Ediz ve Eyül’ü gerçekten çok özlemiştim. İkisi de benim her zaman yanımda olurlar. Eee tabi Esin’i de unutmak yok,mazallah beni 17 yerimden bıçaklayıp gelinlik giydirir kız manyak sonuşta. Yorgunluktan bitkin durumdaydım. Benim için fazlasıyla harekteli gündü. Ediz ve Eylül’den ayrılıp eve gittim.Odunlar kralı kesin yine sahilde arkadaşarıyla sabahlıycak ki kapıyı açar açmaz bana hesap sormadı. Annem uyumuş olacak ki geldiğimi farketmedi. Ses çıkarmadan odama çıkıp pijamalarımı giydim. Çok yorgun olduğum için hemen yatıp uyudum,ama tam gözler kapanmışken Eylül aramaz mı beni? Arar Eylül bu gece gece arayıp beni delirtmese olmıycak.
‘’Efendim Eylül’’
‘’Kızcaksın billiyorum bu saatte aradım diye ama giderken söylemeyi unutmuşum yarın 9’da sahildeki kafede buluşalım denize gidicez.’’
‘’Nasıl da iyi tanıyor beniii. Peki tamam iyi gecler o zaman.’’ Diyip telefonu kapadım.
Sabah başucumdaki komidinde duran telefonun çalmasıyla bir yandan söverken diğer yandan alarmı kapattım ve yataktan zorda olsa çıkmıştım. Hazırlanıp aşağıya indim. Annem kahvaltı hazırlıyordu.
Bu kadının sorunu ne her gün aynı saatte mutfakta te allam.
‘’Annecim ben gidiyorum.Ediz ve Eylül bekliyor.’’
Annem Ediz ve Eylül ‘ü tanıdığı için ‘’Tamam’’ diyip başıyla onayladı. Kafeye gittiğimde delicesine el sallayan bizim deli Eylül’ü görünce masaya doğru ilerledim. Telefonla uğraşarak bana doğru gelen saçları hafif kumrala dönük olan biri geliyordu. Dalmış olmalıyım ki karşımda bana öküz gibi çarpan bir meteor duruyordu.
‘’Yavaş olsana biraz’’
‘’Asıl sen önüne bak küçük’’
‘’Küçük mü? Gerizekalı önüne bak.’’ Dedim ve arkamı dönüp bizimkilerin yanında gidip oturdum. Eylül bir an o gözlerini pörtletip bana baktı.
‘’Ne var yavruş niye öyle bakıyorsun?’’
‘’Kızım az önce bağırdığın sana çarpan çocuk var ya.’’
‘’eee ne olmuş ukalanın teki işte.’’
‘’Arda’ydı o.’’
Ediz durur mu durmaz çocuk bir kez dedii ama ben bu Ardayı sevmedim diye ah be Eylülüm niye Arda dedin, Ediz kesecek seni.
‘’Eylül,yeter Arda diye başımızın etini yedin.’’
Açım ben bırakın Ardayı be.menüye dönüp ne yiyeceğimize karar verdik. Kahvaltı sona erince tabiki tipik kız muhabbeteri yapıyorduk. Ediz artık bunlamış olacak ki:
‘’Kızlar kahvaltı bittiğine göre sahile gitsek mi artık?’’
Masadan kalkıp plaj çantamı koluma taktım ve Ediz’in koluna girdim. Eylül arkamızdan ‘’Heyy benide bekleyin ‘’diyerek koştu ve Ediz’in diğer koluna girdi Ediz ikimizi de kolları arasına aldı.
‘’Siz olmasanız ben ne yapacağım deliler.’’ Diyerek duygusal bi an yaşattı. Ediz yapma bak ağlarım ben biliyon beni. Sahile gelmemiz 5 dakika sürmüştü havlumu şezlongun üstüne serip uzandım kulakığımı taktım ve kitabımı da açtım. Ediz ve Eylül yüzüyorlardı. Ben güneş’in tadını çıkarıyorudum. Allahım ne salağım ben güneşin tadını çıkarmak ne kendimin tadını nasıl çıkarıyom ben napıyom ya. Üstüme gelen bir kova suyla hışımla ayağa kalktım. Lanet olsun kitabım ıslanmıştı.
‘’napıyorsun sen gerizekalı,dikkat etsene.’’
Karşımda ukalaca sırıtan,olan durumdan hiç de rahatsız olmayan alaycı tavrıyla gülen Arda duruyordu.
