( Smut içerir)
Jongin
Her sabah olduğu gibi bu sabahta gözlerimi muhteşem kokularla açtım. Hemen elimi yüzümü yıkayıp üstümü giyindim. Kendimi bu güzel kokuların geldiği yere, mutfağa attım.
Aman Tanrım! Benim meleğim çok tatlı. O küçük kalçalarını kıvırıp, şarkı söyleyerek yemeği karıştırması, gerçekten ölüyorum! Ona gidip sarılmalı mıyım? Ahh! Olmaz, yapamam! Onu öpmek istiyorum. O tatlı büyük kalp dudaklarını, bembeyaz yanaklarını ama yapamıyorum. Ona çok aşığım, söyleyemiyorum. Çünkü o düz. Bunu söylersem benden tiksinir. Ve ev arkadaşının gay olması onu şoka uğratır.
Bana döndü. Her zaman ki tatlı gülüşüyle ‘Günaydın’ dedi.Öldürün beni!
‘Günaydın Soo. Çok güzel kokuyor yemek.’
‘Hadi, oturda yiyelim. Okula geç kalmayalım. Bugün çok yakışıklı olmuşsun arkadaşım. Kızların kalbini yakacaksın yine.’ Yine saçmalıyordu. Banane kızlardan ya, beni sen sev! Sana bu hazırlanmalar. Off neyse!
‘Yaa Soo, herşey kızlar için hehe.’ Yine saçmalıyordum.
‘Bu arada asıl tatlı olan sensin. Yeni T shirt’ün yakışmış.’ Evet o kıyafetlerle o saçlarla asıl kızlar sana hasta oluyo. Ben de deliriyorum tabi.
Okula geldiğimizde yine tüm gözler ikimizin üstündeydi. Bazıları’nın ağzının suyu akıyordu neredeyse. Umurumda mı? Tabiki hayır. Umurumda olan Soo ma bakmaları. Ona bakan herkesin gözünü oymalıyım. Yanıma dönüp baktığımda soo gülüyordu. Çok tatlıydı. Profilden de çok tatlıydı. Onu ısırmak istiyorum. Suç mu? Ahh anlıyorum vampirleri veya yamyamları. Ben de bir insanı yemek istiyorum.
Sınıfa geçip oturduğumuzda, yanımıza yine o kız geldi. Soo young. Evet kız gerçekten sevimli ama o benim Soo’m ile sevgili. Ben o kızdan nefret ediyorum. Çıkalı bir hafta oluyordu. Soo gelip o kızla çıkmaya başladığını söylediğinde, Kalpten gidiyordum. Neden Soo neden illa kızlar. Onları gördükçe, Ölüyorum yavaş yavaş. Bu oyunu bozmalıyım. Yaa şu kıza bak benim Soomun yanaklarını sıkıyo. Çek ellerini sürtük. O benim! Soo yeter artık! Sana kimin olduğunu göstereceğim! Ama korkuyorum. Beni terketmenden..
Kyungsoo
Soo young yanımıza geldi. Jongin yanımdan kalkıp gitti. Karşımda bana anlam veremediğim bir şekilde bakıyordu. Young gerçekten tatlı bir kız ama ona aşık olduğumu düşünmüyorum. Yine de bir kız olarak çekici.
‘Soo bebeğim, bu gece bana geliyorsun değil mi? Annemler iş için yurt dışındalar. Yalnız kalmak istemiyorum.’
‘Şey bilmem ki Jongin ne der.’
‘Hadi canım çocuk mu o? Ne diyecek. Lütfen aşkım hadi.’
‘Tamam geliyorum. Ama beni eli boş gönderemezsin tatlım!.’
‘Sen bir gel bakarız.’ Aman Tanrım yosa bu gece o gece mi? Bakir Soo ya veda gecesi mi? Kesinlikle bu kızla birlikte olacağım.
Akşam oldu. Jongin’e söyledim. Biraz kızdı ama sonra gitmeme bir şey demedi.
‘Jongin hadi yarın görüşürüz. Yemeği yaptım. Lütfen şu oyunun başındak kalk ve ye.’
‘Sen beni düşünme git Soo.’ Neden sesi sinirli çıkıyor ki. Gidip şunun gönlünü alayım. Tuttum yanaklarını sıkıp öptüm. Ellerimi ittirdi ama sonra gülümsedi.
