Randevum Var!

186 5 1
                                    

Z: Yaa çoook özür dilerim ama ne yapayım ısrar etti.!

M: Tamam Zeynep tamam.

Z: Kızmadın değil mi? 

M: Kızmadım.

Demeden ona sarıldım ve içeri geçik. Yağmur orada bizi bekliyordu.

Z: Geldiiiik!

Melis ise tuhaf bir ses tonuyla;

M: Evet geldik.

Off Melis off neden böyle yapıyorsun!? Ama tabi bunu içimden söylüyorum. Neyse devam edelim. Melis'e yaklaşıp kulağına eğildim ve;

Z: Ne yapıyorsun kendine gel! Ne dedik, tuhaf sesle konuşmak yok ve ilgisizlik yok . Yoksa anlar ondan hoşlanmadığını.

M: Tamam! Off ya off!

Biz yani daha doğrusu Melis, Yağmur'dan nefret eder. Neden bilmiyorum ama herhalde çok sevecen olduğundan. Melis hiç sevmez böyle yapışkan, çok konuşan ve sevecen insanları. Ama maalesef ki hepsi Yağmur'da bulunuyor. Ben severim Yağmur'u. Ben Melis gibi değilim. Ben her insanı severim. Amaaaa.... beni sevmeyeni sevmem. Öyle bir sorunum var. Tuhafımdır biraz ama neyse ki arkadaşlarım beni anlıyorlar. Çooook şanslıyım loooo! Hahahaha neyse yaaa ben böyle konuşurken tabii zamanda bitiyor.

2 SAAT SONRA.....

Ve evdeyim! Ohhh be sonunda! Evimi özlemişim! Neden bilmiyorum ama 3 saat bana 3 yıl gibi geldi. Hele şu Yağmur ve Melis'in didişmelerini izlemekten ve tabii dinlemekten zaman geçmek bilmedi. Ama bunun sonunda iyi bir şey olduğunu tahmin etmiştim. Onlardan KURTULMAK! İkiside birbirinden iyidir. Ama bir araya geldiklerinde kaçmak için delik ararsınız. İnanın, tecrübe konuşuyo. ''Zafer benimdir!'' diye bağırmak istiyorum ama komşular kızar falan Allah Korusun! Haa bir de bu akşam randevum var. Kiminle derseniz eğer, Kerem ile. Kerem benim yakın arkadaşımdır. Ama o anlamda değil yanlış anlamyın! Lütfen! İş te bana bu akşam yemek yiyelim diye sorunca bende hayır diyemedim ve tabii ki kabul ettim. Ama ona kesinlikle aşık değilim, kesinlikle! Hayır, hayır ve HA-YIR! Akşam olmadan kıyafetlerimi seçmek için odama çıktım. Dolabımın yanına geldiğimde biraz korktum. Çünkü, dolabım aceyip bir şekilde dolu! Sabah ne kadar çok az kıyafetim var desemde, öyle değil o sabah sitresi idi. Benim deli olduğumu falan düşünmüyorsunuzdur umarım. Yani biraz delilik var tabii ama ben deli değilim yani. Off ben çok mu konuşuyorum acaba? EVET! Aaa ben dolabımı açmıycak mıydım? Veee açtıım! 

Z: Hadi bakalım bul bulabilirsen!

Ben dışımdan konuşurken annem odama girmiş ama tabii ben duymuyorum.

A: Zeynep..eynep..nep.. 

Hayırr... Eveeet hayırlı olsun Zeynep kafayı yedi! Ses yankılanıyor. Ne oluyor bee! Arkama dönüp baktığımda anladım annem olduğunu.

A: Ne yapıyorsun sen?

Z: Hiçç.. Yaa aslında bugün Kerem ile yemeğe gidicez.

Annem bu lafı duyduktan sonra bana öyle bir bakış attı ki öyle böyle değil!

' Vaaay benim kızım büyümüşte yemeğe mi çıkarmış, güzel kızım benim!' bakışı.. Bu hiç iyi değil annem benim bir sevgilim olacağını düşünüyor. Off off hep bu yüzden gıcık oluyor yaa.! Annem in bu özelliği beni deli ediyor!!!!

Acilen giyinip makyajımı yaptım saçımı da düzleştirdiktek sonra (ki bu saçların düzleşmesi bir yıl alıyor) aşağı indim. Annem'i de öptükten sonra kapıyı açtım ve karşımda fena lüks arabasıyla Kerem Sayer! Neden anlamadım ama bana çok ilgili davrandı. İlgili davranmak şöyle oluyor: Benden hoşlanıyormuş gibi davrandı! Ama öyle bir şey olmayacak! 

10-15 DAKİKA SONRA...

Z: Burası harika!

K: Beğenmene sevindim.

Şu an öyle mutluyum ki! Yani manzara harika! (Boğaz Köprüsü), yemekler müthiş! Daha sayayım mı? 

Z: Ben buraya bayıldım!

K: Senin için, hepsi senin için...

Bu lafı duyduğumda bir an bütün dünya bana boş geldi! 

K: Sana bir şey söylemem gerek.

Z: T-t-tabi.

K: Zeynep ben senden çok ama çok hoşlanıyorum

.............................................

Aşk YoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin