Mülakat

88 9 17
                                    

Merhaba arkadaşlar ben Efranur Gündoğdu. 20 yaşındayım ve Biyomühendislik okuyorum.

Evet sonunda Mevlana Değişim Programı'na başvurum kabul edildi. Telefonla mülakat olduktan sonra Güney Kore Seul University de artık bir öğrenci olacağım! Cidden çok mutluyum! Umarım ararlar. Umarım. Umuyorum... şuan saat 00.24 bugünün en güzel anını, mülakat için aranacağım haberini aldığımı sana söylemek istedim Yoongi. Her zamanki gibi görmeyeceğini, görsen de anlamayacağını bildiğim halde sana saçmalayarak bir şeyler yazmak yada sanki dertleşiyormuşuz gibi derdimi boş bir mesaj kutusuna yazmak hoşuma gidiyor. Sadece... Yazıyorum işte... Umutlarımı... Ümitlerimi... Yaşadıklarımı... Bazen yaşamadıklarımı... Her şeyi... Her neyse kendine iyi bak. Hastalanma! Sağlığına dikkat et... (24.04.2017)

Bugün de yazmıştım ona okumayacağını, bir ümit okusa da anlamayacağını bildiğim halde. Yine de yazmıştım...

Evet sizinde yukarıda okuduğunuz üzere Mevlana Değişim Programı'na başvurdum ve büyük ihtimalle son 2 senemi Seul University de okuyacağım. Gerçekten çok ama çok heyecanlıyım. Henüz aramadılar ama... hayallerim için bir adım atabilmiş olmak bile güzel bir duygu...

Aramalarını beklerken kitap okuyayım dedim ve elime kitaplığımdan herhangi bir kitap alıp odamdaki, manzarasını en çok beğendiğim penceremin önüne oturdum. Yağmur yağıyordu. Yağmurda müzik dinlemeyi, kitap okumayı yada yürüyüş yapmayı çok seviyorum. Ama bugün kitap okumayı seçiyorum. Okumaya başlayalı 30 35 dk geçtikten sonra odamın ürpertici sessizliği telefonumun zil sesi ile gitmişti. Numara +82 ile başlıyordu o yüzden telefonun Koreden geldiğini anlamam zor olmadı. Telefonu hemen açtım ve karşıdaki adam;

-Hi from South Korea! (Gerisini türkçe yazacağım.)

+Oh, merhaba!

-Efranur Gündoğdu sizsiniz, öyle değil mi?

+ah evet evet benim (heyecanlıyım hemde çoooookk)

-Ben sizi mülakat için aradım Efranur hanım

+ah gerçekten mi? İnanamıyorum!

- evet evet size birkaç soru soracağım ve..(adamın konuşmasını böldüm ksksf)

+ah tabi hemen buyrun ben hazırım profesör! (bir asker nidasıyla söyledim bunu jsjs)

-ahahah heyecanınızın farkındayım ama bu kadar belli etmeseniz keşke hahah peki başlıyorum o halde hazır mısınız ?

+önce laf sok sonra başla haspam! (Türkçe söyledim bunu)

-efendim?

- ah üzgünüm, türkçe konuştum. Buyrun başlayın lütfen dedim.

+peki. Hmm korece seviyen çok iyi ingilizce seviyen düşük ama hahah neyseki bu Önemli değil çünkü korece seviyen cidden iyi

..............

O sordu ben cevapladım, o sordu ben cevapladım ....
Yarım saatten fazla süren konuşmadan sonra profesör bana mülakatı geçip geçmediğimi mail yoluyla haber edeceklerini söyledi ve iyi günler dileyip kapattı.

Gün artık pazartesi oldu. -o zaman gün cumaydı jsj- ve aradan 2 gün geçmesine rağmen mail gelmedi. Bir şey beklemek cidden neden bu kadar sıkıcı... kendime uğraşacak bir şeyler bulmaya çalışıyordum ve buldum, mesela kardeşime takılmak gibi hahah. Kardeşimi döve döve sevmeyi seviyorum.

Kardeşimle oynadıktan sonra odama geçtim. Müzik dinliyordum. Bildirim gelmesiyle müzik sesi kesildi bir anda, sonra geri geldi. Bildirime baktım. Evet, mail sonunda gelmişti. Ahh cidden çok mutluyum okula kabul edilmişiiimm!

+Anneeeee mail geldiiiiii kabul edilmişiiiiiiiimmmm...

Diye sevinç çığlıkları atarak annemin yanına gidiyordum ki tam o sırada....

Kanlı İntikam (Min YoonGi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin