeden olması kimsenin umurunda değildi. Tezahüratları umursamayan genç adam havlusu yerden alıp önce alnını sonra göğsünü silmeye koyuldu. Terden sırılsıklam olmuştu ve tek düşündüğü alacağı ödemeydi. Bütün bahisler rakibi için olduğundan oradan gelecek paranın da yarısı onun olacaktı.

Parasını almak için patronun odasına gittiğinde onu üç kişi karşıladı. Bunlardan ikisi eski dövüşçülerdendi. Patronun korumalığını yapıyorlardı.

"Bizimle çalışmak ister misin?" diye sordu ihtiyar. "Sana iyi ödeme yaparım. Burada işler epey iyi."

"Şartlar nedir?"

Çocuğun tavrı patronun hiç hoşuna gitmedi. Özgür ve kontrol edilemez bir vahşi hayvana benziyordu. Muhtemelen öyleydi de. Onu bir güzel dövdürüp aklını başına getirmeyi düşündü ancak bu gibi inatçı çocuklarda bu yöntem ters teperdi çoğunlukla.

"İlk yıl yarı yarıya. Sonra on yıl boyunca kazancın üçte biri buraya ait olacak. Bunun yanında istediğin her ev her kadın senin."

Çocuk korkusuzca dimdik durdu patronun karşısında. "Ev ve kadına gerek yok. On yıl çok uzun. Beş yıl."

İki emekli dövüşçü patrona baktılar göz ucuyla. Ondan gelecek bir harekette çocuğun işini bitireceklerdi.  Fakat patrondan işaret gelmedi. Yaşlı adam kafasında kurnaz hesaplar yapıyordu.

"Pekâlâ evlat. Beş yıl. Öyleyse anlaştık."

Kai anlaşmayı kabul edip Kafes'i terk ettikten sonra ihtiyar kendi kendine keyifle sırıttı.

"Ahmak çocuk... Yılların kurduyla pazarlık yapılmayacağını öğreneceksin."
















"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






🥊🥊🥊





The Cage Fighter - Kafes DövüşçüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin