Merhaba arkadaşlar bu benim ilk hikayem acemiliğimin kusuruna bakmayın.
1.BÖLÜM:LİSELİ KIVILCIM
Karanlığı bozan sokak lambasının odama süzülmüş ışığıyla kitabımı okumak icin mucadele ediyorum belki uykum gelir diye.heycandan bi turlu uyku tutmamisti.acaba yarin neler olacak diye dusunmeden edemiyordum. Yeni bir hayat beni bekliyordu .eskisi gibi safkan saf olmak niyetinde degildim. Yalnizdim oyle arkadas cevrem olmadi .neden oldugunu soracak olursaniz yuzum cok bebeksi ve gozluk takiyorum.ah o hic gitmek bilmeyen masum gorunusum ne yaparsam yapayim mezara benimle girecek.kısacası onlara göre çocuktum.hayatta varsa duzulmek neye yarar uzulmek dimi.kader diyip geceriz. .uykunun gozlerimden yagmur gibi aktigini hissedebiliyordum.gozlerimi kapattim kitabi kenara biraktim ayraci elimle yokladim ama bulamadim.kitabin kenarini bukmek yeni dogan bi kopek yavrusuna iskence etmekle ayniydi benim icin kiyamiyorum kitaplarima. icimden uyku diye tekrar ettim.babam uyuyamadigim zamanlarda hicbirsey dusunme sadece uyumayi dusun derdi ve gercektende ise yariyordu.bazense onca saat nasil uyuya kaldigimi dusunuyordum....ve galiba uyud............
ilk gun Gune aliskin olmadigim igrenc alarm sesiyle basladim. Genelde annem yanima gelip uyandirirdi .hatta cok uykulu oldugum icin ilkokulda sabahlari beni giydirirdi.iste lise dunyama kucuk bi adim atmistim.hemen kalktim yuzumu yikamaktan hoslanmam ama iyi bi baslangic yapmaliydim degil mi.aynada tekrarlayip durdum.sakin ol.sakın berbat edeyim deme!.kendime guvenim hic yoktu ama en azindan disari belli etmemeliydim. Ah bendeki acemilige bak ?! Kendimi tanitmayi unuttum. Ben arkadas grubunda varligi yoklugu bir kisi,kahvaltiya yenilmiyeceginin bile bile goturulen recel, marmaranin ortasinda unutulmus türbe,kuaförde yere dusmus sac teli,meydanlarda dagitilan o hic okumadiginiz brosur,yeni aldiginiz kitabin önsözü,bilgisayardaki donatılar klasörü ,banka reklamlarında hızla geçen altyazıdaki noktalama işareti,Arya.
Gözlerime eyeliner çekmekde usta olmadığım belliydi ama yinede fena olmamıştı.kirpiklerim düz olduğu için rimeli ne kadar sürersem süreyim kıvrılmıyordu.dudaklarıma koruyucu sürdükten sonra okul kıyafetlerimi giydim.siyak mini etek ve beyaz gömleği üzerime bi hışımla geçirdim geç kalmak istemiyordum.koyu pembe postallarımı giydikten sonra dışarı çıktım.rüzgar saçlarımı savururken öyle cool şekilde yürüyordumki kapıdaki yansımama bakıp imrendim doğrusu ardından okula gittik.Efsun canım çocukluk arkadaşım.Aynı okullarda farklı sınıflara düştük.İlk ders tanışma faslıyla geçti.Sıra bana gelince’Adım Arya Demir,annem ev hanımı babam mimar ve memleketim edirne’ diyerekten otudum.Konuşmaktan nefret ediyorum hele derste herkes beni incelerken.Öğleden sonra bi kız sınıfa girdi sınıfı gözleriyle süzdükten sonra en son bana baktı ve yanıma gelip ‘Oturabilir miyim’ dedi konuşmadım sadece evet der gibisinden başımı salladım.
‘Alara’ dedi.Gözlerine bakarak.’Arya’ dedim bende . Alara sarışın ve yeşilimsi mavi gözleri vardı.Gerçekten harikaydı ama yüzü güzel değildi.Çok cılızdı bacaklarında kemikten başka bişi yoktu.Kadın dediğin az ele gelmeli değil mi.Tamam bende mükemmel değilim.Ama en azından sıska veya şişko değildim.48 kilo normaldir bence.Anketteki gibi sorular sorarken konuşmak istemediğim için geçiştirici cevaplar veriyordum ama o çok sempatik olduğu için benimle iletişime geçmek istiyordu.
Çıkışta Efsunu gördüm enson sabah karşılaşmıştık yanıma gelmemişti.Annem beni servise yazdırmış bile Efsunların durumu iyi olmadığı için yalnızdım.Ya yanlış servise binersem diye biraz endişelendim.Biliyorum saçma ama ne yapabilirim ben böyleyim.Servis genel olarak dolmuştu.10.sınıflar bize çömez der gibi bakışlar atıp aralarında kıkırdıyorlardı.Aptallar sanki onlar kırk yıldır buradaydı dünkü poklar.Servis tam kalkıcakken birden sanırsam 12.sınıflardan tatlı bi çocuk’ Osman abi hoop..!’ diyerek kapıdan içeri atladı.Servisde iki boş yer vardı.Ama nedense benim yanıma oturdu.Erkeklerle iletişimimin iğrenç olduğunu söyleşmiydim.Bana döndü ve yamuk bir gülüş attıktan sonra ‘yenisin galiba’ bunu aşağılayıcı bir biçimde söylememişti.’Evet’ derken sesim kısıldı utanmıştım.Sanki çocuk götün çok güzel dedi.Salağım işte napıyım.Yol boyunca hiç konuşmadım ama Yanımdaki çocuk durmadan konuştu diğerleriyle ismini öğrenmiştim .Behlül.saçları uzun ve kumraldı arada sarılarda vardı. Gözleri bal rengiydi.Derslerinin iyi olmadığı hareketlerinden belliydi.Serseri Behlül.Apaçi veya barzo değildi ama serseriydi işte.Eve geldiğimde soru yağmuruna tutuldum.Annemi terslemek istemiyordum ama sürekli günün nasıl geçti diye sorular sordu.Odama kapandım.Kitap okumayı pek sevmiyordum.Bana göre kitap yoktu çünkü.Yabancı dizi de izlemiyordum.Bunları duyunca bana orangutan görmüş gibi bakıyorlardı.Yani öyle bi bakış yok aslında kendimce uydurdum.Bilgisayarda tumblrda takılıyordum.Ve telefonum çaldı arayan Efsun’du.Bana sınıfındaki amelelerden bahsetti.dinliyormuş gibi yaptım.ama gerçekten başım ağrımıştı neler anlattığını bilmiyordum.Hayatım çok monotondu.Annem ve babam çok fazla üstüme düşüyorlar.Küçükken çok çabuk hastalanırmışım çünkü bağışıklık sistemim zayıf . Biraz mikrop kapsam doktorlar antibiyotiği dayıyodu.Yatağıma oturdum karşımdaki aynadan kendimi süzdüm.Burnum fındık gibiydi.Genelde insanlar bayılır ama ben pek sevmem nedenini bilmiyorum.başımı yastığa koyduğumda yıldızları seyrettim odamın tavanının her yerine karanlıkta parlayan yıldızlardan yapıştırdık.Duvarlarım Buz mavisiydi ve mobilyalarım beyazdı. Tek canlı kız evlat olmanın verdiği avantaj diyebilirim.Kıyafetlerim çoktu ve annemi veya babamı paylaşmam gerekmiyodu..Kardeşimin olmasını çok istemiştim aslında küçük bir kardeşim var.Geçen sene 27 Kasım’da doğdu.Kalbi ona yetmiyordu yani düzgün çalışmıyodu.Ameliyata girmek zorundaydı ve bi daha çıkamadı.Saçları altın sarısıydı ve masmavi gözleri vardı.Kırkı çıkmadan toprağa gitti.Annem sinir krizleri geçirdi bir süre teyzemlerde kaldım.Ama şuan herşey yolunda görünüyor.Az önce tek evlat olduğumu dedim evet ama kardeşimin ölmesi onun hiç olmadığı veya kardeşim olmadığı anlamına gelmez.Benden öncede bir abim vardı.Ben 4 yaşındayken öldüğünü söylediler ama mezarı yoktu.Nedenini hiç sorgulamadım.Annemi hamilelikte yoran tek benmişim kan uyuşmazlığı varmış.Öyle işte.Tek yaşayan benim.Gözlerim dolmuştu.Kardeşlerimin ölmesi beni üzüyordu.Gözlerimden süzülen yaşlar yastığımı ıslatırken gözlerim ağırlaştı ve uyudum.
okuduğunuz için teşekkürler biraz kısa oldu ama. :)Hatalarımın kusuruna bakmayın.