Ne olduysa o gün olmuştu!
Belki de bu yılların birikimi sonucu oluşan bir duygu patlamasıydı...
Lina, bir zamanlar polis olan çok sevdiği babasını henüz çok küçük yaşlarda kaybetmişti.Aradan yıllar geçmişti, onun için bu duruma alışmak çok zor olsa da, yaşam yolunda babasından yoksun nefes almaya alistiriyordu kendisini.Tabii bunu nereye kadar başarabileceğini hep düşünerek...
Küçük şirin evlerinde annesi ve yaşlı niyetiyle beraber yaşıyordu Lina. Henüz hayatının baharındaydı.Fakat çoğu zaman yaşamın kendisine acımasızca davrandığını düşünüyor ve böylece o güzel ruhunu, müthiş bir öfkeyle birlikte kızgınlık duygusu kaplıyordu.
En kötüsü de, bütün zorlukların sanki kendisini bulduğunu inanmaya başlamasıydı. Bazen isyankar bile olabiliyordu...Yaşamın eksikliğini hissettiği hep birisi olacaktı ne de olsa...Bu inanç, yaşamın her anını olumsuzca etkiliyordu Lina'nın. Çoğu zamanını mutlu olamamasının sebeplerini düşünerek geçirmeye başlamıştı artık.
Babasının ölümünden sonra, yaşamındaki eksikliği doldurması için kendisine arkadaş edindiği vd zamanla kendisini çok sevdiği bir de erkek arkadaşı vardı Lina'nın.
Yine güneşli bir hafta sonuydu o gün. Lina'yı her zamanki gibi annesi uyandırmıştı pembe duvarlı, küçük şirin odasının eşiğinden seslenerek. Lina uyanıp yatağından kalktığında, güneş ışıklarının perdesi arasından sızıp, yüreğine doğru aktığını ve o an içini bir sıcaklığın kapladığı hissetmişti. İnsanın ruhunu tazeleyen bu ışıkla güne başlamak, Lina'nın yüreğini ısıtmakla kalmayıp,ruhuna harika duygularda katmıştı o an.
Hemen kalkıp kahvaltısını etti.Giyinip evden çıktı.Ne yapacağını bilmiyordu hava alayım bahanesiyle çıkmıştı evden fakat canı çok sıkılmıştı.Birden aklına Meryem ninesini geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN VE BEN
RomanceMerhaba arkadaşlar, kusura bakmayın bu daha benim ilk tecrübem hatalarım olabilir. (hemde çok )