Bir gündü. cumaydı. saat 3,30. sarıldım. omzunda ağladım. ağlak ses tonumla ”sizi çok seviyorum öğretmenim” dedim. saçlarımı okşuyordu. gözlerimi kapatmıştım ve kokusu. boynunda bilinmeyen bir dünya. kokusunda tüm dertlerin unutuluşu vardı. sevdim, hiçbir kimsenin ne dediğine aldırmadan, sakince sevdim. sustum. konuşmadan sevdim. cuma idi işte. ayrılıp kurtuldu bedenim kollarından.
bir daha göremedim. ağlamak ve beklemek için pencere kenarları bana kaldı.
Artık karne günleri her saat 3.30’da havai bir istekle eski okuluma gelip sarıldığımız yerde durup ağlayacağım.