Kaçık "neden zoru oynuyorsun ?"
"Zoru oynamıyorum. Sadece... Sadece... Eee... Bak zoru oynamıyorum. Seni sevmemem zoru oynadığım anlamına gelmez. Seni sevmediğim anlamına gelir."
Kafasını eğdi.
Kaçık "tamam, bunu açıklamanın zamanı geldi. Buradan daha iyi bir yer olabilirdi, bir sahil ya da yıldızların altında olabilirdik, aman neyse..."
Ona bakışlarını dikip" sen beyden bahsediyorsun"
Kaçık derin bir nefes verdi.
"Bak ...." ellerimi ellerinin arasına aldı. Gözlerini büyüterek " seni seviyorum. Seni gördüğüm günden beri senden çok hoşlanıyorum. Ve bir röportaj'ında 'beni zorla elde edip beni sahiplenen erkeklerden hoşlanırım.' söylemişsin. Hatta 'bana tecavüz etse ve sonra bana aşık ol...." sözünü kestim.
"Ne ??!!!! Lanet gazeteciler.... Benim orada söylemek istediğim şey şuydu. Hayatımın kitaplardaki gibi olmasını istediğimi hatta bir erkeğin bana tecavüz edip sonra beni sevmesi gibi bir hayat bile olabilirdi dedim."
Kaçık "the girl dergisinde öyle yazıyordu."
"The girl mü ? O dergiyi ben bile okumuyorum, hem sen The Boy dergisini niye okumuyosun ki ?"
Kaçık " Ben the girl okumam, onu sadece senin röportajın için aldım."
"Peki ! Anlıyorum ama anlayamadığım birşey var, beni neden seviyorsun?"
Kaçık " Bunu kalbime sorsana ?"
"Peki bay kalp neden beni seviyorsunuz acaba ?"
Niall karnından konuşup " Çünkü sen mükemmelsin ve bana beni en çok hatırlatan kişisin, işte bu yüzden seni seviyorum."
"Ama sana hiç benzemiyorum, mesela benim kıvırcık siyah saçlarım var ama sen sarışınsın, kaslı erkeklerden hoşlanmam..." sözümü kesip tişötünü kaldırdı.
"Tamam bunun dışında sen sarışınsın, ben sarışınlardan nefret ederim. Neden justin bieber'dan hoşlanmadığını sanıyorsun."
Niall kafasını eğdi. Sanırım artık kaçık yerine niall'ı kulanıcam.
Elimle yüzünü bana çevirdim.
"Bak kaçı.... Yani niall, sana benzemediğim için üzgünüm..."
Sözümü kesip "hayır bana çok benziyorsun, sen sadece fiziksel düşünüyorsun."
Sözünü kestim. "Hayır niall, sen anlamıyorsun, kalbim seni sevmiyor işte..!" ayağa kalktım ve kızların yanına döndüm ama onun yerine sadece düşünceli bir Harry buldum. Beni görünce yüzü güldü.
Harry"sen samantha'nın en iyi arkadaşısın değil mi ?"
"Evet"
"Sam'in yanına gittim, en çekici halimde ona çıkma teklifi ettim ama kabul etmedi. Ne yapmalıyım ?"
"Öncellikle o zoru sever yani senin peşinden koşmalıydı, ilk sen onun peşinden koştuğun için bu şansını kaybettin." dur bir dakika harry'i sam'a değil, ross'a ayarlamalıyım. "Yani demek istiyorum ki sam'den ümidini kes. "
Harry'nin yüzünde düş kırıklığı belirdi. Kıyamadım, sevenleri birleştirmek gerek.
"Bence harry yeni ufuklara yelken açmalısın, ross da çok güzeldir mesela"
"Evet, güzel ve yetenekli" cevabı beni mutlu etmişti.
"Ama şimdiye dek hiç yalnız konuşmadık onunla, bilmem ki ?"
"Hoşlandın mı ?"
"Evet ama sam'den" bu cevap karşısında çok sinirlenmiştim.
"Başlatma şimdi sam'e, yani diyorum ki ross aramızda en iyi gitar çalanımızdır."
"Biliyorum, neyse ben yine sorucam. Sende düşün, sam'i kollarımda yatarken düşünüyorum da..."
"Çırılçıplak mı?"
"Şey... Evet.."
Hızla yerimden kalktım.
"İşte bak !!!! Sam ile sadece yatmak istiyorsun, ama roselinda o bence melek !!!"
"Ben gidiyorum."
"Yani ross'a karşı hiçbirşey ...."
"Hayır hissetmiyorum, görüşürüz."
Hayııııır olamaz böyle olmamalıydı. Kıvırcık ross'a aşık olmalıydı.üff ya şimdi ben bunu ross'a nasıl anlatıcam.
Kafamı eğip yavaşça odadan çıkmak üzere ilerledim ki büyük bir bedene çarptım. Kafalı ovuşturduktan sonra kafamı kaldırınca niall'ı buldum.
"Ha bir sen eksiktin."
"Aslında buraya özürdilemek için geldim, ama eğer..."
"Ah hayır hayır hayır, gel buraya."
Kolundan çekip koltuğa oturttum.
"Asıl sen beni dinle, şimdi senden birşey isticem."
"Tamam iste ama ben niye yapıyım ki ?"
Adam haklı beyin !! Birşey düşün, bilmem ki aklıma gelmiyor buldum,bununla idare et.
"Çünkü bunu bir tek sen yapabilirsin."
"Tamam kabul"
Selam panpalar, ben geri döndüm. Kitapın bölümleri için endişelenmeyin atarım arada, çok fazla yeni fikrim var. Ve yeni sezonumuz daha eğlenceli daha hareketli daha romantik olacak, eee ne diyelim, hayırlısı be gülüm
