dışarıda kar yağıyordu.hava tıpkı williamın kalbi gibi soğuk,acımaız ve boştu aradan sızan güneş ise karlı havanın acısını azaltıyordu.lara ise sürekli öldürdüğü çocukları düşünüp ağlıyordu ama william ise...hiç pişman değildi.çünkü laranın kalbinde acıma,pişmanlık ve üzüntü vardı sürekli aynı şeyi tekrarlıyordu''benim suçum''bu sözler ise william dışında hiç kimse anlıyamıyordu.ağlıyordu hıçkırıyordu...william mı?o umursamıyordu sadece tek birşey yapmak istiyordu öldürmek lara ise birkaç kere polisi aramaya kalkmıştı her seferinde william onu durduruyordu...ama lara hergün pizzacıya gidip robotlara üzgün gözler il bakıyoridi william bu kadını artık tanıyamıyordu onun larası kana susamış bir katil olmalıydı.
william:sende kimsin?!
evet sonunda laranın bu olmadığını anlamıştı ve zavallı kızın boğazına yapışmıştı kızın rengi bembeyaz olmuştu nefes alamıyordu...sonunda ise hareket etmeyi bırakmıştı...
william:hahahaHAHAHAH
evet william daha dün aşkım dediği kişiyi...öldürmüştü...yede yatan laraya bakmıştı ve bi anda kar yağmura dönmüştü...yağmur ağlarcasına yağıyordu...rüzgar ise william'a fısıldıyordu katil aşkını öldürdün!william ise göz yaşlarına aldırmadan kendi kızına elizabeht'e doğğru yürümeye başlmıştı elindeki bıçak ile...