•Yazan kişiden•
Genç adam yattığı yataktan kalktı. Yatağında oturduğu anda tozlar havada uçuşmuştu. Genç adam hafif öksürerek ranzadan aşağı indi.
Gün yeni aymıştı. Kaçıncı günü aymıştı bu demir parmaklıklarda? Alışmıştı.
Alışkanlık, anahtarı kaybolmuş bir kelepçedir.
Etrafına baktığında kimse uyanmamıştı. Genç adam elini hızla masaya vurdu. Kimse uyanmamıştı. Tekrar elini sertçe masaya vurdu.
-" Koğuş kalk" diye bağırdı.
O bağırınca herkes yerinden kalkarak tek sıra halinde dizildi. Tekrardan etrafa göz gezdirince o adamın hâlâ uyuduğunu gördü. Garip bir adamdı. Sinir bozucu.Hızlı adımlarla adamın yatağına geçti. Ellerini adamın boynuna koyup sıkıca tuttu ve yattığı yerden kaldırdı. Adam anında gözünü açtı korkudan.
-" Ne hakla uyuyorsun sen" dedi adam.
-" Sanane lan sen kimsin" dedi sertçe.
-" Tahir Kaleli" dedi genç adam.O Tahir Kaleliydi. Hırçındı. Deliydi. Deliliğini herkes bilirdi. Mapusta herkes ondan korkardı. Uzun zamandır burdaydı genç adam. Çok uzun zamandır...
Koğuş yine hareketliydi. Bazıları yemek yapıyor, bazıları yatakları topluyor, bazıları da çamaşır asıyordu. Tahir ise yeni gelen gazete haberlerine bakmakla meşguldü.
-" Memo bi baksana" dedi Tahir.
-" Buyur abi" dedi Mehmet yanındaki sandalyeye oturarak.
-" Hapiste haber var mı" dedi Tahir.
-" Abi bizim revire yeni kadın doktor gelcekmiş bildiğim kadarıyla gençmiş. Bide karşı koğuştaki Ahmet yeni gelen kız benim falan demiş" dedi Mehmet.
-" Allah Allah o kızın ondan haberi varmıymış acaba" dedi Tahir kaşlarını kaldırarak.Bütün koğuş yemeklerini bitirmiş oturuyordu. Herkes kendine uğraş bulacak işlerle meşguldü. Kapıdan gelen sesle herkes başını kaldırıp baktı. Gardiyan sert bir şekilde kapıyı açtı.
-" Hadi hava almak için bahçeye çıkıcaksınız" dedi. Herkes yavaşça koğuş kapısından çıktı en sonda Tahir.
Bahçeye gelince Tahir gözlerini kapatıp ellerini açtı. İçine havayı doldurdu. Özlemişti yıllarca hasret olduğu havayı.
"Bedava yaşıyoruz, bedava; hava bedava, bulut bedava, dere tepe bedava, yağmur çamur bedava" demişti Orhan Veli Kanık. Ama hapishanedeki insanlar için değildi. Suçlarından dolayı peki ya suçsuz bir insan?
Tahir düşüncelerinden sıyrılıp Mehmet'in yanına geçti oturdu.
-" Özlemişim be kardeşim" dedi Tahir.
-" Haklısın be kardeşim" dedi Mehmet.
-" Her şeyi özlüyorsun burda yine mecbursun bu hayatı yaşamaya" dedi Tahir.
-" Aynen be abi yine mecbur kalıyorsun. Söylesene neye mecbur kalmıyoruz bu hayatta?" dedi Mehmet.
-" Aşk. Aşk mecburiyetten ibaret değildir. Seversin ama mecbur olduğundan değil bağımlı olduğundan" dedi Tahir.-" Ooo Tahir Kaleli" dedi Ahmet.
Tahir kafasını kaldırınca o itin yüzünü görünce sinirden kızarmıştı. Hiç haz etmiyordu.
-" Ooo Ahmet beylerde gelebilmiş" dedi Tahir.
-" Ben hep burdaydım Tahir Kaleli" dedi Ahmet.
-" Aferin iyi bok yedin" dedi Tahir.Yine takılmadan duramıyordu Ahmet. Sevmiyordu Tahir'i. Tahir'de ondan haz etmiyordu ya.
Tahir oturduğu yerden kalkıp Hasan Amcanın yanına gitti. Yine bir köşeye oturmuş şarkısını söylüyordu sessiz sedasız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şûrîde
Mystery / ThrillerMahkumluğun kelepçesini takmayan, özgürlüğün değerini, kıymetini nerden bilecek. Bunu da unutma hakim bey kelepçe vurulmaz umutlara.