13 - Son

928 58 20
                                    

Doyoung, evinden çıkıp son süratle Jaehyun'un evine koşarken, dağılan saçları umurunda değildi.

Sevdiği adama, ve onu sevdiğini söyleyen adama, sımsıkı sarılmak istiyordu.

Koştu, nefesi tükense de son sürat koştu. Sonunda küçük olanın evine geldiğinde, kapıyı çalmak üzere elini kaldırdı, o an kapı açıldı.

Jaehyun, Doyoung'un havaya kalkmış elini tutup onu içeriye çekti.

Kapıyı arkasından ayağıyla itip kapatırken, sımsıkı sarıldı çocuğa.

Parfümle karışık, yumuşatıcı kokusu burnundan içeriye dolarken, Doyoung'un belindeki ellerini sıkılaştırdı, onu daha da çekti kendi vücuduna.

Bir süre sonra ayrıldılar, mor saçlıyı kolundan tutup içerideki koltuklara çekti.

Onu oturtup karşısına geçti, inceledi... Yüzünün her yerini, gömleğinin kapatamadığı her noktayı...

"Sen çok büyük bir yalancısın," dedi onu izlerken.

"Neden?" Doyoung mırıldandı, o da karşısındakini incelerken.

"Hani yanıma yakışmamaktan korkuyordun, yalancı. Benim senin yanına yakışmamamdan korkuyordun değil mi?" Burnunu, Doyoung'un burnuna sürttü, söyledi.

"Sen hiç aynaya bakıyor musun?" Doyoung da kaşlarını çatarken mırıldandı.

"Evet, ama şimdi seni fark ettim. Sanırım, sana aynadan daha çok bakacağım." Gözleri, cümlesini bitirir bitirmez, Doyoung'un dudaklarına kaydı.

Hafifçe eğdi kafasını, minik bir öpücük kondurdu.

Doyoung da kafasını eğdi, bir öpücük de o kondurdu karşısındakinin dudaklarına.

Araya hiçbir tutku girmeden, sevgiyle öptüler birbirlerini, sırayla, sevgilerini kanıtlarcasına.

Sonra sarıldılar sımsıkı, üzerinde oturdukları koltuğa yatarken Jaehyun, Doyoung'u göğsüne çekti iyice.

İkisi de mutluydu, huzurluydu...

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minik (DoJae) ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin