Haylor-Zaylena

Bölüm 1

{BÖLÜM ŞARKISI DON'T STOP} NEW york NEW york NEW york. Yeter artık of kafamda saçma sapan hayaller kursaktan bıktım artık. Iç ses bir susmadı. Ah yeter. Ben Taylor, Taylor Alison Swift. 18 yaşında sarışın sap bir kızım. Aşk konusunda beceriksizim. Yapamam. Olmuyo,olduramıyorum. Koyu bir Directionerim onları cok sevıyorum favorim Styles. Hazza :) ona bayılıyorum ama diğerlerinide çok seviyorum. Neyse şuan aşağıda misafirler var ama ben hala yatakta yatıyorum. Uyuma numarası. Saat 11.30 misafirler neden bu kadar çok erken geldi ki? Sanırım babamın arkadaşlarının çocukları babam Swift Clup ' ın kurucusu buu yüzden az-çok zenginiz. Ama ben öyle zengin çocuklarına benzemem , şımarık değilimdir.bu yüzden çok taktir edilirim. Ah evet Bayan Marie geliyo nerden mi anladım? Çünkü o kokuşmuş terliklerinin sesi bu koridorda yankılanıyo. Kapının açılması ve gözümü kapatmam bir oldu. "Bayan Swift aşağıda Misafirleriniz var ve hala yatıyorsunuz." "Hemen kalkın!" Onu duymamazlıktan geldim. Ve tekrar sesi ile irkildim. O kadına karşı çok kibardım. Ama o bana herzaman tersini uygulamıştır. Galiba menepoz döneminde 46 yaşında. "Bayan Swift!" "Tamam kalkıyorum Bayan Marie" odamdan çıkmıştı. Bende sarı kot/şortumu ve beyaz şifon gömleğimi alıp giyinmiştim. Merdivenlerden inerken birşey dikkatimi çekti. Herkes kahkaha atıyordu. Evet salona girdiğim anda tüm gözler beni buldu. Tüm gözler. Ve inanamıyorum One Direction-Selena Gomez! Tanrım karnımda kelebek değil fil uçuşuyordu. Çekingence yapmam gereken şeyi yaptım. "M-Merhaba Hoşgeldiniz" "merhaba hoşbulduk." Dediler ve ben hala ayaktaydım. Şaşkınlık içinde... Selena Gomez ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Taylor oturmayacak mısın?" Tanrım bu kız benim adımı nerden biliyo? "Ş-şey hmm e-evet" hemen tekli koltuğa geçtim ve telefonumu çıkardım. Tanrım annem nerde!? Çekingenlikten konuşamıyordum. En son Louis Bana "kaç yaşındasın?"diye sordu tanrım bunlarda hiç saygı olmaz mı? Kızın yaşı sorulmaz ama bende cevap verdim. "O-on sekiz"

Selenanın sesi ile kendime geldim. "Taylor bana telefon numaranı verirmisin?" Tanrım ünlü şarkıcı numaramı istedi. Kafamı kaldırıp hiç birşey yokmuş gibi baktım. Ve verdim. Bana seni ararım dedi. Kahretsin ki ben beni Harry'nin aramasını istiyodum. Çekingence selenaya "Şey annem nerde?" "Annen benim annem ve Harry nin annesi ile dışarı çıktı." "Bu saatte mi? Ama saat çok erken." "Saat 11.40 bence fazla erken değil ama seni bilemem" diyip sırıtması beni küçük düşürmüştü sanki. Bende rahatsız olup mutfağa ilerledim başka çağrem yoktu. Arkadaşlarımla yazışıyordum. Abigail. Yan komşumuz. Onu çok seviyorum çok iyi bir kız. Onu bize davet ettim. 5-10 Dakika'ya bizde olacağını söyledi. Oda çok büyük bir Niall Horan hayranı. Benzerliklerimiz var sayılır. İç çektim ve dolaptan şeftalili ıce-tea alıp bir bardağa döktüm. Kapı çalması oturmamla bir oldu. Kapıya ilerlediğim de Abigail bağırarak ve heyecanla bana erkek arkadaşını anlatıyordu ki içeridekileri gördü ve elini ağzıyla kapadı. Güldüm. Onu mutfağa çekiştirdim ve konuşmaya başladık. Mutfak Amerikan mutfak olduğu için bizi görüyorlardı bizde onları. Abigail heyecanla anlatıyordu. Ama ben onu dinlemiyordum. En sonunda bana yaklaştı ve kulağıma "Harry Styles sana bakıyo "diye fısıldadı. Onunda şuanda ne kadar heyecanlı olduğunu biliyordum. Çünkü Niall burada. Ama o ne güzel belli etmiyo. Ben onuda beceremiyorum. Ayağıma tekmeyi yapıştırdı ve acı içinde inledim. Telefonumu alıp notlar kısmına "sana hayranlıkla bakıyo." Yazdı. Bu beni endişelendirdi. Bana aşık olmuş olamazdı. Kesin frikik falan veriyordum. Telefonu alıp "frikikmi veriyorum?" Yazdım oda "hayır" yazdı.

.