Hayat bu olmamalıydı.yasadiklarim bir rüya olmalıydı,ama değildi sabah erkenden kalktım bu gün gidiyordum bu evden yine ne olursa olsun o babamdı ve tek kalacaktı evi temizledim babama kahvaltı hazırladım dünden beri bişey yemedigim için bende biseyler atıştırdım evi temizledigim için terlemiştim dusa girdim suyun altında oyalanmadan erkenden çıktım havlumu sardım başımı kapıdan çıkardım babam gözükmüyordu koşarak odama girdim iç camisrlarimi giydim bir etek bir gömlek giydim saçlarımı kuruttum topladım esarbimi taktım küçük bir çanta hazırladım kendime bir kactane etek gömlek ve tek bir elbise sadece bir tane ayakla im vardı onuda zaten giyecektim çantanın fermuar"ını kapattım odamdan çıktım babam içerde oturuyordu düşünceliydi bende yanına oturdum babama baktım aslında o zikkimm şeyi içmese çok iyiydi kendi halinde sessizdi gömleği çok kirliydi kalktım çamaşırları dün yıkamıştım.hemen gömleği utuledim getirdim baba diye seslendim dönüp bana baktı "gomlegini degis istersen"dedim bana buğulu gözlerle baktı tamam diyip odasına gitti bende yapacak bişey bulamadığım için oturdum aslında icim içimi yiyordu nasıl olacaktı basima daha neler gelecekti babamda yanima gelip oturdu.konusmak istiyor ama susmayi tercih etmişti bende sustum kapı çaldı kahya ali gelmişti ve yanında bir kiz ellerinde çanta ve poşetler vardı. Içeri geçtiler kiz çok güzel ve sıcak kanlıydı .sürekli gülümsüyordu. Benim odama gectik poşetlerden ic çamaşırı elbise falan vardı " bunları giyeceksin "dedi tamam dedim yanında biraz utandım ama yinede cik diyemedim ustumu giydim salimi suzan bagladi değişik şeyler yapmayı seviyordu ve evet biz tanıştık kendisi gorumcem olur diğer esyalarida çantama koydu "eşyaların bu kadar tekmi" bende "evet"dedim "tamam cikalim gec kalicaz yoksa"dedi odadan çıktım büyüdüğüm çocukluğumun geçtiği evden böyle gelinliksiz kusaksiz davulsuz zurnasız ayrılmakta varmış babama dogru gittim eğildim elini öptüm ne olursa olsun babamdı ve ben onu çok seviyordum ilk kez babam alnımdan öptü dışarı ciktik
büyük bir araba bekliyordu arabaya binip karahan konağına doğru yol aldık kısa bir zamanda varmıştık içeri girdik herkes kanagin avlusunda bekliyordu.bir aile gelin geldim ama kimsenin adını bilmiyordum çok garip degilmi evleneceğim adamı bile tanımıyordum nasıl biri olduğunu bile bilmiyordumEtrafa bakmaya başladım konak çok büyüktü gözlerini alamıyordum konağın terasından bir kadının ağlayarak bana baktığını gördüm bu işte kuma olarak üstüne geldiğim kadındı benimde gözlerim doldu keşke böyle olmasaydı çocuğu olsaydı keşke bende o zaman burda olmazdım ama yapacak bişey yok harun bey bana elini uzatıp "hoşgeldin kızım"dedi bende "saolun efendim" dedim(Evet suzanla evde konuşurken anne babasının adından bahsetmisti).ardindan kader hanim gelip bana sarıldı "hosgeldin bereketli geldin insallah"dedi sırasıyla herkes kendini tanıttı "Suat eyüp muhammet şahin erkekler kızlarda ise berivan ve suzan vardi"kader hanim "hadi kızım sonra tanışırsınız hoca bekliyor" dedi solana doğru çıktık hoca önünde kuranı kerim bekliyordu bizi ben hocanin önüne oturdum ama tektim sonra kader hanim eyüp e işaret verdi eyüp salondan cikti biraz zaman geçtikten sonra yanına biri oturdu ve nikâhımız kıyıldı hoca EL FATİHA diye okuyunca ellerimi kaldırdım ve FATİHA okudum.sonra artk annem ve babam elini öptüm altının gelinliğim hayellerim ark yoktu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kuma
General FictionBabasının tek kızı olan nur'un para karşılığında mardinin zengin ağası şahine satılıyor