Dilhun

164 37 30
                                    

Zamanla geçmeyen yaralarım var benim, geçeceğine inanmak istediğim ve bir türlü kendimi inandıramadığım. Belki bir gün kabuk bağlar yaralar ,ama izi kalır en derinde,sen her zerresini, hiç bir eksiği olmadan hatırlarsın , unutamazsın ki alışırsın. Benim yaram da , babam belkide hiç bir zaman kabuk bağlamayacak olan, kanadıkça daha da derinden etkileyen. Neden? derdim hep ,neden beni sevmiyor, bu öfkesi neden? ,neden benden nefret ediyor. Öfkesini hak edecek ne yaptım ki ben ?.Bir kaç gündür eve gelmiyor , herşeye rağman merak ediyorum, başına bişey gelmesinden korkuyorum, Sonuçta kan bağım olan tek insan. En son gördüğümde yüzü morluklarla çevreliydi .
nerede ? Neyin peşide çok merak ediyorum.

Yine Odamdaki  pencerenin önünde oturup ,dışarıya bakınıyorum , yorgun , kırık, dökük,kafamı kaldırıp gökyüzüne  baktığımda ne kadar çok yıldız olduğunu gördüm , ışıl ışıl parlak, sayamadığım kadar çok ,dünyanın karanlığına inat masum bir parlaklık, ne kadar da ihtiyacımız var . Boş zamanlarımda ,odamın penceresinden yıldızları seyreder, sokaktan geçen insanları izler ve Bazen de kitap okur kafamı dağıtırdım. Telefonumu elime alıp ,saate baktığımda geç olduğunu gördüm ,yatmak için kalkıp, eşofmanlarımı giyindim, yatağıma yatıp, üzerimi örttüm telefonumun alarmını kurup uyumaya çalışırken, kapı çaldı ,kim bu saatte  diye düşünerek yatağımdan kalkıp odadan çıktım. odamın karşısında dışarıya açılan kapının yanına gidip kapıdan kimin geldiğine baktım , ve gördüğüm yüzle kaşlarım çatıldı, ben şok olmuş bir ifadeyle hala kapının önünde beklerken, kapı tekrar çalındı  ve " Aç şu kapıyı." Diye bağırdı. Bu kez açmam gerektiğini düşünüp, kapının kulpuna elimi götürdüm ve yavaşça açtım . Babam yüzüme bile bakmadan içeriye girerek çelik kapıyı gürültülü bir şekilde kapattı. Bir an irkildim , bu saatte neden geldi acaba, kaç gündür nerelerdeydi , bunların cevabını alamayacağımı adım gibi bildiğim için hiç bir şey demeden ,odama geçtim ve direk yatağıma yattım uykum iyiden iyiye açılmıştı . Gece hala uyuyamamış tavana bakarak düşünüyordum, telefonumu alıp ekranını açtığımda saatin 03:22 olduğunu gördüm. Artık gözlerimi açamazken,üzerimi de örtüp gözlerimi kapattım.

                   ......

Sabah alarmın  sesine uyandım , lavaboya gidip ihtiyaçlarımıda hallettikten sonra odama geçtim, ve dolabımın kapağını açtım içersine göz gezdirdim . Üzerime toprak renklerinde badi , ve siyah kot pantolon aldım ,onları yatağıma koydum ve üzerimi değiştirdim , saçlarımı da hafifçe düzelttikten sonra ,telefonumu kulaklığım la  birlikte alıp çantama koydum çantamı aldım ve odadan çıktım .Odalarda  göz gezdirirken ,babamın odasının kapısının aralık olduğunu gördüm , sonra salona ve mutfağa baktığımda evde olmadığına kanaat getirdim ve evin çıkış kapısına doğru yürüdüm, vestiyerden beyaz bağcıklı ayakkabımı da aldıktan sonra kapıyı açıp, ayakkabılarımı giyinip kapıyı kilitledim.

Merdivenleri aşağı inerken telefonumu açıp ,saate baktığımda saatin 07:30  olduğunu gördüm ve adımlarımı hızlandırıp ,apartmandan çıktım. Otobüse bindim, gördüğüm ilk boş koltuğa oturup kulaklıklarımı kulağıma taktım ve en sevdiğim parçayı açıp dinlemeye başladım. Etrafıma baktığımda, benim yanım boştu, ön koltugun hemen arkasında oturuyordum ,ben okula gidene kadar tahminimce otobüs tıka basa dolar. Hemen hemen on beş dakika sonra okulun aşağı sokağına varmıştım ."müsait bir yerde inebilirmiyim ." Dedim ve okula kadar biraz yürürüm diye düşünerek otobüsten indim . Adımlarımı hızlandırdım ve okula yaklaştım, bahçe kapısından içeriye girdim ve okulun girişine yöneldim . Bizim dersimizin başlamasına altı dakika kaldığı için , bizim sınıftan ayrı herkes oradaydı. Sınıfa girdiğimde çoğu kişinin gelmiş olduğunu gördüm ve sırama yani pencere kenarına oturdum, pencereden dışarısını izlerken, uzun boylu, kumral birinin kapıdan girdiğini gördüm bu Aras'dan başkası olamazdı, onun yüzünü görünce dudaklarımda ufak bir gülümseme oluştu , Sonunda Aras sınıfın kapısından içeri girdi ardından kafasını kaldırdı sırıtarak bana bakıyordu, çok geçmeden yanıma oturdu, ona bakarken yanağıma eğildi her zamanki gibi ben öpecek diye beklerken yanağımı kocaman ısırdı , yanağım hala dişlerinin arasında beni bırak diye yalvarırken ben çırpınıyor bırakması için koluna vuruyordum daha doğrusu vurmaya çalışıyordum.Niye hep kanıyordum ki bu çocuğa, her seferinde saf saf unutup yanağımı ısırttırıyordum ,nedir benim bu çocuktan çektiğim diye söylenerek yanağımı Aras 'ın cani dişlerinden kurtardım.

"Ayı , koparsaydın bari niye bıraktın ki ?" dedim ve yanağımı tutarak ona ters ters korkacağını zannettiğim o can alıcı bakışlarımdan attım, sanki korkutabilecekmişim gibi .
"Çok tatlı yanakların napiyim, koparırdım da yine sen dua et lazım o yanak daha bana." Dedi ve göz kırptı. Ben hala kızgın bir halde ona baktım sonra önüme döndüm.

Derslerimiz çoktan bitmiş ben ise okulun çıkış kapısına yaklaşmıştım . Aras beraber gidelim demişti , fakat ona da yük oluyorum diye düşünerek onu beklemeden eve doğru yol almıştım .

Her zaman ki gibi otobüsü beklediğim yere geldim ve otobüsü beklerken telefonumu çıkarıp kulaklıklarımı kulağıma taktım , başımı sola çevirdiğimde otobüsün buraya yaklaştığını gördüm , otobüse bindiğimde sabahkinin aksine tıka basa dolu olduğunu görüp bindim.

Otobüs evin sokağına yakalaştığında , durakta inenlerle beraber indim ve eve doğru yürüdüm. Apartmandan içeriye girdim , merdivenleri çıktım ve anahtarlarımı da çıkarıp kapıyı açıp içeri girdim , ayakkabımı yerine koyduktan sonra odama geçtim,üzerime tişört ve eşofmanımı giyinip saçımı ev topuzu yaptım , mutfağa gidip makarna pişirip yedikten sonra bulaşıkları yıkadım ve oturma odasına gidip televizyonu açtım gördüğüm ilk diziyi açtıktan sonra koltuğa uzanıp üzerime pike örttüm .

Gözlerimi açtığımda,televizyona bakarken uyuya kaldığımı fark ettim .duvar saatine baktığımda 23:06 olmuştu ne kadar çok uyuduğumu anladım ve üzerimdeki pike yi alıp katladım ve koltuğa gelişi güzel koydum,banyoya gidip yüzümü yıkadım ve ders çalışırım diye düşünüp odama doğru yürürken o anda kapı kırılırcasına çalınmaya başladı . Ürkek adımlarla ilerleyip titreyen ellerimle kapıyı açtığımda . Ayakta  paytak adımlarla eve girmeye çalışan babam ve yanında iki tane tanımadığım adam vardı. Babamı içeriye taşıdıktan sonra kendilerini koltuğa attılar ,içerisi alabildiğine alkol kokarken,birisi kafasını kaldırıp beni baştan ayağa süzdükten sonra sırıtarak babama baktı ben hala salonun girişinde şaşkın ve  korkmuş halde  onlara bakarken babam yüzüme tiksinircesine baktı ve " Ne dikiliyorsun orda çık git odana." Dedi ve önüne döndü ben kızgın bir şekilde babama bakarak
"Bunlar kim ne işleri var burada " dedim ve sonra iki yabancı adama bakıp "Çıkın gidin burdan "dedim ve kolumla kapıyı işaret ettim .
Bunun üzerine babam burnundan soluyarak ayakta duramayan bacaklarını benim yanıma taşıdı ve saçlarımdan tutup kafamı geriye yatırdı ,ben hala titreyerek babamın gözlerinin içine bakarken onun gözlerindeki o umursamazlığı gördüm sonra kulağıma eğilip yüksek sesle bağırarak . "Sen ne dediğinin farkındamısın !" Dedi ve ben saçlarımı onun elinden kurtarmaya çalışırken saçlarımı daha kuvvetli çekti o anki acımla çığlığımı tutamadım ,kendimi sıkıyor saçlarımı babamın ellerinden kurtarmaya çalışıyordum . Babam başımı kendisine doğru yaklaştırıp " Senin dilin fazla uzamış görmeyeli ama ben susturmayı iyi bilirim , simdi gözüm görmesin defol git odana." Dedi ve saçlarımı bırakıp sırtımdan ittirdi, o anda tökezleyip omzumu duvara çarptım omzumda hissettiğim acıyla kolumdan tuttum bir yandanda gözlerimden akan yaşları durduramıyordum . Yavaş yavaş yürüyüp odama geçtim , biri gelir diye endişe edip kapıyı kilitledim . Yatağa sağ tarafıma dönüp yattım ve artık kesik kesik hıçkırıklara dönmüş ağlayışlarımla gözlerimi kapattım.


Merhaba , bu benim ilk hikayem ilk deneyimim. Umarım beğenirsiniz . Destek ve yorumlarınızı bekliyorum.
Kendinize çok çok iyi bakın. Yeni bölüm de görüşmek üzere..

Gizli Aşk-GARDENYA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin