Doyoung, arabadaki pembe bebek pusetini kucağına alıp, içindeki minik kızlarına gülümserken, Taeyong elinden tuttuğu oğluyla çoktan apartmanın merdivenlerini çıkmaya başlamıştı.
"Baba hızlan baba!" Küçük oğulları, arkasına dönüp Doyoung'a seslenince, Doyoung kucağındaki güzelliği incelemeyi kesip diğer güzelliğe döndü.
"Baba hemen geliyor bebeğim." Kollarındaki kızlarını sarsmamaya çalışarak, merdivenleri çıktı ve eve girdi.
"Getir ben alayım, sen hızlıca üstünü değiştir. Oğlun çok özlemiş." Taeyong, konuştuktan sonra Doyoung'un dudağına bir öpücük bıraktı, kızlarını alıp yatak odalarına yöneldi.
Doyoung, o giderken şefkatle izledi, izlemesini bölen oğlunun pantolonunu çekiştiren eliydi.
Yere çömelip, oğlunu kucağına aldı.
Onun zayıf bedenini karnından tutup tavana kaldırırken, "uçak pistten kalkış yapıyor," diyerek bağırmaya başladı.
İkisi saatlerce oynarken, Taeyong yemeği hazırladı. Dün Doyoung hazırlamıştı, bugün sıra ondaydı.
Sofrayı kurmayı bitirdikten sonra, kızlarının sütünü hazırladı. Birazdan uyanıp ağlayacağını adı gibi biliyordu.
Ve beklediği oldu. Kendisi mutfaktan çıkarken, görmeye alıştığı manzarayla gülümseyişi büyüdü.
Doyoung ve oğlu, minik kız ağlar ağlamaz, legolardan yaptıkları koca evin üstünden atlayıp yatak odasına koşmuşlardı.
İçeriden gelen sesleri duyabiliyordu.
"Tamam babacığım, bak ben geldim."
"Bak abin burada, seni öcülerden koruyacak."
Kıkırdayarak odaya girip yanlarına ilerledi. Doyoung, onlara yanında yer açarken, uzandı. Yatan kızlarını ikisinin arasına çekip -babalarının kokusunu aldığı mesafeye çekince sakinleşiyordu- ağzına biberonu soktu yavaşça.
Kızları sakinleşirken, aralarına giren oğlu, bir elini Taeyong'un, diğerini Doyoung'un yanağına koydu.
"Yumuşacık, sevgi gibi," dedikten sonra, iki elini de kız kardeşine doladı, "kardeşimi ben besleyebilir miyim?"
Taeyong, ona hayır diyemezdi.
"Tabii, yavaş ol ama. Çok kaldırırsan incinir." Babasını dikkatlice dinleyip onun dediği gibi yapmaya çalışıyordu.
"Abisi onu incitmez." Doyoung, üçünü sevgiyle izledi.
Oğlu odağını tamamen kardeşine verdiği an, Taeyong'u derince öptü.
"Seni seviyorum, Tae'm. Bizi seviyorum."
Taeyong da uzanıp onu öperken mırıldandı, "Sizi seviyorum."
***
The end.
Bitti.
Okuyan herkese teşekkürler.
Sayın G., umarım mutlu olmuşsundur bapodmfpföf.
