jungkook: nerdesin ? jungkook: nereye geç kaldım ?
jimin aranıyor... arama reddedildi...
jungkook: jimin lütfen cevap verir misin ?
jimin aranıyor...
Telefon "Kokoooo!!" diye açıldığında bir an kulağından uzaklaştırdı Jungkook. Beklediği tepki kesinlikle bu değildi.
"Jimin?" "İyi misin ?" "Nerdesin şu an?"
Soruları arka arkaya dizdiğinde karşı taraftan gelen kıkırdamayla Jungkook uzun bir iç çekti.. Bu gece uzun geçecek gibi görünüyordu.
"Çok tatlısın Jungkook." ardından bir kıkırtı daha. "Ama düğünümüze geç kalmamalısın aaa-" sesi kayıyor ve ağzı doluymuş gibi konuşuyordu. Jungkook Jimin'in dolgun, bükülen dudaklarını gözünün önüne getirebiliyordu. "Jimin nerdesin ?" şansını tekrar denedi. Ama telefonun diğer tarafından sadece ,kelimeleri seçemediği, mızmızlanma sesleri geldi.
"Adresi kaybetmişim. Bana mesaj olarak atabilir misin sevgilim ? Düğünüme geç kalmak istemem." Jungkook Jimin'in oyununu oynamaya karar verdi.
İşin aslı: sevgili falan değillerdi. Jimin ve Jungkook sadece en yakın arkadaşlardı. Şu an olanları anlayamıyordu ama bunu önemsemekten çok Jimin için endişeliydi.
Jimin'in ağzından çocukken gittiğimiz park çıktığı anda Jungkook harekete geçti. Evinin hemen önünde duran arabasına atlayıp sürmeye başladı.
On dakikalık bir süreden sonra parka ulaştı. Jimin'i parkta çimlerin üstünde pantalonun üzerine giydiği beyaz parıldıyan gecelik üstüne benzeyen elbise yle ve elinde de çiçekle oturmuş bir şekilde buldu. Olanların bir şakadan ibaret olduğunu düşünmek şu an çok mantıklıydı.
"Jimin..." ağzı şaşkınlıktan hafifçe aralanmış bir şekilde konuşarak Jimin'in oturduğu yere eğildi Jungkook.
Jimin Jungkook'u görünce direkt üstüne atladı ve kocaman sarıldı. Fakat Jungkook hazırlıksız yakalandığı için birlikte çimlerin üzerine düştüler.
