I'M NOT YOUR DAMN PROJECT

302 24 12
                                    


Hareket etmeden sadece boynuma değen ritmi hızlı nefesleri hissedebiliyorum bu ister istemez gerilmeme sebep oluyordu nefeslerin arasında belli belirsiz sürten bir dudak hissettiğimde irkilerek hafif titremiştim. Bedenimi bu küçük çağlı titremenin ele geçirmesine izin vermemeye çalışsam da başarılı olamamıştım.Titrediğimi farkettiğinde kollarını sıklaştırarak kulağıma fısıldadı

+ Lütfen sakin ol amacım sana zarar vermek değil. 

Bu durumda kimin ne kadar sakin kalabileceği tartışılırdı. Yine de bedenimde gezinen hafif bir rahatlık kırınıtısı varlığını sürdürüyordu. Umutsuzca ona tutunmaya çalıştım ve dediği şeyler için kafamı onaylar şekilde sallarken arkamdaki bu güçlü bedenim sesinin endişeli ve yumuşak bir şekilde çıktığını fark ettim. Şuan alıkonmamış olsam nazik bile olduğunu düşünebilirdim. 

Bu arada ellerinin gevşediğini ve ağzımdaki elinin bedenimden kayarak indiğini fark ettim , başımı dönderip üstünde oturduğum bedene baktım . Kendini duvara tamamen yaslamış nefeslerini sakinleştirmeye çalışıyor olduğunu görmüştüm .Yüzünün yarısını kapatan kapüşonlusundan sadece dolgun dudaklar gözüküyordu. Bu sefer büyümüş olduğuna emin olduğum gözlerimle dönüp odaya baktım. Müdür odadan çıkmıştı.

O yüzden serbest bıraktığı kanaatine vardım ve artık kalkmam gerektiğini anladığımda hızla yerden destek alarak ayağa kalktım. Tik olarak az önce titreyen elimle gömleğimin yakasını düzelttim bu arada duvara yaslı bedenin de ayağa kalkışını izledim. 

Aceleci olmayan hareketlerle tamamıyla ayağa kalktı ve hizama geldi. Benden kısa olduğunu bir kez daha anlamış oldum. Kafasını hiç kaldırmadan konuşuyordu, bu yüzden sadece siyah kapüşonlu üstünü görebiliyordum. 

+Bundan kimseye bahsetme ! 

kısa ve net bir cümle ve ses

Kafasını kaldırmamasının sebebinin kim olduğunu görmemem için olduğunu anlamıştım. Oysa ki odaya girdiğinden beri beynim çeşitli teoriler üreten bir makineye dönüşmüştü.Sonucunu aldığım verilerde ben zaten kim olduğunu biliyordum ve kolay kurtulamayacağını da biliyordum.

-Tamam 

bu sadece bir yemdi zafer gülüşümü sergilemek adına attığım bir yem

Kelimeyi duyduktan sonra kapıya ilerlemeye başladı , hareketleri yine aceleci değildi. Sırtımı dikleştirip kollarımı bağladıktan sonra tam kapı koluna dokunurken konuştum. 

-Ama bir şartla ...Park

vee ateş, onun Koruma alınana hedef alınmış bir mermi ateşi

Şaşırdığını tahmin ettiğim yüz ifadesiyle bana doğru döndü ve sinirle kapüşonlusunu çıkardı. Saçlarını dağıtatak kayıp gitmişti siyah kapüşonlu. Hareketleri hızlanmıştı, elini dağılmış saçına atıp dağınık tutamları geriye taradı .Sinirini yatıştırmaya çalışıyor gibi duruyordu ya da hıncını saçlarından çıkarıyor gibi. 

Umarım bir an önce sakinleşirdi çünkü daha ne kadar korkmamış ve kendinden emin rolü yapabilirdim emin değildim . 

Sakinleştiğini tahmin ettiğimde voğazlı kazağı ve tutamları alnına dökülmüş sarı saçının tüm uyumuyla karşımda dimdik ve hiç bozmadığı ifadesiz yüzüyle durdu . 


+ Neymiş şartın 

-geri odana döneceksin Park Jimin . 

Yatıştırıcı bir sesle söylemeye çalıştım. Fakat pek de etkisi yatıştırıcı olmamış gibiydi. 

Nefesleri tekrar hızlanmış kafasını başka tarafa çevirmişti .Sanırım yeniden sinirleniyordu.Tam bir şey diyecek gibi ağzını açıp vazgeçmişti. O karasızken ben kararlı duruşumu  bozmamıştım ve bu umarım işe yarardı... İşe yaramalıydı... 

Jikook ○ (A)NORMALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin