Bir insan düşünün.. Yarım asır dünya yüzünde var olmuş ama ismi hala sürüp giden dillerde.. Gönülleri daima sevindirmiş , sözleriyle taht kurmuş insanların kalbinde. Ben daha küçüktüm , doğruyu yanlışı yavaş yavaş ayırt etmeye başladığım vakitlerde.. Göz yaşlarımı az tanıdığım zamanlardı.. Bir insan vardı etrafımda , seven, sevilen ve sevilmeye devam edilecek olan. Yüzü güzeldi , yaşına rağmen saçları hiç mi hiç ağarmamıştı .. Hatta yakalandığı hastalıktan sonra saçlarına bir kez veda etmişti, sonra yeni doğmuş bebeğin saçları gibi simsiyah gelmişti yerine yeni bitme ipek saçları.. Gözlüklerini pek severdim, yakın gözlüğünü uzak gözlüğüyle değişmek için çıkardığında hemen takardım gözüme.. Yer sanki yamukmuş gibi olurdu, gülersin eğlenirdim kendi kendime. Ondan bir eşyayla bile uzun süreler mutlu olabilirdim. Kıyafetlerini çok güzel uydururdu.. Takımda çoğu zaman eteği ile üstlüğü.. Çemberini çok severdim onun. Yani yemenisini, tülbentini.. Başına öyle güzel oturturdu ki .. Ben evine gittiğimde ya namazında bulurdum onu ya eli tesbihinde. Kur'an okuduğu zamanları beklerdim yanı başında, bazen de beni takip ederdi.. Hanımlığın güzelliğini onda gördüm ben. Bir hanımın ağırlığını , vakarını.. Eşine olan sadakatini.. Çok zorluklar çekmiş.. Eşi de pek zor bir beydir .. Hastanede yattığı zamanları hatırlıyorum , beş sene çekmişti o illet hastalığı.. En ağır ilaçlara mahkum edilen o hastalık. İçim kopardı her eve gelişinde. Sonra bir sabah , ben daha hala küçüğüm... Telefon çaldı. Babam ve annem apar topar hastaneye geçtiler yengem ve amcam ile. Biz kardeşimle evde.. Ve anneannemle. Az sonra bir telefon daha. Anneannem öğrendi ilk.. Ağlamamı durduramadım sonra. Evimize insanlar gelmeye başladı. En yakından tanıdığım her insan ağlıyordu. Indim aşağıya. Onlar alt katımızda otururlardı. Sonra yine eve geçtim. Az sonra geldi bir ses , bu hiç duymadığım cinstendi.. Annemin ve evdekilerin ağlama sesi. Sonra annem yukarı geldi. Ilk defa öyle içten ağladım. Sesli sesli. Daha önce , bir üç ay kadar önce aynı şeyi yine yaşamıştım .. En yakın arkadaşımı kaybederek... Arkasından bu çok ağır gelmişti bana. Ağladım. Rüyamda görene kadar hep ağladım. Ondan sonra da hep rüyamda gördüm zaten. . Çok güzeldi. Her seferinde sabah yanımda olacak umuduyla uyanmak bile çok güzeldi.. Yıllar sonra dedemde gördüm ben onu.. Yıllar sonra anılarından bahsederken oturup ağlayan adamda gördüm ben onu .. Ona hep babaanne demiştim .. Canımmış, canımın taa içiymiş.. Bilememişim. Onu da göz yaşlarım öğretti ...