Kulağımın arkasındaki yoğun acıyla yumruk yaptığım ellerimi sıktım. tırnaklarım avuçiçimi işgal ederken derime giren her bir iğne darbesi şakaklarımda oluşan yoğun acının habercisiydi. Bedenime kazıdığım ilk anı, onun öpücüğüydü. Onun öpücüğü, yeniden doğuşum oldu.1 Ay önce
Psikolojik seanslar, antidepresan ilaçları, ve uykusuz geçen geceler. O hayatıma girdiğinden beri yokluğunu bir kez olsun hissetmediğim şeylerdi. 23 Yıllık hayatımın en zor ve yoğun duygularının beni hapsettiği günlerin tam ortasındaydım.
Hava kışa haberciydi, bunu onun soğuk ellerinden hissedebiliyordum. "ben senden sıkılsam bile beni her daim seveceksin, öyle değil mi?" dudaklarını götürdüğü parmaklarıyla yaramaz gülüşünü örtmeye çalıştı. Onu her daim seveceğimi biliyordu. "seveceğim Jungkook."
"evet." dedi, "elbette seveceksin." öyleydi, dört aydır aklımı kaçırmış gibi onu seviyordum. "kalbimde senin varlığını hissetmiyorum, yalnızca beni seviyorsun ve hoşuma gidiyor, hepsi bu." ilişkimizin başlarından itibaren onun kalbinde bir yerim olmadığını söylemişti bana. Onu seviyordum ve by onu tatmin edecek kadar yeterliydi.
Hastanenin önünden ayrılırken sıkıca tuttuğum elini elimin arasından ayırıp cebine soktu "sıkıcı bir seanstı, bir daha gelmeyelim." Haklıydı, o her zaman haklı olurdu. Dediği gibi en az bundan dört seans önce ki kadar sıkıcıydı. Bir aydır beraber aldığımız hiçbir psikolojik desteğin bizi güçlendirdiği yoktu, ama biz dönüyorduk. Hiç değilse atlatabilmek, bir şeylerin süresinden gelebilmek için denemek zorundaydık.
Jeon Jungkook hastaydı, o kendine fazlaydı. O mükemmeldi ve bu mükemmellik onu günden güne ele geçiriyordu. Zihninde dolananlar omuzlarına yük oluyor ve en çokta bana zarar veriyordu. Kalbi donmuş kadar soğuk, insanlığa dair hisleri onu çoktan terk etmişti. O kafasına koyduğunu yapardı, istediğini alamazsa bırakırdı. Onun için bir şeylerden vazgeçmek hiçbir zaman zor olmadı. Ve yine sıkılmıştı, "Yarın gelir doktor ile konuşurum, seanslara devam etmeyeceğimizi söylerim."
Memnun bir şekilde gülümserkem yine kafasında bir şeyler kuruyordu. Rüzgarın savurduğu saçlarım önüme düşüyordu, attığım her adımda onun tebessümü genişliyordu. Yine çok istediği bir şeyi arzuluyordu.
Ama bu sefer arzuladığı her ne ise, ben değildim.
Ben hiçbir zaman onun istediği olmamıştım.
Ben Kim Taehyung, aşkından ziyan olmuş bir zavallıydım.Evet ilk bölüm, hatalarım olabilir. Umarım beğenmişsinizdir. Bölümün başı Taekook ile başlıyor ama ileride bir Vmin hikayesine dönüşecek, severek okumanız dileği ile.
İleride Taehyung hangi üye ile yakın arkadaş olsun istersiniz?