NEW YORK YOLCUSU KALMASIN!!!!!!

420 73 42
                                    

"Bir dakika ,bir dakika biz şimdi New york'a gideceğiz hem de Türkiye'yi temsilen!" sanırım sesli düşündüğüm bir an daha :( bu sözlerden sonra herkes gülerken filiz hoca tebessüm edip "Evet Berfucuğum siz ülkemizi temsilen yarışacaksınız."

Ah allahım neden hep biz diye içimden geçirirken  biraz düşününce aradığımı orada bulabilecegim aklıma geldi.

"Saat yarın 09:00 da okulun önünden alacaklar bizi, herşey hazır ,ailelerle müdür bey konuşacak ve uçak biletlerinize kadar hazırız sadece siz uyuşuklar kendi eşyalarınızı hazırlayın ve geç kalmayın."Derken filiz hoca gerçekten de heyecanlı gözüküyordu.

Aslında benim de hoşuma gitmedi değil hani.Sonuçta yurt dışı seyahati ne kadar kötü olabilir ki?

Filiz hoca "Gençler dediğim gibi yarin saat tam 09:00 da geç kalmayın sakın hadi şimdi toparlanıp derslerinize gidebilirsiniz" diyip çıkışa doğru ilerledi.

Ben en  yakın merdivene otururken Doruk'ta yanıma gelerek "Ne düşüyorsunuz öyle berfu hanım?" Ahhh ben gerçekten bu çocuğa aşıktım. Benimle konuşurken o kadar tatlı  ve masum bakıyordu ki o bakışlara kıymak imkânsızdı.

"Hiç sadece çantama neler koyacağımı " Yine gözlerimin en içine bakıp  "Onu bilemem ama biraz daha oylanirsak  sodyum ali bizi derse almayacak hadi gidelim berfu  " Doruk bu sözlerinden sonra hayattan bezmiş bir şekilde ojesi yenmiş parmaklarıma bakıp pantolonumun cebine koyduktan sonra Doruk'un peşinden sınıfa doğru ilerlemeye başladım .

Dersten sıkılmış bir şekilde önümde duran deftere farklı şekiller çizip kendimi eğlendiriyordum, zaten kimya dersleri ders gibi geçmiyor şamata ve haylazlık içinde geçiyordu.Ve sonunda zil çalmış kurtulmuştuk Doruk sıramın önünde bitip hadi bir şeyler atistiralim açıktım Suratına bakıp peki hadi diyip  tutmam icin bana doğru uzattığı elinin üzerine elimi koyup sıradan dikkatli bir şekilde kalktım kantine inip bir masaya otururken doruk elinde 2 sıcak çikolata ile geri döndü.

"Berfu  etrafa neden düşünceli düşünceli bakıp duruyorsun?"

" Şey, ben sadece şu yarışma için yurt dışı seyahatine kafayı takmış durumdayım

"Allah aşkına kafayı takacak ne var?"

"Ya kazananamazsak?"

" Berfu sorun bu mu allah aşkına kazanamazsak dünyanın sonu değil ki birtanem geri döneriz biz de."  dedi doruk tek kaşını kaldırıp ekledi  "Hem tatil olarak düşün yani beraber yurt dışı seyahatine gidiyoruz sonuçta, ne kadar kötü olabilir ki? sen o mikrofonu eline alıp şarkı söylemeye başlarken kendinden geçiyorsun tabi ben de aynı şekilde yani biz hissederek çalıyoruz kazanacağız güven bana" dedikten sonra yine o mükemmel gülüşünü suratına oturtunca tabii ki bana susmak düştü.

Sonunda sınıfa gidip son kez kimya işkencesi çekmeye hazırlandıktan sonra sodyum Ali sınıfa geldi bir bakıma eğlenceli oluyordu ama belirli bir notadan sonra da sıkıcı olmaya başlıyordu.

"Hadi güzelim eve gidiyoruz" kafamı kaldırdığımda eşyalarını toplayıp tam anlamıyla yakışıklı bir çocuk duruyordu bir insana okul forması bile bu derece yakışır allammm!!!! Kezban modundan çıkıp" tatlı kız mode:on" yaptıktan sonra  sevglimin yanında yerimi alarak okul çıkışına doğru yöneldik.

"Sabah görüşürüz güzellik " dedikten sonra eğilip yanağıma bir öpücük kondururdu."Akşam ararim" "peki Doruk" tam ilerleyip evime girecekken arkamda ayak sesi duydum döndüğümde Doruk karşımda durup  "Of berfu bağımlılık yapıyorsun güzelim seni çok seviyorum"

Önce "Bu ne demek oluyor şimdi?" diyen iç sesimi susturup sonra " bende seniğğğğğğğğğğğğğğğğğğ!!!!!!!! "diye böğürmemek için kendimi  zor tuttum.Ve sadece  "bende  seni " sesi çıktı ağzımdan.Doruk da durumdan pek memnun gözükmese de bana Piç smile yapıp  ellerini pantolonun cebine koyduktan sonra cool çocuk modlarına girdi ve göz kırpıp uzaklaştı .

"Berfuuuuu!!!!! Kalk kızım kalk geç kaldın!! " odama pat diye giren "annemin feryatları part 2 "

"Of anne her gün aynı numara başka bir şey bul bir sefer de "

"Kızım hadi kalk daha kahvaltı yapıp okula gideceksin daha "

"Off anne azıcık daha lütfen!"

"Hadi bebeğim hadi, bak ben aşağı iniyorum babanda seninle vedalaşmak için bekliyor ona göre. Berfu  hem bu sefer son defa söylüyorum kalk diye . kolay mi kızımı yaban ellere göndermek sanıyorsun?   -oha lan kadın duygusala bağladı kalk berfu kalk - yine iç sesimi dinleyerek üzerimdeki pikeyi yataktan aşağı savurup direk istikamet banyo.

Elimi yüzümü yıkayıp odama geçtim.

Dün aksam ayırdığım kıyafetlere doğru yöneldim kot bir şort ve de üzerine de beyaz renkte  hoş  baskılı bir tişört giyip ayaklarıma oldukça pahalı olan  yeni  ayakkabılarımı giydikten sonra saçlarımı düzleştirip aynanın karşısına geçtim yolculuk için oldukça iyi görünüyordum.

Odaya şöyle göz atıp kahvaltıya indim.Babam elinde gazete bir yandan çayını yudumluyordu,annem de ayrılık acısından kendini yemeğe vurmuş -yazık lan kadına.-

"Günaydın!!! "Diye cırladim ikisi de aynı anda bana döndü

"Her sabah kim günaydın diye cırlayıp beni sulu sulu öpecek? "

Kadının psikoloji bitik olsun ama değerimi anlasin niyahahahahhah!!

Kahvaltı masasında sessizlik hakimdi ,oha lan bu kadar koydu mu gitmem bunlara?

Kahvaltıdan sonra babam odamdaki bavullarimi arabaya yerleştirdi beni okula bu sabah babam  bırakacaktı.

"Kızım orda itle kopukla muhatap olma"

"Of anne bu durumda bile bana nutuk atıyorsun"

"Çocukların olsun anlarsın o zaman nutuk neymiş "

"Anne!! "diyip gözlerimi devirdim.

"Gel buraya berfum  güzel kızım" kollarını açıp bir yandan da ağlamaya başlamıştı kadıncağız.

Ben annemle vedalaşırken babam kornaya bastı  ve eğer korna çalıyorsa "çabuk ol yoksa fena olur "demeye çalışıyordu babam.

"Annecim hadi kendine iyi bak görüşürüz''

"Her gün ara tamam mı?"

"Tamam anne ararım " -babam hala kornaya basıyor of baba iki dakika duygu sömürüsü yaptırmadın şurda-

Annemim yanağına öpücük kondurup ona son kez sıkıca sarıldıktan sonra arabaya bindim.

Telefonumdan en sevdiğim şarkıyı açıp  dinlerken içimden "Bekle beni New York!!" diye geçirdim.

Evet herşey hazırdı geriye sadece eğlence kalıyordu.

Kar tanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin