Athena

1.1K 48 38
                                    


"Ne olurdu kokunun da fotoğrafı olsaydı.

Sesinin fotoğrafı, boşluğun fotoğrafı.

Parmak uçlarındaki karıncanın,

Ruhtaki üşümenin fotoğrafı...

Ölüm kimseyi bu kadar yalnız bırakmazdı.."

- Şükrü Erbaş


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Leon, Leon çabuk gel!"

Genç adam sık nefesleri ile kalbi yerinden çıkarken merdivenleri birer ikişer atlayarak indi, karısının çağrısı üzerine. Dudakları dişlerinin hapsinde eziyet çekerken, gözleri her an kayaları delmeye hazır bir deniz gibi doluydu. Doğuma günler vardı veyahut da yoktu. Leon artık günleri saymayı bırakmıştı. Hilal'in son iki aydır sıklaşan ağrıları ve belli etmemeye çalışsa da her gece ağlamaları çoğaldıkça, Leon'un içindeki o pür heyecan yerini korkuya ve endişeye bırakmıştı. Şimdi doğacak olan çocukları değil de Hilal onun için önemliydi, bu yüzdendir ki doğum aslında pek umurunda değildi adamın.

Şimdi karısının her zamanki sesinin tonundan daha farklı tonda duyduğu bir ses ile çağrılıyordu. Beyaz ahşap kapıların arasından salona girerken ayağı hafifçe kaymıştı. Kendini hızlıca toparlarken saçlarını düzeltir gibi göstererek gözlerindeki yaşları sildi.

"Hilal, ne oldu iyi misin?"

Hilal beyaz geceliğini göğsüne kadar sıyırmış –son bir aydır ağrıları çok fazla arttığı için rahatlığına özen gösteriyordu- gözleri kocaman açılmış bir halde karnına bakıyordu.

"Leon, gel sevgilim."

Genç adam yüzündeki kesikten akan kanı hala fark etmemişti. Ustura cildinden kayarken duyduğu çığlık bütün dünyayı unutturmuştu zira ona. Kumaş kahve pantolonunun bacaklarını yukarıya çekerek sağ bacağının üstüne, Hilal'e doğru oturduğunda gözlerinde soru soran bir ifade vardı.

"Dikkatli bak karnıma."

Hilal yüzündeki kocaman gülümsemesi ile karnını okşarken diğer elini de kocasının kesik olan yanağına attı ama bu süre zarfından gözlerini karnından alamamıştı. Leon, şimdi hiçbir sıkıntının olmaması ve karısının ona sevgi ile dokunması ile rahatlamıştı.

Gözlerini evladına çevirdiğinde yüzünde çarpık bir gülümseme oluştu. Elbet çok seviyordu onu. Daha yokken bile kalbinde müthiş bir varlığa sahipti ama Hilal... İşte onun acı çekmesi, onun canı ile sınanması gözünü döndürüyordu.

"Görüyor musun?"

Leon, gözlerini çıplak karnın üzerinde gezdirirken ister istemez kendisini tebessüm ederken buldu. Hilal'in bir dünya misali karnının üzerinde ayak izleri oluşuyor, sonra ayak izleri kayboluyor ve başka bir yerden tekrar onları selamlıyordu. Nutku tutuldu. Bu o kadar güzel bir andı ki... Ve bilmiyorlardı alsında; o an bir aile olarak geçirdikleri ilk ve son gerçek andı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 27, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

MimozaWhere stories live. Discover now