Yeniden liseye başlıyordum. Sıkıcı lise hayatına bir kez daha atılıyordum. Ama bu sefer daha bir eğlenceli geçecekti. Hazırlandım ve soluk tenime baktım. Dişlerim, benim kontrolüm altında uzuyorlardı. Mutfağa geçtim ve dolabı açtım. Meyve kutularının içindeki kanları görünce iştahım kabardı. Çantamı açtım ve içerisine 3-4 tane meyve suyu (!) attım. Ardından ışık hızıyla evi terk ettim.
Okula gelmiş ve sınıfa çıkmıştım. Çocuğu gözüme kestirmiş, nefes alırken bile dikkatle onu izliyordum. Onun oğlu da Türk idi. O da, oğlunu korumak için Türkiye'ye gelmişti. Bir vampir olduğunu kusursuz bir şekilde saklıyordu. Sinirlerim onu gördüğümden beri tepemdeydi. Dişlerimi sıktım ve hocanın sınıfta olduğunu umursamadan ayağa kalktım. Onun sırasına ilerledim ve masanın önünde durup, avucumu masaya vurdum. Masaya baktığımda orta hızda vurmama rağmen çatlamıştı. Ona döndüm ve tıslayarak ''Benimle geliyorsun.'' dedim. Onun bir şey demesine izin vermeden kolundan tuttuğum gibi ışık hızıyla çıktım sınıftan ve bahçeye doğru ilerledim. Bahçeye geldiğimizde sırtını duvara sertçe yasladım ve dişlerimi çıkartıp tısladım. Gözlerimin sapsarı olduğuna emindim. Aniden beni itti ve o da tısladı. Üzerime doğru hızla gelirken birden kalktım ve ağaca çıktım. O beni göremezken üzerine atladım ve yerde yuvarlandık. Yuvarlanma sonucu o benim üzerimde kalmıştı. O kadar yakındı ki bir uzansam öperdim. Gülümsedim ve dudaklarına uzandım. Anında afallarken ben onun üzerine çıktım ve yumruklarımı yüzüne indirmeye başladım. Yüzü kan içinde kalmıştı. Onu öldüreceğim kısma geliyordum ki, öğrencilerin başımıza üşüştüğünü fark ettim. Kulağına yaklaştım ve ''Senin için geleceğim.'' dedikten sonra insan gibi ayrıldım oradan. Tanrım çok havalıydım. Vuhhu.
Eveeeet. Bitti işte git, ne bakıyon? by.
