bazen çok yoğun bir şekilde ölmek istiyorum

127 15 9
                                    

iki yalnız ev, 31 ocak 2019

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

iki yalnız ev, 31 ocak 2019

hayatımın hiçbir evresinde huzursuzluğumu içimden bir türlü atamamamı kemiklerini sızlatacak derecede anneanneme yüklemem herkese anlamsız geliyor. herkes bir şekilde sorunlarımın kaynağını bulmam konusunda fazla israrcı. bense görmek istemediğimi zorla burnumun ucuna sokmalarını anlamıyorum.

lunayla eski zaman filmlerini izlediğimiz film geceleri yapardık birkaç sene evvel. ikimizin de hiç mektup arkadaşı olmamış şu güne dek, bu nedenle bazen birbirimize mektuplar yazıp kapının altından yolluyoruz. luna'nın geçenlerde bana yazdığı bir mektup var. çoğu mektubu komodinimde ama işte bu bahsi geçen mektubu ekmek arasının arasında saklıyorum. chanyeol kitaplığımda gözlerini gezdirirken charles bukowski'nin adını afili bulduğundan o ekmek arasını aldığını ve kazara üç sayfalık mektubu okuduğunu geçen akşam bana itiraf etti. ona ekmek arasının neden yanlış rafta olduğunu sormasam söylemeyecekti bu gerçeği, bu nedenle mektubu kazara sonuna kadar okuduğunu söylemesi zerre inandırmıyor beni. özrüne ve pişmanlığına inanmıyorum. her nerenin göçmeniyse defolsun gitsin istiyorum çünkü luna odacıklarına kadar hüzünle doluysa ben de odacıklarıma kadar sinirle doluyum şu an. henry'nin bile içinde bazı hisler uyanıyor. öfkeyle doluyor. sonra sönüyor. ben de chanyeol'e tamam diyorum, "tamam sorun değil."

ben iki yalnız ev gibiyim bir başıma sehun, kırmızıyım ve yeşilim art arda. üstümde kışın kararttığı sarmaşıklar var belki de, yapraksız sarmaşık dalları çirkinleştiriyor ruhumu. rutubet tüm odalarımda ve ben odacıklarıma kadar ölmek istiyorum şu hüzünden. yaşım ilerledikçe geçer sanıyordum bu hissin, büyüdükçe olgunlaşacağıma inandım ilk sonra da yaşlandıkça benliğime benden izinsiz giren aidiyet duygusunun beni bulunduğum yeri kabullenmemi sağlayacağını düşündüm. doğum günümü hatırlamam için bankanın attığı mesajı okumam gerekiyor. daha ne kadar beklemem gerekecek yaşamayı kabullenmek için. yaş ilerledikçe daha tehlikeli bir hâl alıyor hüznüm. bazen çok yoğun bir şekilde ölmek istiyorum. bazen iki yalnız ev olmaktan sıkılıp dökülen yapraklar gibi yıkılmak istiyorum olduğum yere. içimde yaşayan kimse kalmadığından gözüme o kadar da fena gelmiyor bu yıkılış. bazen sadece ölmek istiyorum.

"yardım alması gerek sehun. ona bunu söylüyor musun?"

chanyeol ben ekmek arasından birkaç sayfa okurken ve onun mektubu okuduğunu unutmaya çalışırken elma yiyor. elmasını kemiriyor. henry'nin kaşları çatılıyor.

amber'ı çok iyi anlıyorum. ilişkimizde en çok zorlanan hep o oldu. ben sadece üstümdeki çirkin ve yapraksız sarmaşıklarla savaştım, o ise içimde barınmaya kalktı. dayanamadı. çok iyi anlıyorum. junior henry gibiyim, nasıl da ona benzediğimi senden iyi bilen yok. ona olan benzerliğimden ötürü "al," demedin mi zaten? "nuna harika kitap. kesinlikle oku." albert'ın intihar edenleri aşağılaması yankılanıyor kulaklarımda. keşke diyorum böyle anlarda, keşke daha çok sevmeseydim hüznümden başka. ardım kalmadan yıkılıverirdim bir başıma tam da iki yalnız evin yıkılışı gibi.

"basit bir kavgadır sanıyordum. amber birkaç güne gelir ve onların tiz seslerine kulak misafiri oluruz her akşam yemeğinde diye düşünüyordum. anlıyorsun değil mi chanyeol? ama gelmedi. hiçbir şey basit değil zaten."

chanyeol bacağını titretmeye başlıyor. amber iki aydır yok ya da belki de üç ay olmuştur. luna'yı ayakta tutacak neyimiz var ki elimizde. öyle bir ara mevsimdeyiz ki ne meyvesi var manavda muşmulanın ne de çiçeği var dalında. etrafın tuzdan başka koktuğu bir şey yok. etraf öylesine akdeniz ki içim kararıyor. akdenizli herkes bilir çünkü bu toprakların neşeden çok hüzne çaldığını.

camus mu haklı yoksa bukowski mi? kim bilebilir bunu sehun? kim haklı bunun peşinde koşamam artık yoruldum. içimdeki boş dairelerden zemherinin son rüzgârları esiyor. cemre havaya düşmek üzere. sonra suya sonra da toprağa düşecek. bense umuyorum ki içime düşsün.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 01, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

bu nasıl yangın bi' tek ben yandım | exoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin