Lily Evans, Marlene McKinnon ve Hermione Granger, Mary Macdonald hep birlikte kendi kompartmanlarında oturuyorlardı.
''Tatiliniz nasıl geçti?'' diye sordu Marlene neşeyle. Lily ve Hermione, bıkkınlıkla gözlerini devirdi.
''Her zaman ki Petunia.'' diye açıklama getirdi Lily, Hermione ise bir şey demeyip dışarıyı izlemekle yetindi.
Marlene McKinnon, mavi gözlü, siyah saçlı bir kızdı. Hogwarts'ta 6. senesine başlıyordu ve Gryffindor'daydı. Hermione ve Lily gibi derslere pek önem vermezdi. Genelde kızsal şeylerle ilgilenirdi. Mary'de aynı onun gibiydi, sadece onun gözleri mavi değil ela rengiydi.
Lily Evans, kızıl saçlı ve zümrüt gözlüydü. Döneminde en çalışkan 2. kişiydi ve iksirde çok iyiydi.
Hermione Granger ise, kahverengi saçlı ve kahverengi gözlüydü. Öne bakan dişleri vardı ama onları da 2 sene önce düzeltirmişti. Okulun en çalışkanıydı.
Dört kız, popüler değildi ama eğer rastgele birisine isimlerini sorsanız hemen tanırlardı.
''Larissa'da bana aynısını yapmaya başladı.'' diye patladı en sonunda Hermione kendini tutamayıp. Larissa Granger, ondan 2 yaş büyük olan ablasıydı. Evde 3 kardeştiler.
''Tuney gibi mi?'' dedi Lily, kaşlarını çatarak. Aynı Hermione gibi o da Muggle doğumluydu. Hermione, üzgünce kafasını salladı.
''Eee, Snape hiç bir şey dedi mi sana?''
''Evet, bir kaç kere eve geldi, belki de fazla sert davranmışımdır-''
Mary ve Hermione, aynı anda sinirle gözlerini açtılar.
''Sert mi davrandın?-''
''-geçen sene özür diledikten sonra bile o pisliklerle hakaret etmeye devam etti-''
''-diğerlerinin yanında sana B kelimesini kullandığını duyduk-''
''-Ve sadece sana değil, Hermione'ye de B kelimesini kullandı ve bana kan haini dedi.''
İkisi de nefes almadan konuştuğu için kıpkırmızı kalmışlardı. En sonunda, birbirlerine beceriksizce bakıp gülmeye başladılar.
Kapının açılma sesi ile dördü de susup, o tarafa döndü. En önde sırıtan Potter, arkasında ise bıkmış bir ifadeyle duran Black, onun yanında sakince duran Lupin vardı. Pettigrew arkalarda bir yerde olmalıydı.
''Merhaba, Evans. Sormaya gelmiştim ki belki yıl başlamadan benimle-'''
''Hayır.''
''Ama-''
''Defol, Potter. Hayır dedim.''
Üstlerine, sertçe kapıyı kapattıktan sonra üç kızın sert ifadeleriyle karşılaştı. ''Ne?'' diye sordu ters ters.
''O aptala sert davrandığını düşünüyorsun ama asıl sert olduğun kişi Potter, zavallı çocuk, ilk seneden beri senin peşinde ve sen onu tersliyip duruyorsun!''
''Ama o bir ego manyağı, kendini bir şey sanıyor. Durup durup saçlarını karıştırması, önüne gelene lanet yağdırması, yani demek istediğim Black gelip senin peşine yapışsa hoşuna gider miydi?''
Mary'nin bir şey mırıldanması ile, Hermione hızla ona baktı. ''Aslında o...'' diye geveledi Mary. Bu sırada Marlene kıpkırmızı olmuştu.
''Merlin'in sakalı! Black'e mi aşıksın?'' diye sordu Hermione zaten normalde büyük olan gözlerini daha da büyüterek.
''Hayır, Hermione, Pettigrew ile çıkıyorum ve ondan hamileyim.'' dedi ters ters Marlene. ''Ama aslında, şey, başkası..'' diye sessizce mırıldandı.
''Lupin mi?''
Marlene, neredeyse fark edilmeyecek bir şekilde kafasını salladığında, Lily ve Hermione çığlık atmaya başlamıştı.
''Sessiz olun, birileri duyacak!'' diye çıkıştı hala kıpkırmızı olan Marlene.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hermione in the Marauders Era.
FanfictionHermione Granger, Altın Üçlü döneminde değilde Çapulcular döneminde yaşasaydı?