01

13 3 0
                                    

Gecenin bir yarısı yine ağlayarak dışarıya çıktım. Büyükbabamın vurduğu yer ağladıkça daha çok canımı yakıyordu. Bir yandan göz yaşlarımı siliyor, bir yandan ise araziye doğru koşuyordum. Her zaman ki gibi hurdalık kayığın içine saklanıp üzerimi bir battaniye ile örttüm. Köylüler köydeki bitkilerin kimin kopardığını bulmak için köyün içinde dolanmaya devam ediyorlardı. Büyükbabam ise durmadan onları çalıştırıyor ve emir veriyordu.  Köylülerin geldiğini görünce bir süre nefesimi tuttum, gittiklerinde ise derin bir nefes alıp bıraktım.

Yüzüme gelen güneş ışığıyla uyandım. Gözümü açtığımda ise bana bakan simsiyah bir kurt gördüm. Yerimden sıçradım bir anda korkuyla. Oldukça korkutucu görünüyordu.
Kurtu görünce ayaklandım ve yerimde kalakaldım,  hareket etsem saldıracaktı gibi. Üstüme atlamasıyla yere düşmem bir oldu ve kurt yüzümü yalamaya başladı. Bu hoşuma gitmişti ama köylüler ve büyükbabam beni görmeden eve geri dönmeliydim. Battaniyeyi katlayıp kayığın altına koydum ve eve doğru koştum.  Annem sofrayı hazırlamış bizi bekliyordu.  Elimi yıkadıktan sonra sofraya oturdum ve yemeğimi kaşıklamaya başladım.

"Anne. Büyükbabam nerede? "

"Bilmiyorum.  Birazdan gelir herhalde."

Sofrada bir sessizlik vardı, büyükbabamın sesini duyunca sofradan kalkıp odama gittim. 

Sabah olduğunda köylülerin bağırışlarıyla dışarıya koştum.  Bitkileri yenmiş, perişan haldelerdeydi ve  Büyükbabamdan yardım istiyorlardı. Tüm köylüler evde sakladıkları sopaları ve silahları alıp köye dağıldılar.  Bitkilerin kimin çaldığını gerçekten merak ediyordum. Köylülere yardımcı olmak için köyün yukarısına çıktım. Bir süre sonra meydandan gelen

"Hırsızı buldum koşun! "

Çığlıklarını duyar duymaz meydana doğru koşuşturdum. Bunlar kurtlardý. Hepsi sinirli ve saldırgan görünüyordu.  Bu durum beni oldukça korkutmuştu..
Kurtların meydandaki kadına saldırdığını görünce köylüler ellerindeki sopalar ile harekete geçti. Her ne kadar çabalasalarda kurtları yakalamayı becerememişlerdi ve hepsi kaçmıştı. Bu durumdan ürken köylülerin hepsi evlerine doğru koşarak dağıldılar. Büyükbabamın bana seslenmesiyle yanına gittim ve beni koşar adımlarla  eve götürdü.

Sabah olduğunda sebzeleri toplamak için köyün yukarısındaki seraya gittim. Bu sefer bir tane bile sebze kalmamıştı.  Büyükbabamın yanına doğru koşup bu kötü haberi ona ilettim. Fazlasıyla sinirlenmişti duruma. Eve gittiğimde annem kahvaltıyı hazırlamıştı. Sofrayı görünce iştahım kaçmıştı ama acıktığım için hızlı bir şekilde oturup yemeye başladım. Sofrada yiyecek pek bir şey yoktu, çünkü sebzelerimizin hepsi kurtlar tarafından yenmişti. Durumumuz zamanla daha kötüye gidiyordu.. çünkü biz sadece serada yetiştirdiğimiz bitkiler ile geçimini sağlayan köylülerdik.
Kapının çalmasıyla bir koştum. Bu büyükbabam idi. Onunla birlikte seraya gidip meyve-sebze dikmemi istedi. Montumu alıp büyükbabamla birlikte köyün yukarısındaki seraya çıktık ve bitkileri ekmeye başladık. Fazlasıyla yorulmuştum. Bu soğuk havada bile oldukça fazla ter akıtıyordum. Bir süre sonra büyükbabam beni bırakıp eve gitti. Bitkileri dikmeye devam ederken seranın arkasından bir ses geldiğini duydum.  Korkmuştum doğrusu.  Son zamanlar köyde yaşanan olayların Hiçbiri normal değildi çünkü... yavaşca sesin geldiğini yere doğru ilerledim ve Siyah bir kurtun bana baktığını görünce o an ki korkuyla kendimi yere attım.

Kurt hiçbir şey yapmıyor, olduğu yerde duruyordu. Gitmesi için ürkütücü sesler çıkardım fakat masum bir şekilde yüzüme bakmaya devam etti. Yavaşca yanına yaklaştım ve ona dokundum. Ayağında kan olduğunu görünce irkildim. Ne yapacaðýmý bilemedim ve mantýklý düþünmeye çalýþtým. Yardým edersem büyükbabama ne hesap verecektim? Ýçim içimi yiyordu.. onu öylece býrakamazdým da bir yandan. En sonunda dayanamayýp zor da olsa onu seranın arkasındaki yere götürüp bir yastığa yatırdım ve eve doğru koşup, ona yardım etmek için bir şeyler aldım. Yanına gittiğimde ise enerjisi daha fazla düşmüş vaziyetteydi. Gözünden gözyaşı gelen kurta sıcak bir şekilde sarıldım. Bu kurt diğerleri gibi değildi.. ayrıca diğer kurtlardan daha küçüktü. Simsiyah tüyleri ve masmavi gözleri vardı. Bir süre sessizlik oldu. Gece ! Evet senin adın gece olsun
Bundan sonra sana ben bakacağım.

GECE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin