3

3.1K 204 313
                                    


"Little Ophelia and Stupid Harold."

Flashback

15 Aralık 2009

Harold kırmızı salıncağı bir kez daha ittirdi.

"Hadi ama Harry... Çok yavaş sallıyorsun, biraz hızlan."

Harold salıncağın oturak kısmını tutarak durmasını sağladı.

"Hayatta olmaz Ophelia. Ya benim yüzümden düşersen? Babana ne anlatacağım ben sonra?"

Ophelia başını uysallıkla salladı. Harry de onu yavaş bir ritimle sallamaya devam etti.

"Seni pataklardı..."

-

"Bir top limonlu, bir top karamel- Harold, kaç top alabilirim?"

"İstediğin kadar alabilirsin Ophelia. Ah, tabi ki abartma."

"O zaman, bir top limonlu, bir top karamelli, bir top da vişneli istiyorum."

Dondurmacı adam Harold'a ve Ophelia'ya gülümseyerek baktı.

"Buyurun küçük hanım. Kardeşin ne kadar tatlı delikanlı."

Harry dondurmacının uzattığı dondurmaya Ophelia'nın yetişemeyeceğini anlayarak dondurmayı kendisi alıp yere eğildi. Dondurmasını küçük kıza uzatırken gülümsemeyi unutmadı.

"Şey, teşekkürler ama o benim kardeşim değil."

Ensesini kaşıyarak konuştuğunda dondurmacı gülümsedi.

"Senin dondurman nasıl olsun?"

"Bir top çikolatalı, bir top da sade istiyorum."

Kasaya ücreti ödedikten sonra parkın yanındaki dondurmacıdan çıktılar.

"Hey, yavaş ol bakalım ufaklık. Hasta olacaksın."

Harry'nin ona ufaklık demesi hoşuna gitmişti ama anlamını bilmiyordu.

"Harry, ufaklık ne demek?"

Harold biraz düşünür gibi yaptı.

"Ufaklık, küçük olan tatlı prenseslere denir Ophelia..."

İşte şimdi "ufaklık", Ophelia'nın daha çok hoşuna gitmişti.

"Yani ben prenses miyim Harry?"

"Evet güzelim, sen benim küçük prensesimsin..."

-

Park zaten yakın olduğu için eve çabuk varmışlardı. Turner ve Styles ailesi iş yemeğindelerdi. Bu yüzden Harold ve Ophelia, Haroldlarda hizmetlilerin gözetiminde birlikte vakit geçiriyorlardı.

Harold artık eskisi kadar içine kapanık değildi. Ophelia doğduğunda 10 yaşındaydı. Bu 5 yıl onu çok değiştirmişti. Artık koca bir delikanlı olmuştu.

Aşık da olmuştu...

Lisede böyle şeyler çok yaşanmaya başlamıştı. Onun da ilk aşkı sınıfındaki Amelia'ydı.

Ya da o öyle zannediyordu.

Odasına girip saçlarını yaptı. Bu kıvırcıklar hiç düzgün durmuyorlardı. Ama gene de saçlarını seviyordu, çünkü birçok kız saçlarını çok sevimli buluyordu. Amelia da öyle.

Aşağı inerek salonda kendi kendine oyun oynayan Ophelia'nın yanağına küçük bir buse kondurdu. Bu kız çok tatlıydı, ayrıca Harold ile birbirlerine o kadar çok benziyorlardı ki dondurmacı gibi birçok kişi onları kardeş zannediyordu.

Kapı çalındı. Harold kapıya doğru gitti.

"Ben bakardım Bay Styles?"

"Yok, bir arkadaşım geldi Mary. Bize yiyecek bir şeyler hazırlar mısın? Ah, bu arada... Ophelia'nın öğle yemeği vakti geldi. Onun için de bir şeyler hazırlayın."

"Peki Bay Styles."

"Teşekkür ederim."

Harold her zaman teşekkür ederdi. Evdeki hizmetlilerin ona "Bay Styles" diye hitap etmesini ne kadar sevmese de buna engel olamamıştı. Birçok kez onları uyarmıştı fakat çalışanlar ağız alışkanlığıyla deyiveriyorlardı işte.

Kapıyı açmadan önce son bir kez daha saçını düzeltip nefesini kontrol etti. Nane kokuyordu. Yani Amelia'ya rezil olmayacaktı.

"Hoş geldin... İçeri geçsene."

"Hoş buldum."

Harold'ın hiç beklemediği bir şey yaparak ona sarıldı Amelia.

"Harry... Kim geldi?"

Ophelia paytak adımlarla kapıya gelerek Harold'ın elini tuttu.

"Ihm... şey Ophelia... Amelia ile tanış, sınıftan arkadaşım."

"Merhaba küçük Ophelia..."

Amelia elini uzatınca Ophelia tepkisiz kaldı. Harry'nin eline daha da sıkı tutundu.

"Küçük Ophelia mı? Bu kız aptal mı Harry? Neden geldi?"

Harold kapıyı kapatarak hafifçe öksürdü.

"Çok ayıp Ophelia. Hem sen aptal ne demek biliyor musun ki?"

"Şey... bilmiyorum. Az önce aynada kendi kendine konuşurken duymuştum. 'Aptal, aptal Harold' "

Amelia zorla gülümsedi.

"Ah, önemi yok. Bir kardeşin olduğunu bilmiyordum?"

"Çün-"

"Çünkü kardeşi değilim, ben onun minik prensesiyim..."

Harold gülümserken Ophelia oğlanın kucağına çıkmaya çalıştı. Bunu fark eden oğlan, kızı kucağına aldı. Yanağını öptü.

"Sen şimdi Mary ile oyun oyna. Öğle yemeğini de usluca ye. Biz Amelia'yla ödev yapacağız."

"Hayır Harry. Benimle senin oynamanı istiyorum. İnsan ufaklığını hiç bırakır mı? Bu kızla ödev yapmayı benimle oyun oynamaya tercih ettiğine inanamıyorum."

Harry artık sinirleniyordu.

"Seninle Amelia gittiğinde oynayacağım, söz. Ama Tanrı aşkına Ophelia, bize birkaç saat izin ver. Ödev yapacağız."

"Sonra Harry'yi serbest bırakacağım küçük Ophelia, söz."

İkisi birlikte yukarı, Harold'ın odasına çıkarken Ophelia arkalarıdan öylece baktı.

"Aptal, aptal Harold..."

Serendipity | Harry StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin