Ne kadar öyle kaldığımızı bilmiyorum. Ama farkettiğimde onu iterek bağırmaya başladım.
"Sen beni ne zannediyorsun? Bir daha bana dokunayım deme!"
Koşarak okul binasına girdim. Arkamı döndüğümde bıraktığım yerde dönmüş bir şekilde vana bakıyordu. Oh olsun!
Ayıp kızım ayıp yapılır mı bu çocuğa
Koşarak sınıfa girdiğimde herkes beni parmağıyla gösterip birşeyler fısıldaşıyordu. Şu kavga yüzünden olmalı. Tanrım! Daha ilk günden fiyasko birşey olmasaydı şaşardım zaten!
Derken bir kız bana doğru yaklaşmaya başladı.
"Merhaba Mi Soo."
"Tanıştığıma memnun oldum ben de Hae Soo."
Mi Soo hemen yanımdaki sıraya oturdu ve çok gizli birşey konuşuyormuş gibi kısık sesle konuşmaya başladı.
"O kavga nasıl oldu anlatsana. Bütün okul bunu konuşuyor."
Ah!Gerçekten mi? Ne ara yayıldı bütün okula.
"Salağın biri sataşınca diğer çocuk ona laf attı sadece. Büyütülecek birşey yok."
Salak mı? Ayıp oluyor ama karşındaki koskoca Byun Baekhyun
Mi Soo bana sanki çok anormal birşey söylemişim gibi baktı.
"Nasıl büyütülecek birşey yok? Byun Baekhyun okulun en popüler çocuğu."
"O hangisi?"
"Sana sataşan."
"Bir de bana sarıldı. Bu çocuk ne kadar da yüzsüz ya!"
"N-nee! Sarıldı mı? Kızım ultra şanslı olmak nasıl bir duygu?"
"Niye ki?"
"Baekhyun çok iyiliksever (O ne aq) ve hoşgörülü. Feci olan yakışıklılığından bahsetmeyeceğim bile!"
Evet, gerçekten yakışıklı olduğu bir gerçekti.
He kızım, şöyle işte. Ne demişler yola gelmeyeni yola getirirler!
Mi Soo Baekhyun'u övmeye devam ederken sınıfa Baekhyun girdi. Elleri cebindeydi ve kapşonunu takmıştı. Kapıdan girerken gözlerini sınıftakilere bakarak gezdiriyordu ve bana gelince duraksadı. Ikimiz de birbirimize bakıyorduk.
Tanrım! Bu çocuk gerçekten çok yakışıklı!
O beni süzerken gözlerimi kaçırdım. Yanıma döndüğümde Mi Soo'nun bana sırıttığını gördüm.
"Birşey mi oldu?"
"Ahh~ Çok romantik"
"Romantik olan ne?"
"Romantik sarılmanızın arkasından birbirinize o kadar güzel bakıyorsunuz ki.."
"Kim demiş romantik diye?...
SİZ DAHA DURUN HELE
...Hiç de romantik değildi bi kere."
"Bana ona çemkirdiğini söylemeyeceksin dimi?"
Sırıttım
Zilin çalması ile birlikte sınıfa bir öğretmen girmişti. Herkes ayağa kalkınca fısıldayarak Mi Soo'ya soru sordum.
"Bu hoca ne hocası?"
"Fizikçi, 57 yaşında ve karısından daha geçen ay boşandı. Bu yüzden özellikle bizim sınıfa garazisi var hocanın."
"Niye?"
"Bizimkiler hocanın telefonunu alıp karısına mesaj attılar da."
"E adam da az değilmiş hani n'aptı acaba zavallı kadına."
Bunu söylememin ardından ikimiz de kendimizi tutamayıp gülünce herkes bize döndü. Bay Kim yanımıza geldi ve bizi süzmeye başladı.
"Sen yeni kız mısın?"
"Evet efendim."
"Daha iradeli ve disiplinli olman gerekiyor. Yeni geldiğin için bunun farkına varmamış olabilirsin, bu sorun değil. Geçen ay işlediğimiz konuyu Soo Ji ve Baekhyun okul çıkışında sana anlatsın."
Allah Allah! Ben köyden geldim sanki!
Bir anda hocanın söyledikleri aklımda çınlayıverdi."Baekhyun ve Soo Ji" Birden yerimden kalktım ve masasına doğru giden hocaya seslendim.
"Olmaz,Bay Kim!"
Hoca birden bana dönüp sıranın yanina geldi.
"Ben ne dersem o olur!"
Mi Soo'nun cimdirmeleriyle beraber yerime oturdum.
Şimdi de hocanın gözünde kötü bir izlenim bırakmıştım. Bravo bana!
Ders bitince Soo Ji yanıma geldi.
"Çıkışta nerede buluşalım? Kafeye ne dersin?"
Tam birşey söylemek için ağzımı açıyordum fakat birisi arkadan yaklaşıyordu.
"Bana uygun değil."
Baekhyun du bu. Doğru, o da gelecekti. Ortalık kızışmasa ayağa kalktım.
"Bence okulda çalışmak en iyisi."
Ikisi de susmuştu ve bu demek oluyordu ki benim dediğim olacaktı. Yaşasın kız gücü!
Son ders zili çaldığında Mi Soo ile vedalaşıp kütüphaneye çıktım.
Kütüphane baya büyüktü ve raflar baya eski gözüküyordu.
Birden aklıma ne zamandır aradığım bir kitap geldi.
Belki onu bulurum amacıyla gezinmeye başladım. Gözlerimi raflarda gezdirirken en üst rafta istediğim kitabı gördüm.
Lânet olsun ki boyum ona ulaşacak kadar uzun değildi.
Etrafa bakındım ve hiç merdiven göremedim. Ben de çareyi rafların üstüne çıkmakta buldum.
Ilk rafa bastığımda herşey gayet iyiydi fakat diğerinin üstüne çıktığımda işler kötüleşmeye başladı.
Raf gicirdiyordu ve kitap en üstte olduğu için kitaba ulaşmama 1 raf daha vardı.
Gücümü toplayıp 3. rafa basmamla rafın gıcırdaması bir oldu.
Gittikçe dengemi kaybediyordum ve raf sallanıyordu. Tam düşerken birden bir el belimi kavradı ve beni kucağına aldı. Kafamı kaldırdığımda...
2. BÖLÜM SONUU
