Hayat sana güzel diye iç geçirdi, patron çocuğunun peşinden bakarken. Bu sakıncalı kuşku, huy, duygu kendi hayatında kelebek etkisi yapacak, ömrünün itina, sabır, sorumluluk en önemlisi zaman ile ilgili,döşediği domino taşlarının devrilmesine sebep olacaktı.
Kendi eksik ve zaaflarımızdan başkasını sorumlu tutmak emek vermeden alınteri dökmeden böylesi daha kolay ve zahmetsizdi. Sonra kafasını patron çocuğundan çevirerek yarım kaldığı işi bitirmeye devam etti.
İstanbul, tuzla sanayi bölgesinde bir gemi malzemeleri hırdavat pazarlayan şirketin deposunda sayım görevlisiydi,Tayfun.Hiç kendine yakıştıramadığı, sevmediği bir işte para kazanmaya çalışıyordu. Bilgisayarda rakamlara bakarken gözleri ekrandaki kendi yansımasına takıldı. Gözlerine baktı. Sonra ekranı kapattı aynaya bakar gibi ekranda kendini süzdü. Vay be nereden nereye. Yaş otuz dokuz, saçlar seyreldi, sağlık sorunları ufaktan başladı, monoton kariyersiz bir iş hayatı birbirine tiyatro oynayan iş arkadaşları tepemde beni sürekli kontrol eden kamera ve dünyalar güzeli beni ölümüne seven ama benim sevmeyipte evlendiğim biricik sevgilim, hanımım Tuana.
Diye düşüncelere dalmışken iş arkadaşı özcan seslendi.
Tayfun fazla dalma boğulacaksın hadi kahve saati, benim paket bitti senin sigarayı al gel. Ben kahveleri almaya gidiyorum sigara bölümüne geçersin.Tamam özcan hemen kardeşim diyerek çekmeceden sigara paketini alarak bilgisayarını uyku moduna aldı. Malum Kameranın arkasındaki patron "hep uyanıktı".
Sigara ve kahvesini içerken arkadaşı özcanın çalan telefonu sohbeti bölmüştü. Nişanlım arıyor tayfun ben bahçeye doğru gidiyorum.
Tamam kardeşim eyvallah.
Aklına karısı gelmişti tayfunun. Aramadan önce sigaradan nefret ettiğini bildiği karısı telefonda hissetmesin diye hızlı hızlı sigarasını içerek söndürdü.
Karısı Tuana hamileydi. Doktorun doğum için verdiği tahmini takvime ondört gün kalmıştı. Tuana eğitimli saygın bir aileye sahipti. Babası sırtını yasladığı dağ. Süper kahramanı gözünün bebeği hayatını kaybedeli üç yıl olmuştu. Annesi yeniden evlendiği için babasına özlemi hasreti daha çok katlanmış kabuk tutmayan bir yaraya dönmüştü. Buna birde hamilelik dahil olunca kocası tayfunun hataları yanlışları ona görünmez olmuştu. Tuana duygusal, gerçekçi, mücadeleci, yerinde zamanında hareket eden sahiplenici bir karaktere sahipti. Bir akıllıya bir deli misali bu değerlerin tam tersi kocası tayfundaydı. Tuana kocasının farkındaydı ama sevgi aşk denilen zehir "GÖZ"üne perde olmuştu bir kere.
Tayfun karısını aradı. Telefon cevap yok yazana kadar çaldı. Tekrar aradı, arkadaşlarını şirket binasına yürüdüklerini gördüğünde istirahatin bittiğini farketti,telefona dokunarak çağrıyı iptal etti.
Paydosa bir saat kırkbeş dakika vardı. Haftanın son iş günü cuma olduğunu hatırladı derin bir oh çekti. Karısı Tuanaya sürpriz yapmak istedi hediye almak için hayal kurdu. Sonra heyecanla hayal kurmanın yersiz ve zamansız olduğunu farketti göğsüne bir ağırlık çöktü, yüzü kızardı hafif terledi. Borcu vardı uçan kuşa bile. Üstelik borcunu borç ile kapatan kredi kartlarıda cabası.Bu durum uykularını bölüyor, işini etkiliyor. Karısı Tuana yı üzüyor ve şüpheci olmasını sağlıyordu. Çünkü kocası tayfunun borçlarının hiçbirinden haberi yoktu. Tayfun kalitesiz samimiyetsiz gereksiz bir tiyatro oynuyordu karısına.
Bekarlıktan kalma borcunu gizleme paylaşmamak bunlar tamam aşılır anlaşılırdı bir şekilde ama gizli dost hayatı karısı Tuana, nın tertemiz yüreğine ve mücadelesine yakışmıyordu. Ne telefonu ne sosyal medya adresi vardı tayfunda dostunun ama sonuçta hayatında vardı. Bu sıkıntı borç ve karanlık macerasından sonra doğacak kızı geldi aklına. Sevinmedi. Sevinmeye çalıştı olmadı, garipsedi borcuna sıkıntısına ruh haline yordu. Herhalde çocuk doğunca kucağına alınca sevgisi başlıyordu. Ne bileyim hayırlısıyla doğsunda inşallah hayatımız daha güzel olur.
Paydos saati gelmişti. Çalışma masasını derleyip düzenleyen tayfun paltosunu giydi. Arkadaşı özcana akşam işiniz yoksa nişanlın la bize gelin en son üç ay oldu. Malum benim hanımdan dolayı bir yere çıkamıyoruz ne diyorsun özcan.