Bölüm 2

29 1 1
                                    

Hayat sanırım Baekhyun'a biraz fazla acımasız davranmıştı. 17 yıllık güzelliğin karşılığı 193 yıl boyunca yaşaması mıydı?
Ya da o canından çok sevdiği annesini gözler önünde kaybetmesi miydi?
Ya da onu sayan insanların artık onunla dalga geçmesi miydi?
Belki de sonsuza dek değer verdiği insanların ölümünü izlemekti
Kim bilir...

Baekhyun artık onu kurtaracak laneti bozacak o kişiyi beklemeyi bırakalı çok olmamıştı. Sonuçta 193 yıl boyunca beklemiş bu zamana kadar gelmediyse artık hiç gelmezdi değil mi  kim olsa öyle düşünürdü ama yanlış düşündü.

Cadı onun kaderiyse mutlaka kaderinde de bir güzellik olduğuna inanıyordu.

"Günaydın Byun Baekhyun"

"Günaydın Hae-ra"

"Nasılsın "

"Ahhh bildiğin gibi değişen pek bir şey yok."

"Demek hala onu bekliyorsun ne diyeceğim bugün yeni birisi gelecekti. Belki odur senin kaderin ne dersin?"

"Ben artık beklemeyi bıraktım Hae-ra tek korkum seni kaybetmek."

"Bitanecik dostummm" diye konuşurlarken dersliğe uzun boylu kepçe kulakları olan bir erkeğin girmesiyle tüm dikkatler ona çevrilmişti. Meraklı gözlerle onu izleyenlere gülümsüyor gamzesini sanki defile şovundaymış gibi sergiliyordu."

"Tanrım küstah herif yakışıklı olduğunu nasılda gösteriyor bakar mısın şuna" gözlerini devirmesiyle hae-ra ona gülümsedi belki dediği olacaktı.

"Bence Baek o senin kaderin"

"Hayır kaderim falan değil" diyerek bağırmasıyla profesör dahil herkes ona dönmüştü.  Bu onu bir nebze utandırmıştı. Eskiden olsa utanmazdı. Ama şimdi o çok çirkindi. Buda utanmasına neden oluyordu

"Özür dilerim efendim "

"Umarım bir daha böyle aptallıklar yapmazsın Bay Byun"
Bencil herif güzel tüm kızları dersinden geçirip çirkinleri bırakıyordu. Seni sikinden kesip köprüden atıp köpeklere yem etmesini bilirim de ben neyse pislik herif

"Ah merhaba arkadaşlar ben Park Chanyeol buraya transfer olmak zorunda kaldım. Umarım iyi anlaşırız. Teşekkürler "

"İstediğin yere geçebilirsin"

"Teşekkürler Sayın Profesör " gülümseyerek biraz önceki bağıran çocuğun yanına doğru yol almaya başladı.

"Baekhyun umarım buraya geldiğini sadece bir tek ben görmüyorumdur."

"Saçmalama Hae-ra neden gelsin. Hem belki senin içindir. Baksana bu halimle beni tercih edecek değil ya"

"Hiç belli olmaz tatlım bekleyip görelim bu işin sonunda dediğim gibi olacak"

"Merhaba oturabilir miyim"

"Oturabilirsin ben Hae-ra "

"Duyduğun üzre bende Chanyeol" dedikten sonra gözler Baeke dönmüştü fakat o önündeki anatomi kitabıyla meşguldü. Hae-ra onu cimcikledi

"Ah ne müthiş bende Byun Baekhyun oldu mu" diye sertçe cevapladığında uzun olan biraz şaşırmıştı.

"Onun sorunu ne?"

"Bu aramızda sır üzgünüm söyleyemem ama şunu diyebilirim ki gerçek Baek bu değil.  Onun çok güzel bir kalbi var. Çok naziktir."

"Onu gördüm " dediğinde kikirdediler.

"Sesinizi kesin dersi dinleyemiyorum ayrıca bu kadar komik olan ne"

"Hiiiç"

"Görüşeceğiz seninle Yoon Hae-ra "

"Tanrım bu sevimli çocuk eğer nazikse bende cüceyim"

"Ah böyle deme zamanla sana da ısınır. "

"Bir şey daha dikkatimi çekti. Elleri böylesine  güzelken yüzü ve saçları neden böyle hastalığı mı var?"

"Üzgünüm Chanyeol bu konu hakkında seninle konuşamam."

"Oh anladım" biraz gurur kırıcıydı. Sadece rahatsızlığı olup olmadığını merak ediyordu.

"Byun Baekhyun sen kalıyorsun çıkabilirsiniz arkadaşlar." Diye seslenen profesörle Baek sıçtığını hissetti. Bu adam ona takıktı.

"Buyurun Profesör bir sorun mu var"

"Sorunun ta kendisisin sen çirkin olduğun yetmezmiş gibi dersimde bağırıyorsun."

"Ama bilerek olmadı efendim üstelik özürde diledim"

"Beni delirtiyorsun. Suratına bakmaya tahammül dahi edemiyorum. Nasıl katlanıyorsun kendine " diye söylendikten sonra kısa olanın gözleri doldu. Ağlamamak için yumruklarını sıkıyordu.

"Sayın Profesör lütfen kusura bakmayın ama ona böyle hakaret etmeye hakkınız yok. İncitmeye hiç hakkınız yok. Yaptığı şeyden dolayı da özür dilediğini de belirtti. Kendinizi beğenmişliğiniz çok acımasızca değil mi?''

"İlk günden bu ne cüret"

"Efendim doğruları söylüyorum eğer Baekhyun sizi şikayet ederse sanırım haklı taraf o olur. Üstüne de yüklü bir miktarda tazminat alır. Bu size de dokunmaz. Ayrıca bir doktor olarak dış güzellikle ilgilenmek yerine ülkemize daha yararlı bir şeyler için araştırma yapmanız gerekmiyor mu?" Dediğinde profesörün gözleri sinirden seğiriyordu. Sonuçta Chanyeol sonuna kadar haklıydı. Adam ayaklarını yere vura vura gitti.

"Bunu yapmamalıydın. Sende de nefret edecek"

"Ben doğru olanı yaptığımı düşünüyorum. Kimsenin sana bunu demeye hakkı yok.  Ne varmış güzel değilsen. İnsanın burası güzel olmalı" kalbini işaret ederek
"Burası güzel olursa güzelliğin pekte bir önemi kalmaz"

"Haklısın ama buna değmem. Belki sana daha karışmaz fakat dönemi hatta 3 yılı burnumdan getirecektir. Ben alışkındım üstelik hakaretlerine"

"Hey sakin ol teşekkür etmeyecek misin?"

"Ne teşekkürü ayrıca senden bunu isteyen mi oldu her şeyi daha da batırdın"

"Tanrı aşkına yardımcı olmak istedim"

"Lütfen beni rahat bırakır mısın Chanyeol lütfen "

"Pekala" dediğinde sesi kırgındı. Hem Baekhyun nereden bilebilirdi ki kaderi olduğunu

Just UglyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin