Bölüm 2

1.4K 70 5
                                    

BÖLÜM ŞARKISI inna feat Yandel In your eyes.

Selenanın ağzından*

Harry'nin Taylora baktığını gördüm. Bu çocuk aşka inanmazdı ama galiba şimdi ondan hoşlanıyordu. Şaka gibi. Ama Taylor Korkuyordu sanırsam Ah Tanrım o zaman bu kız bizimle New York'a gelemezdi? Gelemezdi değil düpe düz gelmezdi. Harry onu oyununa getirirse kız depresyona girer birdaha çıkamazdı. Inanmıyorum Masanın altından Harry'e tekme geçirdim ama öküz anlamadı bile. Bana 'ne var' dercesine baktı.

Harry'nin ağzından**

Selena Tayloru oyuna getireceğimi sanıyo aslında fazla haklı sayılmaz çünkü ben Taylor'dan hoşlanıyordum. Eğer selena bir ibnelik yaparsa hayatım batardı. Halbuki Taylor'u istiyordum delicesine. Onu sadece bugün görsemde istiyodum. O benim altımda kalan sürtükler gibi değil, o masum bir kız .

Taylor un ağzından^*

Ayağa kalkıp Abigail'ide alıp salona doğru ilerledim ve sadece Harry'nin yanı ve tekli bir tekli koltuk boştu. Tabii Abigail erkenden davranıp tekliye oturdu. Bende Harry'nin yanına oturmak zorunda kaldım. Bana bakarak sırıtıyordu. En son kafamı kaldırdım ve yeşil gözlerine baktım o kadar büyüleyiciydiki o gözlerde kaybolursam beni biradaha bulamazdınız. Açık ve net. Telefonumu çıkarıp 'Candy Crush Saga' yı oynamaya başladım 70.bölüm evet 70 uyuz oluyordum. Harry telefonu elimden alıp 2 dakikada sadece 2 dakikada geçmişti. Ağzım 'O' şeklini almıştı. "A-ama sen B-bunu nasıl yaptın? B-ben bu bölümü aylarca geçememişken bunu nasıl yaptın?" Biraz mantık işi güzelim" diyip göz kırptı. Karnımdaki fil 10 çocuk doğurmuştu galiba... Arkama yaslanmıştım,gayet rahatım ki kapı çaldı. İç çekerek yerimden kalkıp kapıya ilerledim annemler gelmişti evet annemler. Ve ben daha kahvaltı etmemiştim. Aman sorun değil aç değilim zaten ne zaman aç oldum ki? Kapıyı açtığımda annemin o güzel gülüşü içimi ısıttı. "Merhaba tatlım." "Merhaba anne"

İçreri geçtiklerinde annem benim yerime oturmuştu Abigail ben ve Selena benim odama çıkmıştık. Selena bana birşey söylemek istiyormuş açıkçası meraklıydım, çünkü selena endişeliydi.

Odama geldiğimizde kapımı açtım ve kedim yanıma geldi tanrım Meredith ne tatlı bir yaratık ben yatağıma uzanırken Meredith kucağımda selena ve Abigail ise odamdaki çekyatta oturuyolardı.

"Şey selena bana söylemek istediğin şey nedir?" "Taylor bunu henüz kaldırabileceğini sanmıyorum."

"Lütfen söyle selena"

"Peki Taylor, bu akşam bizimle New York'a geleceksin." Bunu duyan Abigail'in gözleri dolmuştu. Tanrım o ağlamasın ama herkes ağlasın. Yeterki o üzülmesin...

"Ne? Ne? New York ' mu ailemi bırakıp mı? Hiç sanmıyorum kusura bakmayın"

"Taylor gelmek zorundasın"

"Hayır değilim 18 yaşındayım ve kendi kararlarımı kendim verebilirim."

"Uçak bileti aldık, New York'ta kariyer yapacaksın. Ünlü olacaksın bundan sonra istediğini yapabilirsin." Diyip odamdan çıktı. Gözlerim doldu. Ağlamamak için tavana baktım. Olmuyo. Olmuyo. Olmuyo.! Lanet girsin! Evet New York'a gitmeyi istiyorum.hemde çok herşeyden çok ama onlarla değil ailemle Abigail'le...

********** Akşam*********

Babam gelmişti. Abigail'le evine gitmişti. Koltuğa oturup I padi elime aldım. Babam ve diğerleri bana bakıyordu. Sanırım hepsi New York haberi için bana bakıyorlar. Sinirden ellerim titriyordu. Bunu gören babam çok uzun sürmeden konuşmaya başladı.

"Kızım hepsi senin iyiliğin için bunları kariyer yapman için yapıyorum. Ünlü olup hayatını mutlu etmek varken neden buna sinirleniyorsun ki?" Bende bunun üzerine ses tonumu ayarlamayarak

"Baba New york diyosun! Tek başına! Hahaha. Peki Abigail.?! B-ben onu şuana kadar yanlız bırakmadım oda beni ama şimdi ne oluyo! Kariyer mi!? Senin kariyer dediğin şey insanı mutlu etmiyo anlatabildim mi!? Ya ben Abigail'i nasıl bırakıcam ya? 18 yıl ya 18 yıl.! Az mı baba!? Ve şimdi bana kalk New York'a gidiyosun diyosun sen şaka mısın pardon!?"

"1. Artık ayaklarının üzerinde durman gerekiyor Taylor Swift! Baba parası ile değil.

2.yanlız başına değil arkadaşlarınla.

3.Abigail'le sosyal Medya'dan ne biliyim skypedan en olmadı whatshapp yada tangodan konuşun."

"Şimdi ne yapmamı istiyosun?"

"Bavulunu doldur."

Sinirle yukarı çıktım. Arkamdan gelen ayak seslerini duydum. Hepsi peşimden geliyor Yarabbim.!

1D nin ve selenanın içeri geldiğini gördüm. Onlara bakmamaya çalıştım. Ama harry bana bakıyordu.

"Taylor gerçekten bizden bu kadar mı nefret ediyosun?"

"Liam ne saçmalıyosun? Sadece gelmek istemiyorum. Nedenini sizde duydunuz ee daha ne? Bu mantıksızlık soruyu neden soruyorsun?"

"Ama kırıcı oluyorsun"

"Üzgünüm Zayn biraz sert çıkıştığımın farkındayım, lütfen kusuruma bakmayın."

"Prenses kim senin kusuruna bakar ki?" Diyen Harry'nin sesi ile irkildim. Beni bu kadar çok düşünmesi bana rahatsızlık verıyodu. Valizimi indirdim. İçine ne varsa tıktım. Aşağı iniyorduk. Babam ve annem bana bakıyordu. Annem ağlıyo babamda biraz hüzünlüydü. Ikisinede sarıldım. Ama artık bu kadar yeter ciddi ciddi ikiside kemiklerimi kıracaktı.

"Tamam anne, ağlama artık. Beni gönderen sizsiniz ağlamayın."

"Kızımdan ayrı ilk akşamım." Kapıya doğru ilerledim. Açtım ve arkama son birkez baktım arabaya ilerlerken arkamda bir el hissettim Döndüğümde o yeşil gözlerle karşılaştım. Bana bakıyordu. Belimi daha fazla tutmaması için hızlandım, Arabaya bindik. Kulaklığımız çıkardım ve Adele Someone like you dinlemeye başladım.

Teşekkürler :)

BurcuSwift.

Haylor-ZaylenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin